Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2003 00:00
Bu röportajın yapılma sebebi de bu. Başkalarına benzemeyen biri o. Star olmasına star, ama starlığın kuralları açısından baktığınızda, hiçbiri yok. Seksin üzerine oynamıyor,
magazin sayfalarında fink atmıyor, iki günde bir skandal icat etmiyor. Ona buna laf geçirmiyor. Ama öyle bir sesi var ki, şarkı söylemeye başladığında bütün akan sular duruyor. Yeni yılda Sony'den çıkacak İngilizce albümü vesilesiyle, hep merak edip durduğum bu farklı star kişiliği meselesini kendisiyle tartışmaya gittim. Raporum aşağıdadır efendim...ORYANTALİZM TU-KA-KA DEĞİLUmur Turagay'ın çektiği kliplerde, oryantalizm yaptığınız şeklindeki yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?- Oryantalizm ‘‘tu-ka-ka’’ bir şey değil ki! Güzel bir şey. Ben olmasından yanayım. Eğer bunları yapmazsam, Mariah Carey ve Celine Dion'dan bir farkım kalmayacak ki. Sadece balatlar ya da şarkılar söylesem kimin umurunda olurum? Tabii ki, burayla ilgili bir tadı koymak gerekiyordu. Hem yurtdışındakilere harem hakkında bilmedikleri pek çok şeyi anlatma fırsatı buldum. Hapishane gibi bir şey zannediyorlardı orayı. ‘‘Hayır, efendim o kadınlar beş dil biliyordu, gayet kültürlü ve eğitimliydi...’’ Neredeyse hálá develerin üzerinde dolaştığımızı sananlar var Avrupa'da...Peki şu çelişkiyi nasıl açıklıyorsunuz: Almanya'da dönerciye itiraz ediyorsunuz ama kendi kliplerinizde harem, yağlı güreş gibi oryantal öğeler kullanıyorsunuz. Dönerci olsa ne olacak, olmasa ne olacak!- Döneri, koltuğun arkasına pişmemiş bir et olarak koymuşlardı. Çiğ yani! ‘‘Bu kötü bir görüntü’’ dedim, ‘‘Şuraya alalım ve pişirelim. Hatta sonra yiyelim!’’ Yanlış yansıtıldı.BABAM ve SEZEN AKSUElde ettiğiniz başarı, hiç kimsenin küçümseyeceği bir şey değil ama siz son derece normalmiş gibi davranıyorsunuz. Hiç bedel ödememiş gibi. Bunu nasıl başarıyorsunuz?- Eurovision'dan dönünce dedim ki: ‘‘Tamam, ortada bir başarı var ama çıkıp da, ben bunu yaptım, şunu yaptım demekten rahatsız oluyorum. Abartmayalım, bir iki röportaj yapalım, bununla bitsin.’’ Tabii şunun da farkındayım, benim yerimde bir başkası olsa, bütün dünyayı ayağa kaldırırdı. Ben öyle bir tip değilim. Ama zannettim ki, artık en azından sponsor filan bulabilirim. Valla, kimse aramadı beni. Haaa işte o zaman anladım ki, fazla mutevazılık da iyi bir şey değil...Sizin bu geride durma haliniz nasıl açıklanabilir?- Biraz babam, biraz Sezen Aksu. Babama yeni projelerimden bahsettim. ‘‘Ne yani şimdi çok mu gazetelerde çıkacaksın?’’ dedi. Ben babamın kızıyım. Yetiştirilişim bu! Sezen de benim için babama yakın bir örnektir. O da sevmez önde olmayı, medyatik olmayı. Ben de bu işleri ondan öğrendim.Siz insanların aklında kalanın şimdi olduğu gibi sesinizin mi olmasını istiyorsunuz, kişiliğinizin mi?- Her ikisinin de... Kendinizi nasıl bir kadın olarak algılıyorsunuz?- Gerçekten de hayatımı vakfedebilecek kadar karşımdakini sevebiliyorum mesela. Büyük bir aşık olabiliyorum. Çok açığım sonra. Neredeyse şeffafım. Ama işte, starlık denilen şeyi çok ciddiye almıyorum. Güzel bir oyun olarak değerlendiriyorum. Kendimi saçma ve sahte şeylerle kandıramıyorum. ERKEKLERLE İLİŞKİLERİMErkeklerle ilişkiniz sanki libidonal değil de, ‘‘kardeşsel’’ ve ‘‘dostsal’’ gibi! Siz erkeklerle kardeş mi oluyorsunuz sonunda?- Levent örneği çok başka. Başımıza gelenler, herkesin başına gelebilecek şeyler değil. İkimiz de hastalandık. Ben ona baktım, o bana baktı. O kadar hastalıklarla uğraştık ki, ilişkimiz kadın-erkek ilişkisinden çıktı. Evet, biz kardeş olduk, zaten o yüzden boşandık. Çünkü iki kardeşin aynı evde, evliymiş gibi oturmasının bir manası yoktu! Ama Demir'le ilgili böyle bir şey söyleyemem. Valla, Demir başka bir kadınla ilgilense, ‘‘Ne kadar güzel yapmışsın!’’ demem, hafif dişlerim, tırnaklarım uzar...ÖLÜM KORKUSUYoga ve Uzakdoğu felsefesi deyince 3-5 saat kadar konuşabiliyormuşsunuz. Bunlara takılmanızın esas nedeni neydi?- Ölüm korkusu! Çünkü ben birkaç kere gittim, geldim. Çok ciddi sağlık sorunları yaşadım. Hayat, eğer birini bir yerde çok fazla zorluyorsa kendine sorular sormaya ve bunlara sardırmaya başlıyor. Yukarıya yakınlaşıyorsun, varlığını gerekçelendirmeye uğraşıyorsun. Abim kafası çalışan biridir mesela, bu tür şeylerle hiç alakası yok. Bir gün sebebini sordum: ‘‘Hayat beni hiç seni sıkıştırdığı gibi sıkıştırmadı ki’’ dedi. Sanırım, ilgilenmemin asıl sebebi, ölüm duygusundan uzaklaşmaktı. Sağlığıma kavuşunca spor yapmaya başladım, yıllarca yasaktı bana, sonra yoga, sonra meditasyon, okudukça öğreniyorsunuz, sonra Taoizm, sonra Zen ve gerisi geldi. Artık ölüm korkum yok benim.Yaptığım işin içine seks koymayı sevmem, oramı buramı açmam, o zaman da haliyle medyatik olamıyorumSiz nev-i şahsına münhasır bir kadınsınız. Kimselere benzemeyen. Ortalamalara girmiyorsunuz, orta toplara vurmuyorsunuz! Kadın kadın değilsiniz, feminist değilsiniz,
magazin bir tip de deÄŸilsiniz. OlaÄŸanüstü bir sesiniz var ve siz sadece o sesle ilerliyorsunuz. Bunu nasıl beceriyorsunuz?- Bilmiyorum. Ortalarda olmayı sevmediÄŸim doÄŸru. Bu da büyük bir ihtimalle küçüklüğümden beri hastalıklara boÄŸuÅŸmuÅŸ olmamdan, çok ciddi saÄŸlık sorunları yaÅŸamış olmamdan kaynaklanıyor...Ne alaka?- E insan, birkaç kez ölümle yaÅŸam arasında gidip gelince, hayatı baÅŸta türlü algılıyor. Kendisine hayatla ilgili soruları çok daha erken yaÅŸlarda sormuÅŸ oluyor. Ben sadece star endeksli bir hayat sürmüyorum. ‘‘Allah'ım bu iÅŸ olmazsa ben n'aparım?’’ demiyorum. Kendimi bu tür korkuların ortasına almadan yaÅŸamayı öğrendim. 20'li yaÅŸlarda benim için Avrupa'da kariyer yapmak, yeryüzündeki en önemli ÅŸeylerden biriydi. Tuhaf, buna yakınlaÅŸtıkça ve baÅŸka farkındalıklara da ulaÅŸtıkça, aslında bunun hayatımın ‘‘olmazsa olmaz’’ı olmadığını öğrendim. Bu da beraberinde ÅŸunu getiriyor: ‘‘Her ÅŸey çok güzel bir oyun. Ama oyun. Keyfini çıkar bunun. Ve gözünü seveyim abartma. Sadece iç sesini dinle ve ilerle.’’ Ben zaten kameraları sevmem, yaptığım iÅŸin içine seks koymam, oramı buramı açmam. O zaman da haliyle medyatik olamıyorum...sıkıcı olma bebeÄŸim!Sizin hakkınızda sorup soruÅŸtururken, ‘‘Şahane bir sesi var...’’ diyorlar. Nokta. ‘‘Çok seksi’’ demiyorlar. ‘‘Çok komik’’ demiyorlar. ‘‘Çok duygusal’’, ‘‘Çok renkli’’ demiyorlar. Hatta bazen ‘‘sıkışık’’ ve ''sıkıcı'' diyorlar. Niye? Siz mi kendinizi anlatmıyorsunuz. Yoksa biz mi sizin anlattıklarınızı çözemiyor, deÅŸifre edemiyoruz...- Ä°ngiliz bir gazeteciye dedim ki: ‘‘Hayatımda müzik kadar ciddiye aldığım bir ruhsal bir geliÅŸim söz konusu. Xing Shen Zhuang Fa adı verilen Çin egzersizlerini ve meditasyon yapıyorum. Taoizmle ilgileniyorum, kitaplar okuyorum. Daha Nei Kung çalışacağım. Shentien Hotiyen olacağım, böyle emellerim var...’’ O da dedi ki: ‘‘Bak sana bir ÅŸey söyleyeyim. Daha doÄŸrusu kuralları: Kylie Minogue gibi olacaksın. Pop olacaksın, light olacaksın. Bu anlattıkların çok sıkıcı bebeÄŸim. Madonna da gittikçe sıkıcı oluyor, Sting de öyle. Pop marketinde olmak istiyorsan asla böyle entelektüel konuÅŸmayacaksın...’’Üstelik bunu elin Ä°ngilizi söylüyor, Türk gazetecilerini düşünün artık!- Ama maalesef ben de neysem oyum! Evet, bu oyunu kurallarına göre oynamıyorum. Ama oynamak da istemiyorum. Benim anlattıklarım, pop market kuralları gereÄŸi insanlara sıkışık ve renksiz geliyorsa, ben ne yapabilirim? ‘‘Malzemesi olmayan kadın’’ deniyor, ‘‘Zaten bununla seks de konuÅŸulmuyor!’’ KonuÅŸulur ama ben sekse tutunan biri deÄŸilim...Kendinizi diÅŸi buluyor musunuz? Yoksa bu tür ÅŸeyler de mi ilgilendirmiyor sizi?- Tabii ki cinsel olarak bir kadın olduÄŸumun farkındayım. Ama seks ve kadın fikri benim için birincil bir ÅŸey deÄŸil. Kendimi ‘‘ben bir insanım’’ diye tanımlamayı daha uygun buluyorum. Belki de o yüzden oramı buramı açmak bana tuhaf geliyor.Kylıe mıonogue fena Ä°yi de çok büyük bir star olmak için sadece ‘‘Ben insanım’’ demek doÄŸru bir strateji mi? Popo sallamaktan, göğüs açmaktan da söz etmiyorum ama o en büyük starlarda bir vücut dili, seksi farklı bir ÅŸekilde kullanış var. Sizce bu tür ÅŸeyler gerekmiyor mu?- O, bir yolu. Ama pekala baÅŸka yolları da olabilir. ‘‘Anti-kahraman’’lar çıktı. Neden? Çünkü, ölmeyen kahramanlardan çok sıkıldı insanlar. Herkes çok yakışıklı, çok güzel, çok diÅŸi, çok seksi olmak zorunda deÄŸil ki. Artık MTV seyredemiyorum ben, cinselliÄŸin altı o kadar fazla çiziliyor ki. Bir sonraki dönem, inanıyorum ki farklı olacak. Moby niye Moby oldu mesela? Kel bir adam, üstelik yakışıklı deÄŸil. Sahnede de bir tuhaf duruyor ama Moby o! Dido da bu örneklerden biri. Kız eÅŸofmanla çıkıyor sahneye. Avril Lavigne mesela. Yeni jenerasyonda böyle bir eÄŸilim gözlüyorum ben. Kendilerini daha yakın hissettikleri insanlara duyulan bir özlem. Yani o sözünü ettiÄŸin ÅŸeyler, farklı bir vücut dili filan, bende yok. Varmış gibi de davranmayacağım. Bundan dolayı dünya starı olamazsam da olmayayım.Size ‘‘seksi kadın’’ denmesi sizi rahatsız eder mi?- Açıkçası, Kylie Minogue gibi dizlerinin üzerinde duran bir büstümün olması bana hiç haz vermez. Var ya öyle bir pozu...Nasıl bir pozu?- Hani domalmış bir pozu! Müzede resmen öyle bir büstü var. Ä°nsanlar o büstle fotoÄŸraf çektiriyorlar. Onun var olma sebebi onun ÅŸarkıcılığı, neden böyle bir büstü olsun ki? Bence kötü.Peki Madonna deyince sadece ÅŸarkıcılık mı geliyor aklınıza?- Hayır. Ama ben Madonna'nın seksi kullanma ÅŸeklinin bir derinliÄŸi olduÄŸuna inanıyorum. Kadın, seksi kendi agresyonunu iletmek için kullanıyor. Kylie Mionogue'unki sadece seks. Ya da Mariah Carey, o göğüsler filan çok fena...Â
button