Hiçbir ayrılık kolay değil

Ama alışkanlıklar, birlikte geçen uzun zaman ve aşk da vardır belki hâlâ. Peki bunlar bir ilişkiyi kurtarmaya yeterli mi? Hele bir de karar verilip ok yaydan çıktıktan sonra... ‘Vazgeçmem Senden’, boşandıktan sonra arkadaş kalmaya devam eden ve bir türlü kopamayan bir çiftin ayrışma sürecini konu alıyor. Hiçbir ayrılığın kolay olmadığının en güzel örnekleriyle.

Çok iyi arkadaş da olsan, uzun zaman geçirip alışmış da olsan, birlikte iyi de vakit geçirsen bitmesi gereken ilişkiler vardır.
Ya da öyle hissedersiniz.
Bitirirsiniz.
Ve sonra Sertab Erener’in ‘İyileşiyorum’ şarkısına benzer bir süreç başlar.

UMRUMDA DEĞİL, İYİ Kİ BİTTİ

“Umrumda değil, iyi ki bitti” diye başlayan ve sonlara doğru “Ama bazen bilhassa akşam olurken bir tuhaflık olmuyor değil. Sızlıyorum. Özlüyorum” diye devam eden, gözyaşlarına bağlayan.
Ve gelsin pişmanlıklar, geçmişi özlemeler, hem üzülüp hem de canını yakmak istemeler.
Yeni hayata alışmalar, alışamamalar.
Her iki taraf da yıpranır bu süreçte.
En fazla da “Yıpranmam” diyen yıpranır üstelik.
Yeni ilişkiye ilk giren şanslıdır,
1-0 öndedir ama buna da maç gibi bakmamak gerekir.
Bazen her iki taraf da kazanır, bazen de ikisi birden kaybeder.

BOŞANSALAR DA ÇOK İYİ ARKADAŞLAR

Vazgeçmem Senden, bitse de bitmemiş gibi görünen bir ilişkinin soğuma sürecini anlatıyor.
Çok iyi geçinen bir çift imajı veriyor filmin başında Jesse ve Celeste.
Oysa onlar genç yaşta evlenmiş ve ardından boşanmış bir çift.
Boşanmayı isteyen gerek işinde gerekse de ilişkisinde daha fazlasını isteyen ve bulamayınca ayrılığı tercih eden kadın tarafı.
Jesse ve Celeste’in diğer boşanmış çiftlerden en büyük farkları her anlarını birlikte geçirmeye devam etmeleri.
Bu durum onları değil ama arkadaşlarını rahatsız ediyor.
Ve kendilerindeki bu tuhaflığı farkına vardıklarında başlıyorlar yeni arayışlara.
Ararsan bulursun, bazen aramadan da bulursun.
Bir tanesi diğerinden önce buluyor yeni sevgilisini.
Bu da erkek tarafı oluyor.
Ayrılığı istediğini düşünen Celeste için bu yeni durumu kabullenmek hiç de kolay değil.
Bocalıyor, o da yeni birilerini deniyor ama olmayınca da olmuyor.

HİKÂYEDE KÖTÜ ADAM YOK

Filmin yönetmenliğini Lee Toland Krieger üstlenirken başroller Rashida Jones ve Andy Samberg’e verilmiş.
Elijah Wood, Celeste’in iş arkadaşı rolünde.
Rashida Jones ve Andy Samberg’in tutan kimyaları filmin en önemli artılarından.
Özellikle Jones, Celeste’in yaşadığı iniş çıkışları, önüne geçemediği tepkilerini, kahrolan ruh halini mükemmel yansıtıyor.
Filmin yan hikâyelerinden birinde Celeste’in şirketindeki pop figürünün gereksiz detayları var.
Kötü adamı olmayan ana hikâyeye neredeyse hiçbir katkı sağlamayan yan hikâyeler, senaryonun zayıf halkalarından.
Vazgeçmem Senden’in hikâyesi, oyunculardan Rashida Jones ve Will McCormack’in gerçek hikâyesine dayanıyor.
90’ların sonunda bir süre birlikte olan Jones ve McCormack daha sonra arkadaş olarak kalmaya karar vermişler.
Ve bu deneyimlerini evli bir çift boşandıktan sonra arkadaş kalmaya çalışırsa ne olur sorusundan yola çıkarak senaryolaştırmışlar.
Vazgeçmem Senden, bitti bitecek, bitsin mi bitmesin mi denilen ilişkiler üzerine düşündüren bir film.
İzledikten sonra zaten korkulan ayrılık kararını ertelemeye kalkanlar olabilir.
Çünkü yeni bir eş bulamayan taraf için eski sevgilisinin ya da eşinin yeni aşkını kıskanma duygusunun da hayli ağır bastığı, karşılaştırmalar ve pişmanlıkların da devreye girdiği bu sürecin hiç de kolay olmadığını görecekler.
İnsanları ilişkilerde birbirlerine yaklaştıran şeylerle, uzaklaştıranlar bu filmde bir araya toplanmış.
Bir arada kalabilmek için bazen sadece aşk yeterli olmayabiliyor deniliyor.
Bu bir romantik komedi değil bence daha bir ilişkiye veda sürecinin sancılarını anlatan ama her şeye rağmen hayata pozitif bakmaya devam eden ve aslında komik sahneleri de olan bir dram.
Ben keyifle izledim ve kendi payıma düşeni aldım, sıra sizde.