Hiç sevgilim olmadı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 10, 2006 00:00
Bazıları "Michael Jackson’ı taklit ediyor" dedi, bazıları ise yere göğe sığdıramadı. Kim ne derse desin Yiğit Beşli, "Benimle Dans Eder misin" yarışmasının akıllarda kalan isimlerinden biri oldu. Yiğit Beşli ile hem özel hayatını hem de dans tutkusunu konuştuk.
n Bu yarışmanın size ne gibi faydaları oldu?
- Bir kere tanındım. Birçok organizasyonda görev aldım. Bireysel şovlarım oldu. Sanırım yarışmaya katılan kişiler arasında en çok bana iş çıkıyor.
n Devamlı Michael Jackson’ın dansını sergiliyor olmanızla ilgili herhangi bir eleştiri aldınız mı?
- Kimse bana; "Michael’ın dansından başka bir dans yapmıyorsun" demedi. Çünkü yarışma boyunca her türlü dansı sergiledim. Ama tekli performanslarımızda herkes nasıl kendi sevdiği dansla yer alıyorsa, ben de Michael’ın dansını yaptım. Mesela tekli performanslarda çoğunlukla Okan break dans, İnci oryantal, Sahil Deniz lirik, Aydan hip hop yapıyordu. Benim de Michael’ın dansını yapmam gayet normal.
n Michael Jackson hayranlarından bayağı oy aldınız...
- Michael Jackson’ı çok seviyorum. Türkiye’de ve dünyada benim gibi bir çok hayranı var. Bana ; "Türkiye’nin Michael’ı" denmesi gurur verici bir olay. 15 yaşında onu taklit ederek dansa başladım. Aradan beş yıl geçti hálá Michael hayranıyım. Hatta dört yıl Marmaris’te şova çıkıp, onun dansını yaptım. Bulunduğum yere onun dansıyla geldim, bundan sonra da başka bir dans stiline geçemem.
n Geleceğe dair planlarınız neler?
- Aslında içine kapanık biriyim. Ortamlara girip, rahat konuşan bir insan değilim. Müzisyen tarafım var. Kendimi gitar çalarak ve dans ederek ifade etmeye çalışıyorum. Gelecekte ne olur bilmiyorum.
n Söyledikleriniz çok enteresan. İçinize kapanıksınız ancak aylarca göz önünde olduğunuz bir yarışmaya katıldınız.
- Çünkü dans etmeyi çok seviyorum. Sanatın her dalına karşı merakım var. Yarışmadan önce de bu böyleydi. Anadolu BIL Meslek Yüksekokulu Türkçe İngilizce Çevirmenliği’nde okuyorum.
n Bu yarışmadan sonra hayatınızda neler değişti? Tabii tanınmanız dışında...
- Türkiye’nin dans konusunda en profesyonel isimleriyle tanıştım ve onlarla çalıştım. Bu benim için büyük bir kazançtı. Bundan sonra da hayatımda dansın var olmasını istiyorum. Tabii dansın yanında müziği ve oyunculuğu da düşünüyorum.
n Sevgiliniz var mı?
- Yok. Bugüne kadar hiçbir kıza; "Seni seviyorum" diyemedim.
n Hiç sevgiliniz olmadı mı yani?
- Platonik aşklarım oldu. Benim sevdiğim ama beni sevmeyen kızlar.
n Artık sizin demenize gerek kalmadan, kızlar size; "Seni seviyorum" diyor. Daha iyi olmadı mı?
- Hiç mücadele etmeme gerek kalmadan, kolaylıkla bunu söyledikleri zaman rahatsız oluyorum. Kolay şeylerin büyüsü olmuyor.
n Nasıl bir kız sizi etkiler?
- Ağırbaşlı ve güzel olması yeterli! Özellikle sarışınlar hoşuma gidiyor.
Röportaj: Pınar Yılmazerler
Bir Türk olarak utandım!
Eşim Massimo, Ferrari’nin yöneticilerinden. Buna rağmen çok özel bir araba olarak gördüğü Ferrari’yi kullanmak için daha zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyor. Türkiye’de ise tam tersine, camdan kolunu sarkıtanlar, müziğin sesini sonuna kadar açanlar her çeşit Ferrarisever bulmak mümkün! Massimo, Almanya’da bir Türk’ün Ferrari’sine LPG taktırdığını söyleyince çok utanmıştım.
AJANDA
10 TEMMUZ
"Aşkın sınırı, kanunu, kıyısı yoktur. Aşk bir haldir; anlatılamaz, yaşanır. Aşk arıdır, durudur, manalara sığmaz. Sen sus, aşk kendini anlatsın!" Mevlevilik ve sema gösterileri Yerebatan Sarayı’nda...
12 TEMMUZ
Dünyaca ünlü bir çok hit şarkının sahibi James Brown’un şarkılarına eminiz ki kulağınız aşina. Soul müziğin efsane isimi Brown, Parkorman’da...
- Bir kere tanındım. Birçok organizasyonda görev aldım. Bireysel şovlarım oldu. Sanırım yarışmaya katılan kişiler arasında en çok bana iş çıkıyor.
n Devamlı Michael Jackson’ın dansını sergiliyor olmanızla ilgili herhangi bir eleştiri aldınız mı?
- Kimse bana; "Michael’ın dansından başka bir dans yapmıyorsun" demedi. Çünkü yarışma boyunca her türlü dansı sergiledim. Ama tekli performanslarımızda herkes nasıl kendi sevdiği dansla yer alıyorsa, ben de Michael’ın dansını yaptım. Mesela tekli performanslarda çoğunlukla Okan break dans, İnci oryantal, Sahil Deniz lirik, Aydan hip hop yapıyordu. Benim de Michael’ın dansını yapmam gayet normal.
n Michael Jackson hayranlarından bayağı oy aldınız...
- Michael Jackson’ı çok seviyorum. Türkiye’de ve dünyada benim gibi bir çok hayranı var. Bana ; "Türkiye’nin Michael’ı" denmesi gurur verici bir olay. 15 yaşında onu taklit ederek dansa başladım. Aradan beş yıl geçti hálá Michael hayranıyım. Hatta dört yıl Marmaris’te şova çıkıp, onun dansını yaptım. Bulunduğum yere onun dansıyla geldim, bundan sonra da başka bir dans stiline geçemem.
n Geleceğe dair planlarınız neler?
- Aslında içine kapanık biriyim. Ortamlara girip, rahat konuşan bir insan değilim. Müzisyen tarafım var. Kendimi gitar çalarak ve dans ederek ifade etmeye çalışıyorum. Gelecekte ne olur bilmiyorum.
n Söyledikleriniz çok enteresan. İçinize kapanıksınız ancak aylarca göz önünde olduğunuz bir yarışmaya katıldınız.
- Çünkü dans etmeyi çok seviyorum. Sanatın her dalına karşı merakım var. Yarışmadan önce de bu böyleydi. Anadolu BIL Meslek Yüksekokulu Türkçe İngilizce Çevirmenliği’nde okuyorum.
n Bu yarışmadan sonra hayatınızda neler değişti? Tabii tanınmanız dışında...
- Türkiye’nin dans konusunda en profesyonel isimleriyle tanıştım ve onlarla çalıştım. Bu benim için büyük bir kazançtı. Bundan sonra da hayatımda dansın var olmasını istiyorum. Tabii dansın yanında müziği ve oyunculuğu da düşünüyorum.
n Sevgiliniz var mı?
- Yok. Bugüne kadar hiçbir kıza; "Seni seviyorum" diyemedim.
n Hiç sevgiliniz olmadı mı yani?
- Platonik aşklarım oldu. Benim sevdiğim ama beni sevmeyen kızlar.
n Artık sizin demenize gerek kalmadan, kızlar size; "Seni seviyorum" diyor. Daha iyi olmadı mı?
- Hiç mücadele etmeme gerek kalmadan, kolaylıkla bunu söyledikleri zaman rahatsız oluyorum. Kolay şeylerin büyüsü olmuyor.
n Nasıl bir kız sizi etkiler?
- Ağırbaşlı ve güzel olması yeterli! Özellikle sarışınlar hoşuma gidiyor.
Röportaj: Pınar Yılmazerler
Bir Türk olarak utandım!
Eşim Massimo, Ferrari’nin yöneticilerinden. Buna rağmen çok özel bir araba olarak gördüğü Ferrari’yi kullanmak için daha zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyor. Türkiye’de ise tam tersine, camdan kolunu sarkıtanlar, müziğin sesini sonuna kadar açanlar her çeşit Ferrarisever bulmak mümkün! Massimo, Almanya’da bir Türk’ün Ferrari’sine LPG taktırdığını söyleyince çok utanmıştım.
AJANDA
10 TEMMUZ
"Aşkın sınırı, kanunu, kıyısı yoktur. Aşk bir haldir; anlatılamaz, yaşanır. Aşk arıdır, durudur, manalara sığmaz. Sen sus, aşk kendini anlatsın!" Mevlevilik ve sema gösterileri Yerebatan Sarayı’nda...
12 TEMMUZ
Dünyaca ünlü bir çok hit şarkının sahibi James Brown’un şarkılarına eminiz ki kulağınız aşina. Soul müziğin efsane isimi Brown, Parkorman’da...