Hesap vermek zorunda değilim

Gamze Özçelik’in suskunluğunu bozmasını sağlayan yeni hayat mottosu: ‘Yaşamı akışına bırakmak, hiçbir şeyi kafaya takmamak. Evrenin enerjisine göre takılmak.’ Bir araya gelmemizi de tamamen buna bağlıyor. Sert ve snob bir havası var Gamze’nin...  Önce bakışlarıyla, sonra ses tonuyla aramızda bir duvar olduğunu hissettiriyor. Ancak karşısındakine güvendikçe, cool kadın yerini neşeli bir kıza bırakıyor.
Bir dönem ortalık ‘Gamze Özçelik’ ismiyle yıkılıyordu. Sonra suskunluk dönemine girdiniz. Neden?
- 20’li yaşlarda yaşamak istediklerim farklıydı. Yaptığım işler röportajları getiriyordu. Bir süre sonra ilginin fazlasıyla üzerinde olması yorucu olmaya başlıyor. Kafamı dinlemek istedim. Arındım. Hayatı ve kendimi anlamaya çalıştım. Rahat olmayı öğrendim.
Nasıl geçti bu arınma süreci?
- Herkes gibi hatalarım ve zayıflıklarım olduğunu gördüm. Pozitif biri olduğumu anladım. 30’lu yaşlarla farkındalığım arttı. Hayatla daha çok barıştım.
Sizin hakkınızda bilinen en büyük yanlış ne?
- Nasıl göründüğüm hakkında bir fikrim yok. Eskiden bunu önemsiyordum. Oysa günümüzdeki saçmalıklara bakınca çok da önemli olmadığını anlıyorum. Dünyaya tepeden bakarsak, ben sadece bir zerreyim. Nasıl biri olduğum çok önemli değil. Bu yüzden artık insanların görüşlerinin beni duygusal olarak etkilemesini geride bırakmaya başladım.
Cool ve snob bir havanız var. Mesafeli...�
- Küçükken de söylerlerdi ama eğlenip gülmeyi çok severim. Bu hem savunma mekanizması, hem de annemin bana bir öğretisi sanırım. Kız kardeşlerim de benim gibidir.
Kaç kardeşsiniz?
- Dört kız kardeşiz. Ben ikinci çocuğum.
Hepiniz böyle güzel misiniz?
- Kendimi saymıyorum ama kardeşlerimin hepsi çok güzel. Biraz annemizden biraz babamızdan fiziksel özelliklerimizi almışız. Baba tarafım Bayburtlu, anne tarafı Selanik göçmeni. İyi bir birleşim olmuşlar.

ESKİ EŞLE ÇALIŞMAK KOLAY DEĞİL

Birkaç gündür gazetelerde Emre Yetkin’le beraber olduğunuz yazıldı. İşin aslı nedir?
- Kimseye hesap vermek zorunda değilim. Bu yüzden özel hayatım hakkında konuşmak istemiyorum.
Sorumun cevabını alamadım…
- Çok sevdiğim bir insan. Ama birlikte değiliz.
Peki şimdi hayatınızda biri var mı?
- Bu, bir şeyleri saklamak ya da  söylemek değil ama bu soruların cevapları ailem dışında kimseyi ilgilendirmez.
Ayrıldığınız eşiniz Uğur Pektaş’la aynı dizide oynamaya devam ediyorsunuz. Eski aşktan dost oluyor mu?
- Tabii. Ama önemli olan bir şeyleri çözmek, karşındakini anlamak ve yüzeysel şeylere takılmamak. Derine inmek gerekiyor.
Aynı sette çalışmak zor olmuyor mu?
- Tabii kolay bir şey değil.  Yalnız gönül bağımız var. Zorluklarla karşılaştığımızda da birlikte çözmeyi beceriyoruz. Birbirimizden gizli saklımız yok. O benim ailem. Dizi sayesinde, ayrıldıktan sonra da hayatı paylaşabilmeyi öğrendik. Birbirimizi kırmamak için dengelerimizi ve saygımızı da koruyoruz.

Sadece kendim olmak istiyorum

‘Ben Buradan Atlarım’ ile yeniden ekrana sunucu olarak dönüyorsunuz. Sunuculuk mu, yoksa oyunculuk mu daha zevkli?
- İnsanlar beni genelde oyuncu olarak görüyor ama sunuculuğumu özlediğini söyleyenler de var. Ayrım yapmıyorum. Sunuculuğu özlediğimden içimde büyük bir heyecan var.  Yeni yarışmanın çekimleri  Ankara’da olacak. Dizi çekimlerim olduğu için önce tereddüt ettim. Yalnız  su yolunu buldu.
Bir röportajınızda “Hayalim Uma Thurman, Monica Bellucci gibi bir oyuncu olmak” demişsiniz. Ne kadarını başardınız?
- Bu sektöre 15 yaşımda girdim. Bazı röportajlarımda çocuksu laflar etmiş, bazı şeyleri idrak etmeden konuşmuş olabilirim. Şu anki Gamze’ye sorsan; sana hiçbir isim vermez. Kendim olmak istiyorum.

Yurtdışına yerleşeceğim

Mesleğe kendim olmayı başardığım sürece devam edeceğim. 10 yıl sonra yurtdışında yaşıyor ve bu sektörü bırakmış olurum diye düşünüyorum. Gidişat bunu gösteriyor.Yurtdışına yerleşip başka bir işle uğraşıp başka bir hayat yaşamayı tercih edersem de şaşırmayın. Ben bu mesleğin esiri değilim.

Anne olmak teslimiyet

Oğlum Murathan 3 yaşında. Anne olmak başka bir şey: Teslimiyet! Ben ilgili bir anne olduğumu düşünüyorum. Gamze’yi de yaşayarak Murathan’ın annesi olmaya çalışıyorum.