Güncelleme Tarihi:
Saldırganlardan birinin, kadının oğlunu kendi karısıyla ilişki içinde olmakla suçladığı öne sürülüyor.
BBC muhabiri Alim Makbul, ülkenin kuzeyinde yaşanan olayın ayrıntılarını öğrenmek üzere bölgeye gitti.
"O gün sorunun ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu" diyor Şahnaz Bibi.
Neelor Baba köyünde evdeymiş olay günü. Eşi ise Lahor kentinde şoförlük yapıyor.
Aniden birilerinin evin kapısını tekmelediklerini duymuş, bağırtıları da... 11 yaşındaki oğluna kendisinin nerede olduğunu sormuşlar, o da söylemiş.
Silahlı dört kişi odasını basmışlar. Şahnaz Bibi, odasını basanların bir ailenin mensubu olarak tanıdığını, komşuları olarak bildiğini söylüyor.
"Ne olup bittiğini anlamaya çalışırken ellerimi bağladılar, yere itip, hakarat ediyorlardı. Sonra sürükleyerek açık alana çıkardılar, üzerimdeki kıyafetleri parçalayarak çıkardılar. Bir saat boyunca beni ite kaka çırılçıplak köy meydanında dolaştırdılar. Ağladım, yalvardım, ama kulak asmadılar, dövmeye devam ettiler" diye de devam ediyor Bibi.
Bir süre sonra köyün tamamı izlemeye başlamış olup bitenleri. Erkekler, kadınlar çocuklar hepsi orada, ama hiçbiri yardım etmemiş. "Hatta üstümü örtmeye bile çalışmadılar" diye yakınıyor kadın.
Saldırganlardan biri elindeki silahla yaklaşmasınlar diye çevredekileri öldürmekle tehdit ediyormuş. Kimse de yaklaşmamış zaten.
Oğuldan intikam için annesini aşağılamak...
Bir yandan hakaret edip bir yandan da kendisini teşhir ederken, saldırganların, kadına oğlunun ailenin bir kızıyla ilişkisi olduğunu söylediklerini de aktarıyor Bibi, ama ekliyor da: ''Hiçbir fikrim yoktu.''
Şahnaz Bibi'nin bildiği tek şey ise, saldırıdan önce köyde bir kadının boşanmakta olduğu. Ama oğlunun bu boşanmayla ilgisi olduğu iddialarından hiç haberi yokmuş.
"Eğer bir dertleri var idiyse önce bizimle konuşmalı ya da oğlumun yanlış bir şey yaptığını düşünüyorlarsa polise gitmeliydiler, ama onlar beni aşağılamak istedi" diyor Bibi.
Neden böyle bir belaya maruz kaldığını sormuş durmuş kendine. Zaman zaman hıçkırıklara boğuluyor anlatırken başından geçeni. Saldırganlar, kendisini bıraktıktan sonra hemen evine koşup üzerine birşeyler giyindikten sonra küçük oğluna sarılıp, köyün dışındaki ormanlık alana kaçmışlar. "Yaşadığımız utançtan sonra köye dönemezdik" diyor. Bir araç çevirmişler, hiç paraları yokmuş, şoförü yalvar yakar kendilerini oradan götürmeye ikna edebilmişler.
Sonra kasabaya geri dönmüşler, polise ihbarda bulunmak için. "Hiç kimse polise anlatmamış olayı. Bizim şikayetimizden sonra, sağolsunlar, olaya el koydular, şimdi bu saldırganların bazıları cezaevinde, ama bazıları da firarda. Ama korkuyorum, akrabalarının ihbar ettiğim için beni öldürmelerinden endişeliyim" diyor.
Pakistan'da başka aile bireylerinin işlediği öne sürülen suçlar için kadınların cezalandırılması yaygın bir uygulama. Kan davalarının kadınların kezzapla yakılması, tecavüz edilmesi ve hatta öldürülmesiyle çözüldüğüne ilişkin haberlere sıkça rastlanıyor.
Pakistan'da ceza yasası, kadınların zorla soyularak teşhir edilmesini suç olarak tanımlamış: Cezası ölüm ya da müebbet hapis.
Şahnaz Bibi, "Onların cezalandırılmasını istiyorum, ama bana bir faydası yok. Bu olaydan önce yoksul ama saygı gören bir kişiydim. Ama böyle bir olayın ardından benim hayatım bitti" diyor ve şöyle devam ediyor:
"Herkesin beni çıplak gördüğü bir köye nasıl geri dönebilirim ki? Şimdi yüzümü bacılarımın ve erkek kardeşlerimin önünde açtığımda bile utanıyorum."