Herkes kendinin stil ikonudur

Neredeyse tüm Türkiye adınızı biliyor ama, size “Eda Taşpınar kimdir?” diye sorsalar ne yanıt verirsiniz?
- Eda Taşpınar aslında içinizden biri... Sadece farklı bir hayat, farklı bir çevreye sahip ve bu farklarla gündemde olmayı başarmış, yetenekli, samimi yeni jenerasyon temsilcisi...

Hayatımıza “ikoncan” tabirini siz soktunuz. Peki stil ikonu olmanın bir sırrı var mı? Ya da herkes olabilir mi?
- Herkes aslında kendinin stil ikonudur. Sadece bunu bir tık öteye taşıyabilenler başkalarının da stil ikonuyu olmayı başarabilir.

Modaya ilginiz nasıl başladı?
- Her şey çocukluğumda başladı. Annemle terzilere, ayakkabı atölyelerine gitmeye bayılırdım. Yaşıtlarımın bebeklerle ve oyuncaklarla vakit geçirdiği zamanlarda benim en büyük eğlencem, annemin ve anneannemin gardırobuydu. Eğitimim de bu tutkumla paralel olarak gelişti. 11 yaşında Miami’ye gönderildim. Boca Raton’da okuduktan sonra Robert Kolej’de eğitimime devam etmek üzere döndüm. Devamında da Londra’da London College of Fashion ve Central School of St. Martins’de moda eğitimi aldım. Arta kalan zamanlarda moda fotoğrafçılığı ve şapka tasarımı gibi alanlarda çalışmalarım oldu. Bu işin en güzel tarafı, Armani, Vivienne Westwood, Georgio Armani gibi dünyaca tanınmış birçok markada staj yapma imkanı sunmasıydı.

BİR KADINI SEKSİ YAPAN ŞEY TARZIDIR

Fiziğiniz çok düzgün ve sizinle ilgili haberlerde fiziksel özellikleriniz çok ön plana çıkıyor. O konuda ne düşünüyorsunuz?
- Öyle olduğunu düşünmüyorum ama insanların bu şekilde görmesi gururumu okşuyor tabii...

Her girdiğiniz ortamda dikkat çekiyorsunuz. İlgi odağı olmak nasıl bir his?
- Aslında o bakışları fark etmiyorum, çünkü bir ortama girdiğimde genellikle dostlarım ya da tanıdıklarımla vakit geçiririm. En korktuğum şeyse farkında olmadan birine kabalık yapmaktır.

Giyim konusunda affedemeyeceğiniz hatalar nelerdir?
- Hayatta her şey affedilebilir, büyük konuşmamak lazım. Birisi bana göre uyumsuz giyinmişse, öyle görünmek için mutlaka bir sebebi olduğunu düşünürüm. Eleştirmek yerine anlamaya çalışırım.

Bir kadını güzel ve seksi yapan sizce kıyafetleri midir?
- Hayır, tarzıdır. Tarzını oluşturan unsurlar ise enerjisi, fiziği, hayat görüşü, seçimleri ve stilinin bütünüdür. Kendiyle barışık olan her kadının kendine özgü bambaşka bir ışığı vardır. İşte bir kadını güzel ve seksi gösteren budur.

AZRA’NIN BİRİNCİ OLMASI ÇOK DOĞALDI

Kıyafeti tamamlayan biraz da özgüvense, kadın özgüvenini nasıl güçlendirebilir?
- Öncelikle kendini iyi tanımalı. Özgüven, bir insanın neyinin eksik ya da neyinin tam olduğunu bilmesidir.

Kısıtlı miktarda paranız olsaydı, dolabınıza ne eklerdiniz?
- Sadece ayakkabı!

Dışarı çıkarken çantanızda mutlaka bulunması gereken eşyalarınız var mı?
- Ajandam, cep telefonum, nemlendiricim...

Biraz da “Yok Böyle Dans” yarışmasından söz edelim. O yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz?
- Yarışmaya, çocuklara yönelik bir sosyal sorumluluk projesine hizmet ettiği için katıldım.
Peki Azra Akın’ın birinciliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Azra’nın 13 yıllık bale ve üzerine bunu destekleyen bir de tiyatro eğitimi var. Tabii ki Azra’nın birinci olması doğal...

YETENEĞİMİ NAKİTE ÇEVİRMEK KONUSUNDA BAŞARILI DEĞİLİM

Tasarım konusundaki yeteneğinizi nakite çevirebiliyor musunuz?
- Tasarımları nakite dönüştürmek konusunda başarılı olduğumu düşünmüyorum. Ancak bu konuda beni yönlendiren çok değerli bir ekibim var. İleride daha iyisini yapacağıma inanıyorum.