Herkes kaslarıma hasta ben ellerimi beğeniyorum
Güncelleme Tarihi:
Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 10, 2010 00:00
Besteci Soner Sarıkabadayı, Murat Boz’dan sonra yeni bir yakışıklı pop star patlatmaya hazırlanıyor. Genco Ecer ülkesi Kıbrıs’ta zaten kadınların gözdesiydi. Bunda müziği kadar yüzmeden kalma seksi fiziğinin de etkisi büyük. Şimdi dümeni Türkiye’ye kırdı, yeni albümü ‘U Dönüşü’yle anavatanı fethetmeye hazırlanıyor
Genco Ecer (25) doğma büyüme Kıbrıslı. Müşavir ve sporcu bir babayla Ankara’lı beden eğitimi öğretmen bir annenin çocuğu. Dolayısıyla sporcu. Düzgün vücudunun sırrı küçük yaşta sahalarda top koşturan babasını izlemesinde saklı. Babasından ilham alarak 10 yaşında okulun atletizm takımına girdi. Forumlarda ve web sayfasında dillere dolanan karın kasları, ki onlardan sekiz tane var, ilk o zamanlar kendini gösterdi.
Türkiye’de atletizm dalında rekor kırdı. Ardından KKTC uzun atlama şampiyonu oldu. Ve antrenörlerin dikkatini çekerek milli takıma seçildi. Ülkesini Finlandiya’da temsil etti, altın ve gümüş madalyalar aldı. Ortaokulda dersleri yüzünden takımdan ayrılma kararı aldı ama sporu hayatından hiç çıkarmadı. Bir yandan basketbol ve yüzmeye ve fiziğini geliştirmeye devam etti: “Sporu okul hayatımda göz önünde olmak için değil, yeteneğim olduğu için yaptım” diyor.
TELEFON MELODİSİ SAYESİNDE KEŞFEDİLDİM
Ve müzik... Çevresinden sesinin iyi olduğunu duydukça bir yandan da korolarda şarkı söylemeye başladı. Evde beste ve sözler yazıyordu. Şarkıcı yönünün keşfedilmesiyse tamamen tesadüf: “Babam bir şarkımı cep telefonu melodisi yapmıştı. Arkadaşlarıyla bir yemek sırasında Kıbrıs Genç TV’nin sahibi zil sesini duymuş. Raks’ın eski sahibine benden bahsetmişler. Geçen sene ilk albümüm ‘Kandıramazsın’ çıktı ama ikinci albümümde daha profesyonel bir iş çıkardım. Bu benim müzik kariyerim için bir U dönüşü. O yüzden albümün de adını ‘U Dönüşü’ koyduk. Çok güzel şarkılar var içinde.”
Ecer, çizime yeteneği olduğu için bir yandan da Yakın Doğu Üniversitesi’nde mimarlık okuyor: “Maymun iştahlıydım. Yetenekli olduğumu söylediklerini yapıyordum ama artık kesin kararımı verdim. Bundan sonra müzik yapacağım.”
YEDİKLERİMİ KÖPEĞİM YEMEZ
İnsanlar seksi olduğumu söylüyor. Ama büyük egolarım yok. Örneğin burnumu sevmiyor, en çok ellerimi beğeniyorum. Öyle aynanın karşısına geçip “Vay be” falan da diyen bir adam değilim. İyi bir vücudum olduğu için fotoğraflarda çekinmeden gösteriyorum. Bu vücut içinde haftanın altı günü her gün 2.5 saat spor yapıyorum. Sabahları mısır gevreği, öğlenleri lapa yiyorum. Yediğim yemekleri köpeğim bile yemez.
KENDİMDEN BÜYÜKLERİ BEĞENİRDİM
Kızların bana karşı hep ilgisi vardı. İlk kez anaokulunda aşık oldum. Kendimden büyükleri beğenirdim, şimdi öyle değil. Artık daha romantik bir adamım. Sadece güzelliğe önem vermiyorum. Önüme gelenle de çıkmıyorum. Karşımdakini elinden tutup gezdirebilmek için uzun süre sınıyorum. Oturmasına, kalkmasına, güven vermesine ve eğlenceli olmasına dikkat ediyorum.
KONUŞUNCA KARİZMAM ÇİZİLİYOR
Kıbrıslı birine göre iyi Türkçe konuştuğumu söylüyorlar, yine de şivem var. Dışarıdan bayılıyorlar ama konuşmaya başlayınca karizmayı çizdiriyorum. Şarkı okurken şivem tamamen kayboluyor. Vokal koçum Cihan Okan bile çok şaşırmıştı. Beni kekemelere benzetti. Onlar da konuşurken takılır ama şarkıları net söylermiş. Çıkış şarkım “U Dönüşü”nü Soner Sarıkabadayı’dan aldık. Diğer üç şarkının söz ve müziği benim.
ESKİDEN GÜNÜBİRLİK TAKILIRDIM
Sadece vücuduma gelen pek çok insanla tanıştım. Bir kulübe girdiğim zaman bütün kafalar bana dönüyor. Artık bu durumu yadırgamıyorum. Karşımdakinin bakışlarından niyetini anlıyorum. Kendimi kullandırtmıyorum. Kızların çoğu bakıyor ama benim ilgimi bakmayanlar çekiyor. Eskiden bir gün içinde tanışıp ayrılırdım. Şimdi uzun süreli ilişkileri tercih ediyorum.
KALÇALARIMI SIKTIKLARINDA SIÇRIYORUM
Kadınlar kadar gay hayranlarım da var. Onlara karşı hiçbir önyargım yok, bu beni mutlu ediyor. Hayranlarım bana “Sen insan değilsin, başka bir şeysin” diyor. Yolda “Taş gibisin” diyenler de oluyor. Kulüplerde kadınlar kalçalarımı sıkıyor. Sadece sıçrıyorum ve tepki göstermiyorum.
SADECE OYUNCAĞIMIN BOXER’INI KALDIRABİLİRLER
Hayranlarım oyuncak bebeklerimin çıkmasını istiyor. Bu yüzden albüm kapağında Mehmet Turgut beni oyuncak bebek şeklinde çekti. Kızların oyuncağı oluyorum, onlar da boxer’ımı kaldırıp bakıyor. Hayranlarım bana dokunabilir Ama sadece oyuncak bebeğimin boxer’ını kaldırabilir.
Türkiye’de atletizm dalında rekor kırdı. Ardından KKTC uzun atlama şampiyonu oldu. Ve antrenörlerin dikkatini çekerek milli takıma seçildi. Ülkesini Finlandiya’da temsil etti, altın ve gümüş madalyalar aldı. Ortaokulda dersleri yüzünden takımdan ayrılma kararı aldı ama sporu hayatından hiç çıkarmadı. Bir yandan basketbol ve yüzmeye ve fiziğini geliştirmeye devam etti: “Sporu okul hayatımda göz önünde olmak için değil, yeteneğim olduğu için yaptım” diyor.
TELEFON MELODİSİ SAYESİNDE KEŞFEDİLDİM
Ve müzik... Çevresinden sesinin iyi olduğunu duydukça bir yandan da korolarda şarkı söylemeye başladı. Evde beste ve sözler yazıyordu. Şarkıcı yönünün keşfedilmesiyse tamamen tesadüf: “Babam bir şarkımı cep telefonu melodisi yapmıştı. Arkadaşlarıyla bir yemek sırasında Kıbrıs Genç TV’nin sahibi zil sesini duymuş. Raks’ın eski sahibine benden bahsetmişler. Geçen sene ilk albümüm ‘Kandıramazsın’ çıktı ama ikinci albümümde daha profesyonel bir iş çıkardım. Bu benim müzik kariyerim için bir U dönüşü. O yüzden albümün de adını ‘U Dönüşü’ koyduk. Çok güzel şarkılar var içinde.”
Ecer, çizime yeteneği olduğu için bir yandan da Yakın Doğu Üniversitesi’nde mimarlık okuyor: “Maymun iştahlıydım. Yetenekli olduğumu söylediklerini yapıyordum ama artık kesin kararımı verdim. Bundan sonra müzik yapacağım.”
YEDİKLERİMİ KÖPEĞİM YEMEZ
İnsanlar seksi olduğumu söylüyor. Ama büyük egolarım yok. Örneğin burnumu sevmiyor, en çok ellerimi beğeniyorum. Öyle aynanın karşısına geçip “Vay be” falan da diyen bir adam değilim. İyi bir vücudum olduğu için fotoğraflarda çekinmeden gösteriyorum. Bu vücut içinde haftanın altı günü her gün 2.5 saat spor yapıyorum. Sabahları mısır gevreği, öğlenleri lapa yiyorum. Yediğim yemekleri köpeğim bile yemez.
KENDİMDEN BÜYÜKLERİ BEĞENİRDİM
Kızların bana karşı hep ilgisi vardı. İlk kez anaokulunda aşık oldum. Kendimden büyükleri beğenirdim, şimdi öyle değil. Artık daha romantik bir adamım. Sadece güzelliğe önem vermiyorum. Önüme gelenle de çıkmıyorum. Karşımdakini elinden tutup gezdirebilmek için uzun süre sınıyorum. Oturmasına, kalkmasına, güven vermesine ve eğlenceli olmasına dikkat ediyorum.
KONUŞUNCA KARİZMAM ÇİZİLİYOR
Kıbrıslı birine göre iyi Türkçe konuştuğumu söylüyorlar, yine de şivem var. Dışarıdan bayılıyorlar ama konuşmaya başlayınca karizmayı çizdiriyorum. Şarkı okurken şivem tamamen kayboluyor. Vokal koçum Cihan Okan bile çok şaşırmıştı. Beni kekemelere benzetti. Onlar da konuşurken takılır ama şarkıları net söylermiş. Çıkış şarkım “U Dönüşü”nü Soner Sarıkabadayı’dan aldık. Diğer üç şarkının söz ve müziği benim.
ESKİDEN GÜNÜBİRLİK TAKILIRDIM
Sadece vücuduma gelen pek çok insanla tanıştım. Bir kulübe girdiğim zaman bütün kafalar bana dönüyor. Artık bu durumu yadırgamıyorum. Karşımdakinin bakışlarından niyetini anlıyorum. Kendimi kullandırtmıyorum. Kızların çoğu bakıyor ama benim ilgimi bakmayanlar çekiyor. Eskiden bir gün içinde tanışıp ayrılırdım. Şimdi uzun süreli ilişkileri tercih ediyorum.
KALÇALARIMI SIKTIKLARINDA SIÇRIYORUM
Kadınlar kadar gay hayranlarım da var. Onlara karşı hiçbir önyargım yok, bu beni mutlu ediyor. Hayranlarım bana “Sen insan değilsin, başka bir şeysin” diyor. Yolda “Taş gibisin” diyenler de oluyor. Kulüplerde kadınlar kalçalarımı sıkıyor. Sadece sıçrıyorum ve tepki göstermiyorum.
SADECE OYUNCAĞIMIN BOXER’INI KALDIRABİLİRLER
Hayranlarım oyuncak bebeklerimin çıkmasını istiyor. Bu yüzden albüm kapağında Mehmet Turgut beni oyuncak bebek şeklinde çekti. Kızların oyuncağı oluyorum, onlar da boxer’ımı kaldırıp bakıyor. Hayranlarım bana dokunabilir Ama sadece oyuncak bebeğimin boxer’ını kaldırabilir.