Güncelleme Tarihi:
ALMAN RTL kanalının sevilen dizisi “Herkes Jimmy’i Seviyor” filminin Türk senaristi Tac Romey filmdeki Türk ailenin Almanya’da yaygın olan klişelere uymayan bir Türk aile olduğunu vurguladı. Filmde Türk aile sıcaklığını anlattığını söyleyen Tac Romey, “Herkes Jimmy’yi seviyor filminde Almanlar'ın bildiği Türk aile tiplemesinden çok farklı bir Türk ailesini anlatıyorum. Bu filmde Almanların modern, çağdaş, dünyaya açık, sevgi dolu Türk aile yapısından öğreneceği çok şey var. Bu film ama aynı zamanda Türk ve Alman ailelerin dostluğunu da perçinliyor” dedi.
JİMMY CEMİL
Senarist ve yönetmen Tac Romey sorularımızı şöyle yanıtladı:
- Türk ailesini anlatıyorsunuz, ama niçin bir Türk ismi değil de Jimmy?
Jimmy’nin asıl adı aslında Cemil. Ama Almanlar Cemil’i Jimmy anlıyorlar ve Jimmy diye çağırıyorlar. Böylece Cemil’in ismi Jimmy oluyor. Kendi Türk ailesi içinde de adı Jimmy’e dönüşüyor. Jimmy’nin bir Alman arkadaşı var. Alman arkadaşı aslında Türk aileye entegre olmak istiyor. Onun en büyük rüyası Arkadaş ailesinin bir ferdi olmak, çünkü onun ailesi yok. Neden hep Türkler entegre olsun diye tartışılıyor. Bizim Türk kültüründe o kadar güzel nüanslar varki, aile hayatı, espiri anlayışı, dayanışma, insan sıcaklığı gibi. Asıl bunlar Alman toplumuna örnek olabilir. Türk aile içindeki sevgi çok farklı bir olgu. Eğer ailede bir sorun
BİZİ ÖRNEK ALSINLAR
- Son zamanlarda Hatun Sürücü töre cinayeti, Türk gençlerinin yoğun olduğu Berlin Rütli okulunda şiddetin kontrolden çıkması, okullarda teneffüslerde Almanca konuşma şartı gibi yoğun bir tartışma var Türkler üzerine. Entegrasyon tartışması yeniden alevlendi. Bu diziniz entegrasyona katkı amaçlı mı?
Benim bu dizide anlattığım Türk ailenin entegrasyonla alakası yok. Onlar entegre de değiller. Onlar nerede olursa olsun, ister Berlin, ister İstanbul, ister New York her yerde aynı olurlar, çünkü modern, çağdaş ve dünyaya açıklar. Bende böyle bir Türk aile üzerine bir dizi film düşüncesi dört sene önce oluştu. Dedimki, Almanlar Türkleri hep aynı görüyor. Televizyonda, sinemada hep tek tip bir Türk aile yapısı işleniyor. Tutucu, geride kalmış, köhnemiş geleneklerle yaşayan bir Türk aile tiplemesi imajı var toplumda. Benim ikiz kızkardeşim Ayşe Romey’in başrolü oynadığı tipik Türk ailesini anlatan Yasemin filminin üzerinden 20 yıl geçti. Ama halen Türk aileler üzerine yapılan filmler hep aynı konuları işliyor. Yasemin filminde hatırlayacak olursanız, genç Türk kızı bir Almana aşık oluyor, ancak Türk aile buna karşı çıkıyor.
Bence artık değişik bir Türk aileyi gösterme zamanı çoktan geldi. Çünkü kendi aileme ve bizim tanıdığımız Türk ailelere bakınca, bu değişikliği görüyoruz ve bu değişik Türk aile Almanya’da da var. O nedenle burada ilk amacım entegrasyon değil. Ben Almanların imajındaki Türk aileden tamamen farklı bir Türk aileyi göstermek istedim. Bu Türk aile İstanbul’da, Ankara’da ve Almanya’da da var. Sadece kapalı veya Anadolu’nun köylerinden gelen Türk aileler yok Almanya’da. Anadolu’dan köylerden gelen aileler burada bir kültür şoku yaşadı, bu doğru. Ama buraya gelen Türk aileler sadece köylerden gelmedi. Büyük şehirlerden gelen modern çağdaş Türk aileler de oldu. Onların yaşamı buradaki Alman ailenin yaşamından farklı değil. Ben işte böyle bir aileyi anlatmak istedim. Biz Türkler çok değişik insanlarız. Zengin ve renkli bir aile yaşamımız var. Hepimiz Berlin Kreuzberg’te yaşayan Türkler değiliz.
DEĞİŞMEDİ
- Almanya’da değişen bir Türk aile yapısı mı sözkonusu burada?
Hayır benim anlattığım Türk aile değişmedi. Bu aile yıllar önce Türkiye’de de böyleydi. Türkiye modern bir ülke. Benim burada anlattığım modern Türk ailesi Türkiye’de kentlerde yaşayan aileler. Onlar Almanya’da klişelişmiş Anadolu’dan gelen çiftçi aileler değil, büyük kentlerden gelenler. Almanya’da bu tür Türk aile sayısı az değil. Almanya’da avukat, doktor, mimar, sinema oyunucusu gibi hemen her alanda çalışan Türkler ve aileler var. Türk işadamları sadece Türk manavdan ibaret değil.”
- Burada anlattıkların Almanya’da yaşadığın olaylar mı?
Ben de böyle bir aileden geliyorum. Beni bu dizide ilgilendiren aile içindeki çatışmalar. Türk ailede bireysellik ön planda değil. Ön planda olan bir bütün olarak aile. Benim ailem de öyle. Elbette her insan bir birey aynı zamanda. Ama Türk aile içinde birinin bir sorunu olduğu zaman bu sorunun çözümü için 20 tane de farklı fikir oluyor. İşte buradaki fikir karmaşası filmi heyecanlı kılıyor. Bu aynı zamanda Türk aile yapısının zenginliği. Bu filmi gören Almanlar Türk ailenin bu sıcak ilişkilerini örnek alacaklar, ne güzel bir aile diyecekler ve aynı zamanda da ‘Ay bunlar bizden çok değişik değiller, bizden birileri de diyebilecekler. Elbette bizim bu filmle amacımız eğitmek değil, aynı zamanda izleyiciyi eğlendirmek, güldürmek ve aynı zamanda düşündürmek.