Herkes benden nefret edecek

"Binbir Gece" dizisinin entrikacı Eda'sı Canan Ergüder, izleyicinin kendisinden her geçen gün biraz daha fazla nefret edeceğini söyledi. Başarılı oyuncu, "Halkın benden nefret edeceğine eminim. Zaten ben de rolümü iyi oynadığımdan emin olmak için nefret etmelerini istiyorum. Yeter ki sokakta kafama taş atılmasın" dedi.

Uzun yıllar Amerika’da yaşayan bir oyuncu olarak "Actors Studio"da ömür boyu üyeliğiniz var. Actors Studio nedir tam olarak anlatabilir misiniz? "Actors In Studio" programı ile bağlantısı nedir?

- Actors In Studio olarak televizyonda yayınlanan program, benim görmem gereken bir dersti. Kurum olan Actors Studio’nun kuruluşu 1940’lara dayanıyor. Actors Studio’ya girmek için iki basamaktan geçmek gerekiyor. Birinci basamak başlangıç seviyesi olarak biliniyor ve ilk başlayanların mülakatı olarak geçiyor. Onu geçtikten sonra

finalistlik başlıyor. Bu da ikinci basamak ve finalist olarak kalıyorsunuz, bu da bir sene sürüyor. Her sene yönetmen ve oyunculardan oluşan üyelerin önünde çeşitli performanslar yapılıyor. Moderatörler var: Al Pacino, Ellen Burstyn gibi. Onlar sizi değerlendiriyor ve performansınızı geliştirici önerilerde bulunuyorlar. Ben daha çok Ellen Bursyn’in moderatörlüğünde performanslarımı sergiledim. Finalistlik dönemi bittikten sonra da ya "Finalistliğin bitti" diyorlar ya da "Artık ömür boyu üyesin" diyorlar. Ben hayat boyu üyeliği kazandım. Böylece istediğim zaman gidip orada performans sergileyebilirim. Bu sayede çok elit insanlarla çalışma fırsatını da yakalayabiliyorsunuz.

Şimdiye kadar sizi iki rolde izledik ikisi de kötü kadın rolleriydi...

- "Bıçak Sırtı"ndaki "Serra" karakteri kesinlikle kötü bir kadın değildi. Şimdiki "Eda" da kötü bir karakter değil. Kimse kendine "kötü" demez. Üstelik karakterime yargıda bulunamam ben; yani ona "kötü" diyemem.

"Serra" karakteri için bir günlük tutmuştunuz. "Eda" için böyle bir çalışmanız var mı?

- Eda için bir kaç mimarla görüştüm. Genel olarak daha çok Türkiye’de yetişmiş ve yurtdışında okumamış insanları bulmaya çalışıyorum. Çünkü Eda’nın yurtdışına çıktığını sanmıyorum. "Eda"nın biyografisini çıkartıyorum.

SESLİ ÇEKİM YAPILMALI

Türkiye’de dizi sektörünü nasıl buluyorsunuz?

- Bu sektörün gelişmesi gerektiğine inanıyorum. "Bıçak Sırtı" benim için inanılmaz bir tecrübeydi. Çünkü profesyonele en yakın set oydu. Sesli çekim yapılıyordu. Dublaj oyunculuğu öldüren bir şey. Oyuncuları tembelliğe iten bu anlayışın değişmesi gerek en başta. "Türk halkı kaliteyi anlamıyor" deniliyor. Oysa insanları hor görmemeli yapımcı şirketler. İnternet sayesinde her şeye ulaşıp dış yapımları görüyorlar. Haliyle kıyaslama yapabilecek d

urumdalar. "Halk anlamaz" denmemeli.

Başka neler yapılmalı?

- Hava alanından uzak yerlere stüdyolar kurulmalı. Sesli çekime geçilmesi gerek. Böylece oyuncular ezber yapmak ve birbirlerini dinlemek zorunda.

Siz dizi ya da filmlerin yapım aşamasında bulunmayı düşünüyor musunuz ileride?

- Bunu düşünüyorum tabii ki.

Yeni sezonda Binbir Gece’de sizin rolünüz sayesinde büyük heyecanlar yaşayacak mıyız?

- Tabii. Yoksa beni niye getirdiler sanıyorsunuz.

İnsanlar sizi yolda çevirip "Neler yaptın sen kıza" diyecekler mi mesela?

- Akdenizli halkımızın benden nefret edeceÄŸine eminim. Zaten ben nefret edilmesini istiyorum eÄŸer insanlar benden nefret ederse rolümü iyi yapıyorum demektir. Yeter ki sokakta kafama taÅŸ atılmasın. Â

Öğretmeyi beceremem

- Peki Actors Studio gibi bir oluşum Türkiye’de mümkün mü?

Actors Studio, 1947’de Elia Kazan, Cheryl Crawford ve Robert Lewis öncülüğünde New York’da iyi oyuncular yetiştirmek adına oluşturulan bir kurum. The Actors Studio mezunları arasında Robert De Niro, Marilyn Monroe, Marlon Brando, James Dean, Al Pacino, Julia Roberts, Jane Fonda gibi isimler var. Ben orada olduğu gibi öğretebileceğimi sanmıyorum. Yine de böyle bir oluşumun içerisinde olmak isterim ama her şeyin bir zamanı var. Ayrıca Türkiye’nin böyle şeylere çok ihtiyacı var.