Güncelleme Tarihi:
- Üç yıl aradan sonra neden sadece üç şarkılık maksi bir single çıkardınız?
- Bir sürü şarkı yerine üç tane hit olacağını düşündüğüm ve klip çekebileceğim şarkı seçtim. Bundan sonra da bu kadar uzun ara vermeyeceğim.
- Neredeyse her hafta bir albüm çıkıyor. Sizinkinin farkı ne?
- Yine sıcak şarkılar var. İki şarkının sözü Yıldız Tilbe’ye, bir şarkının sözü Alper Narman’a ait ve çok güçlü. Gülşen ve Yıldız Tilbe aynı şarkıda nasıl olur diye çok merak ediyordum. Yıldız Tilbe bir şiirini yolladı, Gülşen de bestesini yaptı. Ortaya ‘Sudan Sebep’ çıktı. Albümde aşk ve ayrılık anlatılıyor. Yıldız Tilbe’nin sözleri içimin aynası gibi. Aslında herkes ayrıldığında aşkı nasıl yaşıyorsa öyle şarkılar duymak istiyor. Ben ayrıldığımda karşımdakine laf sokup intikam alacak biri değilim. Genelde acı çeken taraf olmayı seviyorum. Bu yüzden albümde, “Bu da sana kapak olsun” diyecek laflar da yok.
- ‘Makina’ şarkınızda “Afiyetle yerdin beni” diyorsunuz. Yenecek bir şey olsanız tadınız nasıl olurdu?
- Çilek olurdum herhalde... Hem çok ortalık meyvesi değil hem de havalı. Ayrıca afiyetle yenecek biri olurdum çünkü sadığım. Dünyaya sevmek için gelmişim. Hayatta hep birilerini çok sevdim.
- Şimdi biri var mı?
- En son geçen yaz aşık oldum. Aşık olmak istiyorum ama bunun ne kadar zor olduğunu görüyorum. İnsanlar iki ayda bir sevgili değiştirebilirken benim birini kalbimde bitirme sürecim bile aylar sürüyor.
TARKAN’LA HAYALLER KURUYORUZ
- Bu albümünüzü Tarkan’ın plak şirketinden çıkarmadınız. Müzikal olarak yollarınız ayrıldı mı?
- Hâlâ aynı yoldayız. Yanında yürüyorum. Beni hep kontrol ediyor ve hep varlığını hissettiriyor. İkimiz de bu albümde rüştümü ispatlamam gerektiğine inandık.
- Neden albümde hiç Tarkan şarkısı yok?
- Açıkçası Tarkan şarkılarını benden esirgemiyor. Hayatım boyunca onun şarkılarını okuma şansım var. Ama bu albümde beni uzaktan kontrol edip kendi başıma yol almamı istedi. Benim için düşündüğü bazı şarkılar var ama onları sonraki çalışmalara saklıyoruz.
- Başka kimin Tarkan şarkılarıyla ilgili böyle bir şansı var?
- Bilemiyorum ama gerçekten abi-kardeş gibi olduk ve onun için özel olduğumu hissediyorum. Stüdyo döneminde de birlikteydik. Bana söz yazmayı öğretiyor, yazdıklarımı çok beğeniyor ve kendi şarkılarımı söylemem için beni zorluyor.
- Birbirinize nasıl hitap ediyorsunuz?
- Etrafındakiler ona ‘Patron’ diyor. Bense tüm samimiyetimize rağmen ona hâlâ ‘siz’ diye hitap ediyorum.
- Birbirinize özel hayatınızı da anlatır mısınız?
- Ben anlatırım; o da her konuda akıl verir. Annesi ve kardeşleri de beni çok seviyor. Annesinin yemeklerine bayılıyorum.
- En son annesi hangi yemeği pişirdi ve birlikte yediniz?
- Kuru fasulye. Ayrıca Tarkan’la beraberken çok güleriz. Kendi dışındaki dünyayla çok ilgilenmiyor. Ben de ona gündemi veya kendimle ilgili şeyleri anlatıyorum. Hem çok şaşırıyor hem eğleniyor.
- Birlikte nerelere gidersiniz?
- Genelde stüdyoda buluşuyoruz ama birkaç kere Topkapı Sarayı’na kapüşon ve gözlükle gitmek eğlenceli olurdu diye konuşmuştuk.
- Tarkan’dan sonra şimdi de Kenan Doğulu’ya benzetiliyorsunuz. Bu eleştirilere bozuluyor musunuz?
- Daha albümüm çıkmadan da beni birçok ünlüye benzetirlerdi. Ama ben kendimi kimseye benzetmiyorum. Benzetenlere de kızmıyorum.
SEKSİ DEĞİL SEVİLESİ ÇOCUK
Çirkin biri değilim ama kendimi insanların beni gördüğü kadar yakışıklı da bulmuyorum. Son klibimde beni seksi buluyorlar ama kendimi daha tatlı, güleryüzlü ve sevilesi bir çocuk gibi görüyorum.
ADIM DUYULSUN DİYE BOMBALAR PATLATACAK DEĞİLİM
Küçükken kendimi odaya kapatır, yüksek sesle gazete okurdum. Sonra Marmara İletişim Fakültesi’ni bitirdim. Şimdi yüksek lisans yapıyorum ve televizyonla ilgili işler yapmayı da istiyorum. Adım daha çok duyulsun diye bombalar patlatacak bir adam değilim. Şarkılarımı sevsinler, iyi insanlarla çalışayım yeter. Albümüm tutmazsa bu dünyanın sonu değil.