Her yerde Mert var

Güncelleme Tarihi:

Her yerde Mert var
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2013 00:00

Sağımız solumuz, önümüz arkamız Mert Fırat. Üstelik biz bu durumdan hiç şikayetçi değiliz. Oyun Atölyesi’nin sahnelediği “Antonius ile Kleopatra”nın Oktaviyus Sezar’ı, “İntikam” dizisinin Emre’si ve gösterime giren “Kelebeğin Rüyası” filminin Rüştü Onur’u, Vogue Türkiye’nin mart sayısında bir moda hikayesinin konuğu oldu.

Haberin Devamı

Son zamanlarda en çok izlenen dizide de, en çok konuşulan filmde de o var. Sürekli proje üreten ve kendini yenileyen Mert Fırat, bu hızlı tempoyla ilgili şunları söylüyor: “Kafamda planladıklarım şimdiye kadar çok güzel işledi. Kemal Aydoğan, Haluk Bilginer, Oyun Atölyesi’ndeki oyuncular, Avşar Film ve TMC gibi yapım şirketlerindeki insanlar... Özetle doğru isimlerle tanışmak çok önemli. Bir de beraber filmler yazıp, çektiğim İlksen Başarır... İlksen benim hayatımda çok önemli bir dönüm noktası oldu. O olmasaydı, ‘Başka Dilde Aşk’ benim hayatımda yalnızca tatlı bir hayal olarak kalabilirdi.”

BEREN DERSİNE İYİ ÇALIŞIYOR  

Eğer dizide oynamasa “İntikam”ın orijinal versiyonunu yani “Revenge”i izler miydi sorusuna ise şu cevabı veriyor: “Dizileri düzenli takip edemiyorum ama ‘Revenge’e bayağı kapılmıştım. ‘İntikam’da çalışmayı seviyorum. Yönetmenimiz Mesude (Erarslan) çok bilgili. Beren’le çalışmak da çok güzelmiş. Dersine çok çalışıp geliyor bir kere. Üstelik çok doğal ve açık bir insan. Nejat’la da daha önce Kapalıçarşı’da çalışmıştık. Tekrar çalışmak iyi oldu.”

BU ROL İÇİN 16 KİLO VERDİM

Ve “Kelebeğin Rüyası”. Filmde veremli bir şairi, Rüştü Onur’u canlandıran Mert Fırat, rolü için diyetisten yardımıyla 16 kilo vermiş: “Zayıflamak önemliydi, veremli bir adamı tonton oynayamazsın. Tabii ön hazırlık sürecinde tek yaptığım zayıflamak değildi. Bol bol şiir okudum, bu hastalığı yaşayanlarla, doktorlarla konuştum.”

Çekimleri Zonguldak’ta başlayıp Heybeliada’da devam eden film için “Bence önemli bir film Türkiye sineması için. Rolüne çok iyi hazırlanmış oyuncular, rejisine çok kafa yormuş ve senaryosuna yıllarını vermiş bir yönetmen; Yılmaz Erdoğan var arkasında. Sinemamızda başka bir algı yaratması anlamında da önemli. 16 hafta çekim yapabilmek büyük lüks” diyor.

Sette geçen uzun zamana rağmen, ekiptekiler “aile gibi olduk” klişesine de kapılmamışlar. “O laf yasak olmalı bence. Biz profesyonel bir ekiptik, milli takım gibi” diyor Mert Fırat... Türkiye’de pek çok filmin dünya standartlarını yakalandığını düşünüyor ayrıca... Ona göre gelişen ve büyüyen bir sinemamız var.  

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!