Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2007 00:00
Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde, çalışan kadın sayısının artmasıyla birlikte trafikte daha fazla kadın sürücü görmeye başladık. Bugün otomotiv firmalarının müşterilerinin yüzde 30’u kadınlardan oluşurken, geri kalan yüzde 70’lik kesiminde satın alma sürecinde kadınların etkisi artıyor. Yani kadınlar hem kendileri için otomobil alıyor, hem de eşleri ve yakın çevresinin tercihinde etkili oluyor.
Böylece firmalar için kadınların araç satın alırken nelere dikkat ettiği büyük önem kazanıyor. Firmalar şimdi kadın sürücüleri ’tavlamak’ için özel pazarlama stratejilerinden, kadınlara özel kampanyalara ve ekipmanlara kadar birçok yöntem deniyor.
Türkiye’de değişen ekonomik ve yaşam şartları, otomobil tercihlerini etkilerken, müşteri portföyünün de değişmesine neden oluyor. Özellikle büyük şehirlerde kadınların iş yaşamında daha fazla rol almaya başlaması, trafikteki bayan sürücülerin sayısını belirgin oranda arttırıyor. Öyle ki, artık otomobil firmalarının müşterilerinin yaklaşık yüzde 30’luk kısmı kadınlardan oluşur hale geldi. Böylece Türkiye, Avrupa’da yüzde 50 olan kadın müşteri oranına hızla yetişmeye başladı. Bugün bazı markaların Türkiye’de kadın müşteri oranı yüzde 50’lileri bulurken, bu oran kadınlara hitap eden modellerde ise yüzde 65’e kadar çıkabiliyor.
SATIN ALMA SÜRECİNDE ETKİLİLER
Otomotiv firmaları için kadın müşterilerin önemi her geçen gün artıyor. Türkiye’de satılan her üç otomobilden birini kadınlar alırken, erkeklerin aldığı diğer iki otomobilin satın alım sürecinde de önemli rol oynuyorlar. Böylece firmalar için kadın kullanıcıların araç satın alırken nelere dikkat ettiği büyük önem kazanıyor. Kadınlar erkeklere kıyasla estetiğe daha fazla önem verirken, bir otomobilde önce tasarıma bakıyorlar. Güvenlik ve konfor unsurları da bayan sürücüler tarafından aranan özellikler arasında yer alıyor.
Kadınların artan otomobil ihtiyacı, firmaları bu müşteri kitlesine özel pazarlama stratejilerine yöneltiyor. Kadınlara özgü iletişim faaliyetlerinde bulunan otomobil markaları, çeşitli kampanyalardan kadınlara özel sundukları ekipmanlara kadar birçok yöntem uyguluyor.
KÜÇÜKLER KADINLARLA BÜYÜYOR
Kadınlar otomobil satın alırken, ihtiyaçları doğrultusunda belirli sınıflarda yer alan modellere yöneliyorlar. Sürüş konforu, şehir içi kullanım özelliklerinin kolay olması, manevra kabiliyetinin yüksek olması ve park sorununu ortadan kaldırması nedeniyle Türkiye’de büyük şehirlerde genelde kadınlar küçük sınıfta yer alan modelleri tercih ediyor. Kadınların küçük sınıftaki modellere ilgisi otomobil pazarındaki satışları da doğrudan etkilerken, A ve B segmentlerinin toplam pazar içindeki payı da hızlı bir artış gösteriyor.
Son 7 yıldaki binek otomobil pazarının gelişimine baktığımızda, A ve B sınıfındaki araçların istikrarlı bir büyüme içinde olduğu görülüyor. 1999 yılında toplam binek otomobil pazarından yüzde 19 pay alan B sınıfı, bu rakamı 2000’de yüzde 24’e, 2002’de yüzde 30’a, 2004’te yüzde 46’ya, 2005’te yüzde 47’ye ve geçen yıl da yüzde 48’e çıkardı. Düne kadar C olarak tanımlanan orta sınıf otomobiller pazardan en fazla payı alırken, bugün A ve B olarak tanımlanan küçük otomobillerin pazar payı kadınların etkisiyle C sınıfını geride bıraktı.
İKİ OTODAN BİRİ KÜÇÜK OLDU
Geçen yıl satılan her iki otomobilden biri küçük sınıfta yer alan modellerden oluştu. Toplamda 373 bin 219 adet binek otomobilin satıldığı 2006 yılında, B segmentinin toplam binek pazarındaki payı 180 bin 316 adetle yüzde 48’ye çıkarken, C segmentinin payı ise 131 bin 987 adetle yüzde 35’ye kadar geriledi. A segmentinde yer alan otomobillerin ise toplam pazardan aldığı pay 2003 yılında sadece yüzde 0.1 iken, bu rakam 2005 ve 2006 yıllarında 10 kat artarak yüzde 1’e ulaştı. Böylece, küçük sınıf otomobiller toplam pazardan aldıkları yüzde 49’luk payla C (yüzde 35) ve D (yüzde 11) segmentlerinin toplamını bile geride bırakmayı başardı. A-B sınıfında 2006 yılında satılan 180 binden fazla aracın neredeyse 90 bini kadınlar tarafından satın alındı.
KADINLAR SEDAN SEVMİYOR
Kadınların küçüklere ilgisi sedan modelleri tahtını da tehdit ediyor. Sedan ve hatchback olmak üzere iki farklı grupta değerlendirilen B sınıfı otomobillerde ibre hatchback modellere doğru hızla kayıyor. Geçmişte Avrupa’ya kıyasla sedan satışlarının yoğun olduğu Türkiye’de bu modeller giderek daha fazla ilgi görüyor. Geçen yıl B sınıfında satılan otomobillerin yarısının hatchback olduğu göz önünde bulundurulduğunda, rekabetin hatchback modellerden yana değiştiği ve Türk müşteri profilinin Avrupa profiline yakınlaştığı ortaya çıkıyor.
KADINLAR 4X4’LERE GÜVEN DUYUYOR
Kadınlar ayrıca son yıllarda özellikle İstanbul trafiğinde kendilerini güvende hissetmelerini sağlayan kompakt 4X4 modellerine de tercih ediliyor. Kadın sürücüler son yıllarda trafikte yaşadıkları tacizler nedeniyle 4X4’lere ilgi gösteriyorlar. Birçok otomotiv firması yeni 4X4 modellerinin satışlarında kadınları hedefliyor. Geçmişte yüzde 95’i erkekler tarafından tercih edilen 4X4 araçların tercihinde bayanların payı hızla yükseliyor. Bazı 4X4 modellerinde kadın kullanıcı oranı yüzde 60’lara kadar çıkıyor.
Büyük gövdeleri, kocaman tekerlekleri ve yüksek oluşlarıyla 4X4’ler, kadınlar arasında moda olurken, artan kadın sürücülerle birlikte firmaların 4X4’leri çok daha konforlu ve ’uysal’ hale getirdikleri görülüyor. Artık 4X4’ler sadece erkeklerin istediği güç ve imajı değil, kadınların ihtiyaç duyduğu konfor ve pratikliliği de göz önünde tutmaya başladı.
Ekonomik güçleri artıyor yaşları 25’ten başlıyor
İş hayatında kendine daha fazla yer bulan kadınların, artan ekonomik güçleri otomobil talebini olumlu yönde etkiliyor. Ekonomik özgürlüklerini kazanarak otomobil sahibi olan kadınların yaşları 25’ten başlıyor. Markaların kadın kullanıcıların yaş aralığı ortalama 25 ile 45 arasında değişiyor. Örneğin Honda’nın bayan müşterilerinin yüzde 15’i 30 yaş altı, yüzde 51’i 30-45 yaş grubu ve yüzde 34’lük kısmını da 45 yaş üstündekiler oluşuyor. Citroen’de ise bayan kullanıcıların yüzde 52’si 20-40 yaş, yüzde 28’i de 40-50 yaş grubunda yer alıyor.