Güncelleme Tarihi:
Hâkim, elindeki siyah tişörtü sanığın burnuna uzatarak soruyor:
- Bu tişört ne demek oluyor?
- Hiiç, bir tişört işte...
- Siyah ama, normal mi bu?
- Evet
Hâkim masasındaki benzer 3-4 tişörtü göstererek:
- Niye 5 tane siyah tişörtün var?
- Giymek için...
- Bunları nerede giyiyorsun?
- Hard rok gecelerine gittiğim zaman.
- Normal insanlar böyle gecelerde takım elbise veya gömlek giyerler...
Aynı hâkim, bu kez farklı bir sanık, kafatası şeklinde bir şamdanı uzatarak soruyor:
- Bu ne?
- Kafatası, mum koymak için.
- Normal insanlar elektrik kesilince mum yakarlar, şamdan kullanırlar.
Hâkim, iskelet şeklinde bir oyuncak gösteriyor sanığa:
- Bununla ne yapıyorsun?
- Derste kullanıyorum.
- Normal insanların evinde böyle şeyler bulunmaz.
Bu kez, bir CD göstererek soruyor:
- Bunda ne var?
- Müzik.
- Ne müziği?
- Hard rok.
- Müziği seviyorsun öyle mi? O zaman niye Fatma Ben Husin’in (Faslı popüler bir şarkıcı) kasetlerini dinlemiyorsun?
*
Delikanlı doğuştan kaybetmiş zaten. Adı Buşaib. Tabii ona, bebekliğinden beri herkes Buş diyor. Kazablanka Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi Abdülvahid Mecid kaçın kurası, hemen çakozladı tabii şeytanî denklemi:
Buş = Bush = Büyük Şeytan = Satanizm
Hâkim, Buş’u o saat 12 ay ağır hapis cezasına çarptırdı.
Hani, Buş da bu cezayı hak etmişti doğrusu: Arkadaşlarıyla dansa giderken tişört giyiyordu. Üstelik siyah tişört. Suçu bununla da bitmiyor delikanlının, müzik de dinliyor, üstelik hard rok, ve (aman tanrım!) İn-gi-liz-ce !..
Tamam, dinlediği şarkılarda “Filistin’e özgürlük” diye bağırıyorlar, ama olsun, Hâkim Mecid’in dediği gibi, Fas’ta “normal insanlar” Arapça şarkı dinlerler.
Onun için, 14 genci gözaltına alan Fas polisi, ifade tutanaklarında, “rok müziği” yerine her seferinde ısrarla “satanist müzik” diye yazdı.
Böylece, “genç ve ilerici kral” 6.Muhammed’in polisi ve adliyesi, yaşları 20 ilâ 30 arasında değişen on dört genci bir aydan 12 aya kadar hapse mahkum ederek, “millî ve dinî düzenin sahipsiz olmadığını” ele güne göstermiş oldu.
*
Fas halkı, genç, aydın, modern bir krala kavuştuk diye sevinmişti. Ama – karşı saldırıya geçen - yobazlığın ne kadar dirençli ve yaygın olduğunu unutmuşlardı.
Bir gazetecinin dediği gibi, “Eskiden, aydınları hapse atmak için, sudan ama hiç olmazsa akla yakın bir gerekçe bulurlardı. İşte solcuyduk, muhaliftik her neyse...”
Halbuki bu 14 Faslı delikanlı, “müzik zevkleri yobazlar tarafından beğenilmediği için” satanist ilan edilerek hapse atıldılar.