OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 12, 2000 00:00
HER ŞEYİ MAVİYE DÖNÜŞTÜRENBİR DÜŞ MÜYÜM BEN?Maviye dönen düş. Düş geleceğe bakmıyor hiç. Düş yerinde duruyor. Düş oyalıyor beni. Düş dönüşüyor. Kendime yakınlaştırıyor. Bazen sadelik oluyorum, bazen abartı. Rüküşlüğü de yaşıyorum. Boyuyorum duygularımı renkten renge. Üstelik bilirken ne olduğumu. Üstelik biliyorum nereye kadar. Düne kadar. Yarınsız bir varlık bu, her şey dün kadar. Her şey bir an. İkinci bir ana zamanı yok duygumun artık. Bir düşüm ben, düşünen, düşünmekten ürken. Ürkek bir düşüm ben. Hayaller gibi, gerçeğe tutunamayan, sabah kalkınca uykudan her şeyi unutan. Berrak bir sabahı dengeler gibi mahmur bir bakışa uyanan. Uyumayan ve uyanan. Sonra sonra anlayan. Bir şeylere tapınan.Yolculuğum, nereye diye soramadığım yollara açılır. Yolculuğum ben dahil bütün benliğimi yolda bırakır. Kendime kaçışlarım beni kendimden uzaklaştırır. Yaşadığım telaş kör bir saatte alıkoyar benliğimi. Sarhoş olur, sona yaklaşırım. Ötesizliktir bu zaten, öteden beri içime yerleşen. Kendimi kollarım, kollamaz beni bakışım. Saatler yazarım. Zaman tutarım. Zamanı kovarım. İçi içine sığmayan bir duyguya aşkımı adar, aşkı kendimi yitirirken anlarım. Okuduğum çok şey uçar. Ama sözler uçmalı yüreğimden. Sözlere kanarım. Kandığımı bilir kanarım, biraz daha yakın yaşamak için o yalandan gerçeği belki de. O herkesin inandığı, peşinden koşup ağladığı oyalanma seferlerine. Gerçek seferimi yanıbaşımda, yerine aşina olduğum bir yerlerde saklarım. Yakın olmak için çoğunluğun hırslarına. Kendime satırlar adarım. Bir başkasına satırlar adarım. Benimkiler hep kalır da, o başkaları giderek başkalaşır. Sonlanır. Yiter. Kendi yitik bahçelerindeki karmaşaya bırakılır. Tutun dediğim her duygudan arınma günüm bugün. Bugün anlama günüm, susma günüm, konuşmaya küsme günüm, duygumu yitirme günüm, bügün benim yeniden varoluş günüm. Varlığa dönüş, içinde yaşadığım yokluğa tutunarak. Tutunarak benliğimden kopan yaşam dürtüsüne. Üstelik bahar, hep yağmur da yağsa, hep üşüsem, yol almaktan korksamda hep. Bahar üstelik. Açan çiçeklere karanlıkta da dokunsam. Ben olmasam, ben onu yaşamasam da bahar. Sona döndü duygum, yokluğa döndü. İnişe geçtim. Taşa bastım çıplak ayak. Ya da düştüm kimbilir? Henüz oldu bunlar ve ben şimdi olanı şimdi anlayacak kadar büyümedim. Henüz kendimden geçemedim. Dışıma çıkamadım. İçimde kaldım, içimden atamadım. Yoramadım. Yorulmaktan henüz kaçamadım.Düş dediğim bir çeşit oyalama. Oyalanma yolunda şaşırdığım sokaklar onlar. Ve yürürken sağımı solumu rehin bıraktığım. Son yakın. Sona çok yakın yalnızlığım. Yabancı,yabancılık duygu... Unutuş, başından beri hatırlamak için uğraştığım. Kaç nefeslik yeri var denizimin benim için? Kaç varışlık yolu? Kaç cevapsız soru saklı kaldı gömüğümde? Sus diyor "ben", her söylediğime. Gitmek... diyor bir de. Bir karanlık gecede, yıldızların altında, ay ışığında, üstü açık eski bir arabanın içinde yola bakarken, yaz, hanımeli kokan bir sokağı özlerken gitmek... Gitmek. Bir şarkı, bir
film karesi, bir tablo anlamsız, bir fotoÄŸraf, çocukların ürkekçe baktığı... Her ÅŸeyi yanına alarak gitmek.Susmak. SessizliÄŸini bozacak bir çokluk yerine, yalnızlık almak. Yalnızlık satmak kendine. "Ben" de, "benlik" de. Ne istersen söyle. Gülümse. FotoÄŸrafını çekiyor uzay. Uzay seni içine hapsediyor. Gülümse. Resmin senin gibi ince, resmin bilmek gibi olsun. ÖğrettiÄŸin gibi gerçeÄŸi kendine. Gülümse.Havada kalıyor sözcükler yine. Hava ağırlaşıyor giderek. Erken mi kararıyor gün ne? Nedir, dert mi yine? Henüz çok yakınım kendime. Henüz çok içindeyim benliÄŸimin. Henüz uzaklaÅŸmadım tuzaklarımdan. Henüz susamadım geçeÄŸime. Öylesine bir yalnızlık, öylesine bir susuÅŸ bu, yanıbaşımda bitiveren. Poz bu. KarmaÅŸa yaratıyorum. KarmaÅŸa yaşıyorum. Henüz çok yakınım kendime. Düşman bellediÄŸim birkaç "ana", düşman bellediÄŸim birkaç sokaÄŸa ve yok oluÅŸa koÅŸuyorum. Nefesim tükenmiyor, tükenmek istiyorum. Korkuyorum baÅŸka bir gerçeÄŸe uyanmaktan. Kendi ruhuma veda edip, baÅŸka bir ruha adanmaktan. Zaman. Zamanı yazıyorum. Kurcalamaya korktuÄŸum, anlamında yorulduÄŸum.Korkmak yine. Anlatamamak,onca sözcüğe oyunlar yazıp... Onca sözcüğüne anlam kattığım o anlamı var edememek. Kendi içimde baÅŸka bir düşe dönüştürememek. SusuÅŸ, unutuÅŸ, unutuluÅŸ tek çare yok oluÅŸ. Ä°z bırakıp yüreÄŸinde. YüreÄŸinle yazıp kendini baÅŸka bir koca denize.Ben ve sıkıldığım yüzü bu ÅŸehrin, bu ÅŸehrin sıkıldığım yüzü insanlar. Düşlerim... Gördüklerim... Gerçeklerin düş yaÅŸamı bunlar, düşlerin gerçeÄŸe yansıması.Yok diyerek var etmeye çalıştığım yollar. Kendi gibi olmaya çalışan her imgeye farklı bir anlam yüklüyor yaÅŸananlar.YaÅŸananlar düş, anlatılanlar.Ve ben,Bir düşmüyüm kedilerin krallık kurmasını isteyen? SarhoÅŸ olunca her ÅŸey maviye dönüşüyor. Her ÅŸeyi maviye dönüştüren bir düşmüyüm ben? Nasıl da gerçek hayat düşünmezsen.Sinem GÃœNDEM - 12 Haziran 2000, Pazartesi Â
button