Güncelleme Tarihi:
BU SAHNELER ÇOK KONUŞULDU (FOTO-GALERİ)
* “Yaklaştıkça” oyunundan size nasıl teklif geldi ve neden “evet” dediniz, anlatır mısınız biraz?
Nilperi Şahinkaya: Benim üniversiteden bir arkadaşım, Celal Kadri Kınoğlu’nun asistanlığını yapıyordu. Celal Abi kafasındaki Alice’i anlatırken arkadaşım beni önermiş, o da “Gelsin, görüşelim” demiş. Görüşmeye gittim, okuma provası yaptıktan sonra oyuna alındım.
Esin Harvey: Ben Londra’da yaşıyorum. 2010 İstanbul Festivali’nde bir oyun oynamak için İstanbul’a gelmiştim. O oyunumu Gencay Gürün de izlemişti. Gencay Hanım’la sürekli iletişim halindeydik. Bu oyun gündeme geldiğinde Celal Bey ile birlikte görüşmeye çağırdılar. Okuma provasının ardından da oyuna başladık.
* “Closer” filminin cesur sahneleri çok konuşulmuştu. Siz teksti elinize aldığınızda, zorlanacağınızı düşündünüz mü?
Nilperi Şahinkaya: Aslında ben oyunun da filmdeki gibi olmasını bekliyordum ama farklı bir vitrin çıktı ortaya. Sonları farklı bir kere. Film finali daha çok seyirciye bırakıyor, oyun ise direkt veriyor. Filmde olup oyunda olmaya sahneler de var... Zorlanacağımı ise hiç düşünmedim. Sadece “Daha canlı, daha yüksek oynamalıyım” dedim.
Esin Harvey: Ben “Closer”ı filmi çekilmeden önce de biliyordum. Türkiye’de sahnelenecek olmasına da çok sevindim. Zorlanacağımızı düşünmedim ama kameranın çok büyük avantajlarının olduğu bir gerçek. Bizim de çok çalışarak o farkı kapatmamız, seyirciye oyunu iyi aktarmamız lazım.
Düşünmemişsiniz ama provalar sırasında hiç zorluk çekmediniz mi?
Nilperi Şahinkaya: Ayrılık sahnesinde ağlamam gerekiyordu, o biraz zorladı beni.
* Peki ya çok ses getiren striptiz sahneleri?
Nilperi Şahinkaya: O sahnelerde bir hocadan yardım aldım. Bana hareketleri gösterdi, aynısını tekrarladım. O yüzden hiç zorlanmadım. Filmdekinden daha farklı bir karakter çıkarmaya çalıştım, onun bir ağırlığı vardı. Ama benim için güzel bir deneyim oldu.
YAZILANLARA TAKILMIYORUZ
* Peki oyununuzu sinema filmiyle kıyaslayanlar oluyor mu?
Esin Harvey: Tabii ki oluyor. Olacağının da farkındaydık. Ama oyun o kadar güzel ki ve tercümesi de o kadar iyi yapılmış ki, çok şanslı hissediyoruz kendimizi...
* Oyunla ilgili yalnızca striptiz ve yatak sahnelerinin konuşulması, sizi rahatsız ediyor mu?
Nilperi Şahinkaya: Yazılanlara çok takılmıyoruz. Çünkü oyunu izleyenler, kendi iç dünyalarını görecekler sahnede.
* İlk oyundan sonra aldığınız yorumlar nasıldı?
Nilperi Şahinkaya: Çok güzeldi. Boş bir oyun değil bu, dolu dolu sahneler var. Oyun sadece striptiz sahnelerinden oluşmuyor yani...
Esin Harvey: Herkesten övgü alıyoruz...
* Bu ikinizin de ilk tiyatro oyunu mu?
Esin Harvey: Yedi senedir İngiltere’de profesyonel olarak oyunculuk yapıyorum. “Yaklaştıkça”, Türkiye’de ilk Türkçe oyunum.
Nilperi Şahinkaya: Konservatuvardayken oyunlarda küçük küçük rollerim oluyordu ama profesyonel anlamda ilk tiyatro oyunum “Yaklaştıkça”.
* Esin Hanım, Türkiye’ye kesin dönüş mü yaptınız?
Esin Harvey: Bu oyun bitene kadar buradayım. Sonra kalır mıyım, emin değilim.
* Peki bir diziden teklif gelse, yerleşir misiniz buraya?
Esin Harvey: Bilmiyorum ama bir süre daha burada kalmak istiyorum. Buradaki çalışma hayatı hoşuma gidiyor. Eşim İngiliz ve o da Türkiye’yi çok seviyor, burada yaşamak istiyor.
BÜYÜKELÇİ KIZI OLMAK KÜÇÜK YAŞLARDA ZORDU
İlginç bir ortak noktanız var. İkinizin de babası büyükelçi...
Nilperi Şahinkaya: Benim babam en son Libya büyükelçisiydi. Libya’daki olaylardan dolayı Ankara’ya geldi, orada protokol genel müdürlüğü yapıyor.
Esin Harvey: Benim babam da en son Londra büyükelçisiydi. Şimdi Barcelona’da Akdeniz Birliği’nde Türkiye temsilcisi olarak çalışıyor.
* Zor mu büyükelçi kızı olmak?
Nilperi Şahinkaya: Beni küçükken çok yıprattı. Çünkü sürekli ortam değiştirmek zorunda kalıyorduk, bir ülkeden başka bir ülkeye gidip senelerce orada yaşıyorduk. Alıştığım ortamı, arkadaşlarımı geride bırakıyordum. Ama şimdi bakıyorum da, bu sayede çok kolay adapte olan biri haline geldiğimi görüyorum. Kültürlü ve donanımlı olduğumu biliyorum. Fark ettiğim bir diğer özelliğim de şu; birine bağlanamıyorum, kolayca bırakıp gidebiliyorum...
Esin Harvey: Aynı şekilde, bana da küçükken zor geliyordu. Dört senede bir okul değiştiriyor, her gittiğimiz yerde arkadaş edinmeye çalışıyordum. Küçükken bir kafa karışıklığı yaşıyorsunuz ama aynı zamanda farklı kültürlerden insanlarla tanışıyorsunuz. Geri dönüp baktığımda ne kadar şanslı olduğumu fark ediyorum.
EVET, SEVGİLİMDEN TOKAT YEDİM
Nilperi Hanım, erkek arkadaşınızdan şiddet gördüğünüzü söylemişsiniz...
Nilperi Şahinkaya: Böyle haberler çıktığında üzüldüm. Bu benim acemiliğimden kaynaklanan bir durumdu. Röportaj vermeye alışkın olmadığım için her soruya cevap veriyorum. Bu konuda kendimi eğitmem lazım. Oyunun sonunda bir tokat sahnemiz var. Bana röportajda “Sen hiç erkek arkadaşından tokat yedin mi?” diye sordular, ben de saf saf “Evet” dedim...
Gerçekten tokat yediniz yani!
Nilperi Şahinkaya: Evet, yedim. Birçok kişinin yediği gibi... “Tokat yedim ama durduk yere” demedim kimseye. O eski bir meseleydi. Şiddeti asla normal karşılamıyorum ve asla affetmem.
OYUNCUYSANIZ “YAPMAM, ETMEM” DEMEMELİSİNİZ
* Oyunda oldukça cesur sahneleriniz var. Siz kendinizi cesur buluyor musunuz?
Nilperi Şahinkaya: Evet, kendimi cesur buluyorum ama yapı olarak. Küçüklüğümden beri çevremdekiler de bana cesur olduğumu söylerler. O sahneler de cesaret gerektiriyor ama eğer oyunculuğu seçtiyseniz, “Onu yapmam, bunu yapmam” dememelisiniz. Her oyuncu, cesur olmalı.