Her kadın gibi ben de aldatıldım

19 yaşında büyük bir kaza geçirip ölümden döndüğünü anlatan Çelik, ayrıca her kadın gibi kendisinin de aldatıldığını itiraf etti.

İNSANLARIN GÜLMEYE İHTİYACI VARDI  �

“Nuri” dizisi çok sevildi. Size gelen duyumlar nasıl?
- İnsanların ihtiyaç duydukları bir zamanda yüzleri güldüren bir dizi oldu. Çünkü son dönemde diziler hep ağlatıyor.

Siz diziyi sesli çekiyorsunuz. Peki dublaj olayını doğru buluyor musunuz?
- Dublajı doğru bulmuyorum. Üzerinden dört-beş gün gün geçtikten sonra sesinle aynı duyguyu vermen çok zor. Ama herkes bölüm yetiştirme telaşında oluyor. O yüzden de maalesef dublaj yapılmak zorunda.

“Nuri” adlı dizide Nuri’yle evlisiniz ve onun eski eşi sizin yaşadığınız yere geliyor. Gerçekte böyle bir şeyi kaldırabilir misiniz?
- Kesinlikle kaldıramam. Ama kendimi de o pozisyonda bırakmam zaten. Reyna hiçbir şey yapmıyor, ben olsam eşyalarımı toplar giderdim. Kuma gibi yaşayamazdım.

Hiç aldatıldınız mı?
- Evet, her kadın gibi ben de aldatıldım. Diziden dolayı insanlar beni sokakta çevirip “Biz de aldatıldık” diyor. Hatta bir kadın “Biliyor musunuz? Benim eşimin adı da Nuri. 21 yıllık evliyken beni aldattı ve biz neredeyse ayrılıyorduk” dedi. Sonra tekrar barışmışlar, şimdi eşi bizim diziyi görünce kanalı değiştiriyormuş! Ama artık kadınlar da aldatıyor.

Siz aldatıldıktan sonra affetmiş miydiniz?
- Affetmek diye bir şey yok. Sadece geçiştirmek var. Ben geçiştirdim ama sonra her şey tekrar su yüzüne çıktı. Demek ki olayı yutamamışım. Sonunda ayrıldım.

Pişman mısınız ayrıldığınıza?
- Hayır. Zaten benim hayatıma giren kimse tam olarak çıkamaz. Hata da yapsalar hayatımın kenarında bir yerde duruyorlar, sadece ilişkim bitiyor.

ERKEK ALDATINCA UNUTUR KADIN İSE AŞIK OLUR

Kadınlar da aldatıyor dediniz. Siz aldattınız mı?
- Hiç aldatmadım. Ama aldatabilmeyi çok isterdim. Nasıl bir psikolojiyle yapılıyor acaba? Öç, hırs, kendini tatmin mi? Teşebbüs ettim, onu da beceremedim. Aldatabilenlere helal olsun diyorum!

Kadınlar daha vicdanlı olduğu için mi aldatamıyor acaba?
- Bence değil. Bir adam aldattığı zaman bunu unutabilir ama kadın aldattığında aşık olur.

Bir de kadına uygulanan şiddet gerçeği var...
- Bence bu eğitim sisteminden kaynaklanıyor. Küçüklükten başlıyor. şiddet gören kadınlar, çocuklarını da şiddetle büyütüyor. Sonra o çocuk dışarı çıktığında arkadaşlarını dövüyor. Benim hayatım Doğu’da, Karadeniz’de ve Ege’de geçti, bunları gördüm. Dayak yediğinde kendini savunamayan aciz bir varlık konumuna düşüyorsun. Erkek, kadına vurarak kendini tatmin ediyor.

ŞİDDET GÖRDÜM AMA BEN DE ONA VURDUM

Siz hiç şiddete maruz kaldınız mı?
- Evet. Karşınızdaki erkek ruh hastası olmadıktan sonra kavgaların sebepsiz çıkmadığını düşünüyorum.

Eğitimli, kültürlü bir oyuncu olarak şiddet görmeyi nasıl kabul edebildiniz?
- Kabul etmedim, ben de vurdum! Benim biraz yırtıcı ve vahşi bir yapım var. Ortaokulda ve lisede de çok kavga ederdim. Kendimi savunma içgüdüm çok kuvvetlidir. Döverim, hiç affetmem. Ama artık duruldum.

Büyüyorsunuz galiba artık...
- Büyümek değil de, “Ben şimdi buradan kalkıp seni dövsem ne olacak, dövmesem ne olacak? Boşuna hareket etmeyeyim” diyorum.

Sizde bir hasar bıraktı mı bu kavgalar?
- Yok yırttım (gülüyor).

Siz bir iz bıraktınız mı?
- Tırnak izi falan bırakmış olabilirim.

Aldığınız en iyi intikam neydi?
- Hiçbir şey yapmamak. O zaman karşımdaki insan, benim için ne kadar değersiz olduğunu anlıyor.

KAZA SONRASINDA DERİM YOKTU RESMEN

Bütün Türkiye’yi dolaşmışsınız. Babanızın mesleği dolayısıyla mı?
- Babam antrenör. Ama ailevi durumlardan ötürü sürekli yer değiştirdik. Okuldan atılmalarım var bir de... Kavga ediyordum, çok yaramazdım. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Dokununca, parlıyordum ve hep beraber zararlı çıkıyorduk. Hocaya ayakkabı fırlattığım için üniversitede kınama cezası almıştım hatta. 11 yılda dokuz okul değiştirdim. Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü de devamsızlık yüzünden yarım kaldı. Trafik kazası geçirmiştim. Arabadan uçtum ve sürüklendim. Üç ay boyunca mumya gibiydim. Ölümden döndüm ama uzun yaşayacağımı biliyorum.

Kaç yaşındaydınız?
- 19 yaşındaydım. Arabada üç kişiydik. Arkada oturuyordum. Ani bir frenle arka camdan çıktım. En son yerde yattığımı ve arkadaşımın, “Öykü, iyi misin?” dediğini hatırlıyorum. Ayağa kalkmaya çalışıyordum ama beynim dönüyordu. Derilerim soyuldu, derim yoktu resmen. Tedavi aşamasında, derinin yenilenmesi çok uzun zaman aldı.