Her isteyene Ferrari satmadık global krizden de etkilenmedik
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2008 00:00
Ferrari’nin CEO’luğuna getirilen Amedeo Felisa, dünyada ilk kez Türk basınının karşısına çıktı. Çok güçlü olduklarını ve dünyayı etkisine alan global dalgadan etkilenmediklerini kaydeden Felisa, "Her isteyene Ferrari satmıyoruz. Tüm müşterilerimizi tanımamız krizlerde bizi güçlendiriyor" dedi. Türkiye ekonomisinin iniş çıkışlı olduğunu söyleyen Felisa, "2005 sonunda temsilciliğimizi Tofaş’a verince güçlendik. Türkiye’de Avrupa’nın birçok ülkesinden daha fazla Ferrari satılıyor" dedi.
JEAN Todt’un mart sonunda süpriz istifasıyla dünyanın en ünlü spor otomobil markası Ferrari’nin CEO’luğuna atanan Amedeo Felisa, dünyada ilk kez Türk basının karşısına çıktı. Son iki yıldır Ferrari genel müdürü olan 62 yaşındaki yeni CEO, Maranello’daki genel merkezde global krizden, yeni projelerine, Türkiye pazarından, kadın müşterilerine kadar bir çok konuda sorularımızı yanıtladı. Ferrari cephesinde ’CEO’luk zaten onun hakkıydı’ yorumları yapılan Felisa, global piyasalarda yaşanan dalgalanmanın kendilerini hiç etkilemediğini belirterek, "Piyasalarda her ay, her hafta hatta her gün gelişmeler oluyor. Ama biz açıkçası kötümser değiliz. Her gün piyasaları takip ediyoruz ama Ferrari’ye dünya çapında bir etkisinin olmadığını söyleyebilirim. Zaten Mart sonu itibariyle satışlarımızın yüzde 5 artması da bunu gösteriyor" dedi.
TALEBİN 3’TE 1’İ ÜRETİM: Ferrari’nin sahip olduğu modellerle çok güçlü olduğunu ve krizlere karşı da güçlü durmayı bildiğini kaydeden Felisa, "Biz çok dikkatliyiz ve müşterilerimizi iyi tanıyoruz. Bu güçle krizlerden etkilenmiyoruz" dedi. Ferrari’nin müşterileriyle birlikte büyük bir aile olduğunu söyleyen Felisa şunları söyledi: "3-4 yıl önce 4 binden fazla üretim yapmayız diyorduk. 2007 yılında 6 bin 400 araç sattık. Bu rekor rakam talebin ancak 3’te 1’i. Müşterilerimiz ortalama 18 ay sıra bekliyor. 612 Scagliatti için bu süre 3 yılı aşıyor. Bunu rağmen talep sürekli artıyor. Bugün itibariyle üretim kapasitesini artırma gibi bir planımız yok. Biz talebe göre satış yapmakla değil seçkinliğimizi koruyarak güçleniyoruz. Yani her isteyene Ferrari satmıyoruz."
53 ÜLKEDE SATILIYOR: Ferrari’nin şu anda 53 ülkede satıldığını söyleyen Felisa, "203 yılında yeni ülkelere girmeye karar verdik ve Asya Pasifik’te de modellerimizi satmaya başladık. Şu anda Çin dahil bir çok Asya ülkesinde Ferrari satılıyor. 2007’de bu bölgede 1000 adet Ferrari sattık. Bu sayı 2-3 yıl içinde rahatlıkla 1500 adede çıkar. Ayrıca 2 yıl içinde büyük talep gördüğümüz Hindistan pazarına gireceğiz. Her isteyene tabiki Ferrari satmıyoruz ama potansiyeli olan ülkelerde de olmak durumundayız" diye konuştu. Ferrari’nin her yıl yeni bir modeli ve teknolojiyi piyasaya sunduğunu kaydeden Felisa, 2007’de yüzde 15’lik büyümeyle 1.6 milyar Euro’luk rekor ciroya ve 266 milyon Euro’luk kára ulaştıklarını söyledi. Felisa, "Biz spor otomobil sınıfının dışında başka bir sınıfta otomobil üretmek istemiyor, fabrikayı da İtalya dışına taşımak istemiyoruz. Dünyaya sadece Maranella ve Modena’da üretilen Ferrari’leri satacağız" dedi.
TÜRKİYE YÜZDE 15 BÜYÜR: Türkiye pazarına ilişkin açıklamalar da yapan Felisa şunları söyledi: "2005 yılı sonunda Türkiye’deki distribütörümüzü değiştirerek, Fiat’ın uzun yıllardır ortağı olan Tofaş’la çalışmaya başladık. Tofaş’a bağlı markamızı temsil eden Fermas’la çok mutluyuz ve çok iyi işler yaptığını görüyoruz. 2007 yılı sonunda 30 civarında Ferrari sattılar ki bu çok önemli bir rakam. Biz Türkiye’yi herhangi bir Avrupa ülkesi gibi görüyoruz. Zaten satışlarda bir çok Avrupa ülkesinin önünde. Biz Türkiye’de Ferrari’nin daha büyümesini bekliyoruz. Kısa sürede yüzde 10-15’lik büyümeyle çok rahat 40 adetlik satışı yakalayabilir."
TÜRKİYE ÖNEMLİ PAZAR: Türkiye ekonomisinde sürekli iniş ve çıkışların olduğunu, ama buna rağmen lüks otomobil satışlarının arttığını kaydeden Felisa, "Biz Türkiye’deki ortağımızı gelişmesi için destekliyoruz ve destekleyeceğiz. Türkiye bizim için önemli bir pazar. Potansiyeli var. FerMas bizim yaptığımız şeyi yapıyor ama doğrularını" diye konuştu.
Kadınların çok seveceği yeni bir model geliştirdik
FERRARİ CEO’su Amedeo Felisa, şu an dünya çapında kadın müşteri oranlarının yüzde 5 olduğunu belirterek, "Kadınlar her geçen gün Ferrari’ye daha fazla ilgi duymaya başladı. 2009’da piyasaya sunacağımız yepyeni modelimizle kadınların Ferrari’ye ilgisi artacak. Çünkü bu model daha günlük kullanımlara yönelik teknoloji ve çevreci yönleri ağır basan bir model olacak. Daha kolay kulanılabilir araç arayan kadınlar başta olmak üzere herkes bu modeli çok sevecek. Bu yıl ekim ayında ilk olarak Paris otomobil fuarında sergileyeceğiz" dedi. Renkler hakkında da bilgi veren Felisa şunları söyledi: "Orjinal Ferrari kırmızı halen en popüler rengimiz. Ama bunun yanında sarı da çok tutuluyor. Aslında modeline ve ülksine göre renk tercihleri değişiyor. Bugün Ortadoğu’da beyaz renk çok talep görürken, Amerika’da siyah öne çıkıyor. 2007’de satılan Ferrari’leri baktığızda yüzde 30 kırmızı, yüzde 20 sarı geri kalan yüzde 50’lik kesim ise siyah, gri ve diğer renklerden oluşuyor."
Ferrari’yi en kaliteli koşullarda üretiyorlar
FERRARİ, Maranello’daki genel merkez ve fabrikasını ’Formula Uomo’ ismiyle dünyanın en gelişmiş ve çevreci oto üretim tesisine çeviriyor. 61’inci yaşını kutlayan Ferrari markasının 1997 yılında kademe kademe yenilenmeye başlayan üretim merkezinde önce motor üretim hatları ve boya atölyesi çevreci bir yapıya bürünürken, Eylül ayından itibaren model üretim hatları ve sosyal alanlarda yenilerek tesis daha modern ve çevreci bir yapıya kavuşacak.
ÇALIŞAN MOTİVASYONU:
Tüm bunları çalışanlarının motivasyonunu ve koşullarını artırmak için yapan Ferrari yönetimi, araçların kalbini oluşturan, 8 ve 12 silindirli motorların üretildiği tesisi tamamen çalışanlara yönelik tasarlamış. Motor üretiminde diğer hiç bir fabrikada görünmeyen bir şekilde her yeri camlarla çevrelenirken, bu sayede çalışanlara güneş ışığının girdiği aydınlık bir mekan yaratılmış. Bunun dışında içerde hava kalitesini artırmak için devasa botanik bahçeler oluşturulurken, doğru aydınlatma ve havalandırma ile hava sıcaklığı yaz ve kış sabitlenmiş. Şimdi Ferrari yönetimi aynı doğrultuda eylül ayında otomobillerin üretildiği tesisi açmaya hazırlanıyor.
TALEBİN 3’TE 1’İ ÜRETİM: Ferrari’nin sahip olduğu modellerle çok güçlü olduğunu ve krizlere karşı da güçlü durmayı bildiğini kaydeden Felisa, "Biz çok dikkatliyiz ve müşterilerimizi iyi tanıyoruz. Bu güçle krizlerden etkilenmiyoruz" dedi. Ferrari’nin müşterileriyle birlikte büyük bir aile olduğunu söyleyen Felisa şunları söyledi: "3-4 yıl önce 4 binden fazla üretim yapmayız diyorduk. 2007 yılında 6 bin 400 araç sattık. Bu rekor rakam talebin ancak 3’te 1’i. Müşterilerimiz ortalama 18 ay sıra bekliyor. 612 Scagliatti için bu süre 3 yılı aşıyor. Bunu rağmen talep sürekli artıyor. Bugün itibariyle üretim kapasitesini artırma gibi bir planımız yok. Biz talebe göre satış yapmakla değil seçkinliğimizi koruyarak güçleniyoruz. Yani her isteyene Ferrari satmıyoruz."
53 ÜLKEDE SATILIYOR: Ferrari’nin şu anda 53 ülkede satıldığını söyleyen Felisa, "203 yılında yeni ülkelere girmeye karar verdik ve Asya Pasifik’te de modellerimizi satmaya başladık. Şu anda Çin dahil bir çok Asya ülkesinde Ferrari satılıyor. 2007’de bu bölgede 1000 adet Ferrari sattık. Bu sayı 2-3 yıl içinde rahatlıkla 1500 adede çıkar. Ayrıca 2 yıl içinde büyük talep gördüğümüz Hindistan pazarına gireceğiz. Her isteyene tabiki Ferrari satmıyoruz ama potansiyeli olan ülkelerde de olmak durumundayız" diye konuştu. Ferrari’nin her yıl yeni bir modeli ve teknolojiyi piyasaya sunduğunu kaydeden Felisa, 2007’de yüzde 15’lik büyümeyle 1.6 milyar Euro’luk rekor ciroya ve 266 milyon Euro’luk kára ulaştıklarını söyledi. Felisa, "Biz spor otomobil sınıfının dışında başka bir sınıfta otomobil üretmek istemiyor, fabrikayı da İtalya dışına taşımak istemiyoruz. Dünyaya sadece Maranella ve Modena’da üretilen Ferrari’leri satacağız" dedi.
TÜRKİYE YÜZDE 15 BÜYÜR: Türkiye pazarına ilişkin açıklamalar da yapan Felisa şunları söyledi: "2005 yılı sonunda Türkiye’deki distribütörümüzü değiştirerek, Fiat’ın uzun yıllardır ortağı olan Tofaş’la çalışmaya başladık. Tofaş’a bağlı markamızı temsil eden Fermas’la çok mutluyuz ve çok iyi işler yaptığını görüyoruz. 2007 yılı sonunda 30 civarında Ferrari sattılar ki bu çok önemli bir rakam. Biz Türkiye’yi herhangi bir Avrupa ülkesi gibi görüyoruz. Zaten satışlarda bir çok Avrupa ülkesinin önünde. Biz Türkiye’de Ferrari’nin daha büyümesini bekliyoruz. Kısa sürede yüzde 10-15’lik büyümeyle çok rahat 40 adetlik satışı yakalayabilir."
TÜRKİYE ÖNEMLİ PAZAR: Türkiye ekonomisinde sürekli iniş ve çıkışların olduğunu, ama buna rağmen lüks otomobil satışlarının arttığını kaydeden Felisa, "Biz Türkiye’deki ortağımızı gelişmesi için destekliyoruz ve destekleyeceğiz. Türkiye bizim için önemli bir pazar. Potansiyeli var. FerMas bizim yaptığımız şeyi yapıyor ama doğrularını" diye konuştu.
Kadınların çok seveceği yeni bir model geliştirdik
FERRARİ CEO’su Amedeo Felisa, şu an dünya çapında kadın müşteri oranlarının yüzde 5 olduğunu belirterek, "Kadınlar her geçen gün Ferrari’ye daha fazla ilgi duymaya başladı. 2009’da piyasaya sunacağımız yepyeni modelimizle kadınların Ferrari’ye ilgisi artacak. Çünkü bu model daha günlük kullanımlara yönelik teknoloji ve çevreci yönleri ağır basan bir model olacak. Daha kolay kulanılabilir araç arayan kadınlar başta olmak üzere herkes bu modeli çok sevecek. Bu yıl ekim ayında ilk olarak Paris otomobil fuarında sergileyeceğiz" dedi. Renkler hakkında da bilgi veren Felisa şunları söyledi: "Orjinal Ferrari kırmızı halen en popüler rengimiz. Ama bunun yanında sarı da çok tutuluyor. Aslında modeline ve ülksine göre renk tercihleri değişiyor. Bugün Ortadoğu’da beyaz renk çok talep görürken, Amerika’da siyah öne çıkıyor. 2007’de satılan Ferrari’leri baktığızda yüzde 30 kırmızı, yüzde 20 sarı geri kalan yüzde 50’lik kesim ise siyah, gri ve diğer renklerden oluşuyor."
Ferrari’yi en kaliteli koşullarda üretiyorlar
FERRARİ, Maranello’daki genel merkez ve fabrikasını ’Formula Uomo’ ismiyle dünyanın en gelişmiş ve çevreci oto üretim tesisine çeviriyor. 61’inci yaşını kutlayan Ferrari markasının 1997 yılında kademe kademe yenilenmeye başlayan üretim merkezinde önce motor üretim hatları ve boya atölyesi çevreci bir yapıya bürünürken, Eylül ayından itibaren model üretim hatları ve sosyal alanlarda yenilerek tesis daha modern ve çevreci bir yapıya kavuşacak.
ÇALIŞAN MOTİVASYONU:
Tüm bunları çalışanlarının motivasyonunu ve koşullarını artırmak için yapan Ferrari yönetimi, araçların kalbini oluşturan, 8 ve 12 silindirli motorların üretildiği tesisi tamamen çalışanlara yönelik tasarlamış. Motor üretiminde diğer hiç bir fabrikada görünmeyen bir şekilde her yeri camlarla çevrelenirken, bu sayede çalışanlara güneş ışığının girdiği aydınlık bir mekan yaratılmış. Bunun dışında içerde hava kalitesini artırmak için devasa botanik bahçeler oluşturulurken, doğru aydınlatma ve havalandırma ile hava sıcaklığı yaz ve kış sabitlenmiş. Şimdi Ferrari yönetimi aynı doğrultuda eylül ayında otomobillerin üretildiği tesisi açmaya hazırlanıyor.