Her işte 30 bin parçacık var

Kişisel sergi açmak için neden üç yıl beklediniz?
- Dile getirmek ve paylaşmak istediğim birçok derdim vardı. Sanırım yönteme karar vermek ve paylaşma biçimi konusunda zamana ihtiyacım oldu. Daha izleyicinin hayal dünyasına bırakılmış soyut işlerim vardı. Figüre geçme isteğiyle değişik denemelere başladım. Nitekim ara dönem işlerimde ve hatta 2009’daki sergimde figür görsellerini transfer ederek kullandığım işlerimde de bu isteği ve çabayı kolayca görmek mümkün. Bilgisayar ortamında hazırladığım bu görseller zaman içinde farklılaşarak piksel çalışmalarına dönüştü. Parça bütün ilişkisine olan vazgeçilmez ilgim yeni işlerimde de piksellerle hayat buldu. Küçük parçaların bir araya gelmesiyle oluşan büyük parçalar ve onların da biraraya gelmesiyle ortaya çıkan daha büyük birimler...

Küpler ve daireler vardı odak noktanızda, şimdiyse piksel piksel görünüyor her şey. Teknolojiye ayak mı uydurdunuz?
- Teknoloji o denli hayatımızın içinde ki özel bir çaba harcamadan, zaten tüm gelişmeleri izliyor ve çalıştığınız alana dahil ediyorsunuz. Kaldı ki teknolojiye ve sanatta kullanım biçimlerine hep ilgim oldu. Bu doğal olarak işlerime de yansıyor. Yenilerinde de ‘qr’ kodları kullandım.

‘Qr kod’ uygulaması için nasıl bir teknik sistem uygulandı?
- Farklı amaçlar için yapılan ama benim kullanımım için modifiye edilmiş makinalarla polymer kil yarım cm çapında küçük birimler haline getirilerek piksel piksel lake ahşabın üzerine işlendi. Bir işimde ortalama 25-30 bin adet parçacık var.

Pek çok ünlü çıkıyor sergide karşımıza.
- Onlar benim hikâyem içinde temsil ettikleri değerlerle varlar. Ayrıca hepsi de farklı nedenlerle bana dokunmuş kişiler. “Vip/Vop” serisi birden fazla ifadeyi içeriyor. Bunlardan ilki insanların birbirleriyle olan iletişimlerindeki satıraralarını okuma gereği ve bunun için harcanan emek. Eserlerimde bu emeği, konuşma balonlarında yer alan ‘qr’ kodları okumak için izleyicinin harcayacağı çaba temsil ediyor.

Yasemin Bay, katalog yazısında tüm serginin sonucu olarak ‘Deli işi bu’ diyor. Pek de yanılmıyor gibi. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
- Çalışırken bazen ben de aynı düşüncelere kapılıyorum.