Güncelleme Tarihi:
İlk olarak nasıl tanıştığınızı, nasıl bir araya geldiğinizi öğrenmek istiyorum.
- Zara: Basın danışmanımız Filiz Öcal sayesinde tanıştık, zamanla ailece görüşmeye başladık. Behzat aynı zamanda benim tenise başlamama vesile olan kişidir. Bir bakıma tenis hocam diyebilirim.
- Behzat Gerçeker: Zara’yı tanımayan var mı ki? Sadece Filiz sayesinde daha yakından tanıma imkanı buldum, o kadar. Hocası olabilir miyim, onu da bilmiyorum. Tenise başlamasında bir payım varsa ne mutlu bana.
Ya müzikal işbirliği... O nasıl doğdu?
- Behzat Gerçeker: Farklı türlerde müzik yapan insanlar olarak, bunları nasıl birleştirebiliriz diye uzun süredir düşünüyorduk zaten.
Birbirinizi dinliyordunuz yani...
- Behzat Gerçeker: Herhalde... Zara’yı yorumcu olarak çok beğeniyorum. Konsept olarak biz başka müzik yapıyoruz, o farklı bir iş. Bu iki lezzeti bir araya getirip daha da farklı bir lezzet olarak sunabilirsek hoş olur dedik. Güzel bir proje hazırladık.
- Zara: İspanyolca ve Latince parça da var repertuvarda, Aşık Veysel de... Yelpazeyi geniş tuttuk yani...
MÜZİSYENLER TEKRARA DÜŞMEKTEN KORKAR
Eserleri neye göre seçtiniz?
- Behzat Gerçeker: Amacımız farklı, etkileyici bir müzik yapmaktı. Repertuvarda “New York New York” da olsun, Andrea Bocelli’den “The Autumn Leaves” de olsun, “Caruso” da dedik...
- Zara: Türk halk müziği zaten kendi branşım. Sanat müziği icra etmeyi de çok seviyorum. Okuldayken bunların eğitimini aldım. Ama ben müzik yorumcusuyum. Yani dünya müziği de yapmak istiyorum, branş müziği de. Şu ana kadar yaptığım işlerle halkımızın sevgisini kazandım. Ama bir zaman sonra tekrara düşmekten korkmaya başladım. O anlamda böyle bir teklif benim için çok değerliydi. Behzat da benimle aynı kanıda... Yani müzisyen olarak bir zaman sonra farklı müzikler yapmak, deneysel arayışlarda bulunmak, sentez müzikler yapmak istiyorsun. Amaç “ona da el atayım, buna da” değil. ENBE için de “Türk halk müziğine el attı” diyemeyiz. Biz sadece bir sentez yaptık.
- Behzat Gerçeker: Biz bu işin uzmanı değiliz. Türk halk müziği de benim işim değil. Ama biz onu modern, polifonik ve yeni dünyaya ayak uyduracak şekilde insanlara sunabilirsek, durum farklılaşıyor.
Konserde bizi neler bekliyor olacak?
- Zara: Dinleyiciler için hakikaten farklı bir dinleti olacak. Batı müziğini çok seven, halk müziğini çok seven, yabancı popu, dünya müziğini seven herkes o salonda buluşacak. Onlara unutamayacakları bir akşam yaşatmak hedefimiz.
Ne zamandır üzerinde çalışıyorsunuz bu projenin?
- Enbe: İki aydır. Öncesinde de projeyi hazırlama süreci vardı 15-20 gün kadar. Etnik sazlarla ayrı, solistlerle ayrı, orkestrayla ayrı, dansçılarla ayrı çalışıyoruz. 7-8 dansçımız var. ENBE zaten 20-25 kişi. Bu iş için küçük bir müzikali sahneye koymak gibi diyebiliriz.
Halk müziğinde ENBE’nin, İtalyan aryalarında Zara’nın performansı nasıl?
- Zara: Normalde kontrol manyağıyımdır. Ama Behzat o kadar titiz ve prensipli çalışıyor ki, kendimi tamamen ona teslim edebilirim. Grup olarak o kadar iyiler yani...
- Behzat Gerçeker: Nasıl olduğumuza seyirci karar verecek.
Bu proje sayesinde hayatınızda ilk defa çaldığınız/söylediğiniz şarkı hangisi?
- Zara: Listedeki yabancı eserlerin birçoğunu sahnede ilk kez söyleyeceğim.
- Behzat Gerçeker: “Diyarbakır Yolunda” ve “Eşarbını Yan Bağlama” diye iki türkü var. Piyanoyla, orkestrayla ilk kez çalacağım sahnede.
ALBÜMLER YARIŞIYOR
Bir yandan albüm projeleriniz de devam ediyor. Kimin albümü önce çıkacak?
- Zara: Yetiştirmeye çalışıyoruz. Okumalarım bitti, orkestra kayıtları başlayacak. Belki iki albüm de aynı döneme yetişir.
- Behzat Gerçeker: Albüm her zaman çıkar, önemli olan içine sinmesi. Bu albümde de müzikseverlerle birkaç yeni arkadaşımızı tanıştıracağız. ENBE’nin genç starları kendilerini göstermeye hazırlanıyor.
ÇOCUKLAR HEP ÖNCELİKLİ
Bu koşuşturmacada çocuklarınıza zaman ayırabiliyor musunuz?
- Behzat Gerçeker: Çocuklara her zaman zamanımız var.
- Zara: Mutlaka... Dila saat 9’da yatıyor. Eve kaçta gelirsem geleyim de sabah 7’de “hadi benimle ilgilen” diyen bir çift göz oluyor karşımda. Bana yardım eden insanlar var tabii ama onunla birebir ilgilenmek benim için büyük bir zevk.
ÜSTÜMDEN BÜYÜK YÜK KALKTI
Bir solist olarak, kalabalık ekiple çalışmanın avantajları ne?
Zara: Üstünden kocaman bir yük kalkıyor, hafifliyorsun. Konserden konsere koşarken, bir yandan albüm kaydındayken bu projeye başladım. Zamansızlık en büyük sıkıntımdı. Sağ olsun Kılıç, Onur ve Burcu kalkıp ofisime geldi, orada çalıştık. Tam anlamıyla bir ekibin parçası gibi hissettim kendimi.
BU İŞİN DEVAMI GELECEK
Bilet satışları başladı... İlgiden memnun musunuz?
Zara: Evet, biletler 15-20 gündür satışta. Fazla bir halkla ilişkiler çalışması da yapmadık. Buna rağmen geri dönüşler şahane. “Bu işi daha büyük platformlara taşıyıp uzun soluklu bir proje haline getirmelisiniz” tarzında yorumlar geliyor.
- Behzat Gerçeker: Yurtdışında da yurtiçinde de devam edebiliriz bu işe... Bu, kesinlikle dünyaya hitap eden bir iş...