Her çocuğu benimmiş gibi seviyorum

“Anne olmayı çok istiyorum. Gördüğüm her çocuğu kendi çocuğummuş gibi seviyorum” diyen, buna rağmen kariyeri uğruna anneliği sürekli erteleyen oyuncu, Seninle dergisinin sorularını yanıtladı.
Yeni diziniz “Kirli Beyaz”da şarkıcı olmalı aklına takmış birini canlandırıyorsunuz. Gerçek hayatta da şarkıcı olmak ister miydiniz?
- Ben tiyatro bölümünde okudum ve şan dersleri aldım. Viyana Devlet Operası’nın sahneye koyduğu “Yarasa Opereti”nde de oynadım. Şarkı söyleme konusunda yetenekliyim ama bunu meslek olarak seçmeyi hiç düşünmedim. Öyle bir arzum olmadı. Diğer yandan oyunculuğun gereği olarak dans ve şan dersi gibi gerekli eğitimlerin hepsini almaya devam ediyorum.
Kendinizi hayal ettiğiniz yerde görüyor musunuz? Geleceğe yönelik nelerin hayalini kuruyorsunuz?
- Ben bir oyuncuyum. Oyuncu, ömrünün sonuna kadar oyuncu olarak kalmak ister. Ben de öyleyim, bunun bir son noktası yok. Hedef iyinin daha iyisini yapmak, mükemmelin daha mükemmeli olmak... Gelecekte de en iyi olmak isterim.
Kadınlar için bir şey yapma fırsatı verilse, ne yapmak isterdiniz?
- Böyle bir fırsat elime geçse, kadın haklarını en üst düzeye çıkarmak isterdim ve öncelikli olarak kadın üzerinden siyaset yapılmasını engellerdim. Her bakımdan kadın istismarlarını önlemek isterdim.
AŞK KİMSE İÇİN
VAZGEÇİLMEZ DEĞİL
Günübirlik ilişkilerin, sanal aşkların prim yaptığı bir çağda yaşıyoruz. Bu tür ilişkiler hakkında ne söylemek istersiniz?
- Günübirlik ve sanal ilişkiler benim düşünceme göre yaşamın gerçekleriyle bağdaşmaz. Ama yaşayanlar yaşar, herkesin hayatı kendisini ilgilendirir. Başkalarının hayatlarıyla ilgili yorum yapamam.
Aşk vazgeçilmeziniz mi?
- Aşkın üzerinde herhangi bir koşul olmaz, geldiği vakit gelir, gittiği vakit gider. Bunun vazgeçilmezlikle ilgili bir koşulu yok. Aşkın doğasına da aykırı.
Sizce akıllı bir kadın mı, yoksa güzel bir kadın mı ön plana çıkar?
- Elbette akıllı kadın daha ön planda olur ama güzellik de yabana atılacak bir unsur değil. En iyisi hem akıllı hem de güzel olmak galiba...
AKILLI, TUTTUĞUNU
KOPARAN BİRİYİM
Aşklarınız hep uzun süreli oluyor, beraber olduğunuz insanlardan evlilik teklifi de alıyorsunuz ama nikah gündeme geldiğinde hep direkten dönüyorsunuz. Sizi engelleyen nedir?
- Bunun yalnız benimle bir ilgisi yok. Hayatın akışını değiştirmek mümkün değil.
Anne olmayı istiyor musunuz?
- Çocukları çok seviyorum. Gördüğüm her çocuğu da benim çocuğummuş gibi seviyorum. Tabii ki anne olmayı istiyorum fakat şu an tümüyle mesleğime konsantreyim. Bu konuyu daha ileride düşünüyorum.
Kendinizi tarif etmeniz gerekse, aşağıdakilerden hangisi en yakın cevap olurdu?
a- Güzel, seksi, aşk dolu
b- Akıllı, tuttuğunu koparan, vizyonu olan
c- Fedakar ama şanssız
d- Hayatı akışına bırakmış, anı yaşayan
- B şıkkı; akıllı, tuttuğunu koparan ve vizyonu olan...

DÖRT KEZ ŞARKICIYI
CANLANDIRMIŞ OLMAM
TAMAMEN TESADÜF
Size neden hep şarkıcı rolleri teklif ediliyor? Opera geçmişiniz olduğu için mi dersiniz?
- Yok, bana hep şarkıcı rolleri teklif edilmiyor ki... Tiyatro, televizyon ve sinemada çok farklı karakterler canlandırdım. Dört kere şarkıcı rolünün denk gelmesi tesadüf. Bu rolleri seçme sebebim şarkıcı olmaları değil, her karakterin birbirinden farklılığı... “Hatırla Sevgili”de çok asil bir dönem kadınını canlandırırken, “Asi”de hoppa bir pavyon kadınıydım. “Aşka Sürgün”de ailesini kurtarmak adına pavyona düşmüş bir kadını oynadım. “Kirli Beyaz”da ise şanı, şöhreti, zenginliği çok seven, şarkıcı olmaya özenen ve bütün bunları elinde tutmak için sevgilisini, kendi ailesini ve arkadaşlarını farklı şekilde idare eden, hafif şımarık, saf tarafları da olan bir kadınım. Bu dört karakterin de ses tonlarından yürümelerine, bakışlarına, tavırlarına kadar her şeyleri farklı... Nasıl ki Ajda Pekkan, Deniz Seki, Müzeyyen Senar, Yıldız Tilbe normal hayatlarında farklı karakterler ama hepsi şarkıcı, benim oynadığım roller de öyle.