Her 300 çocuktan biri rotavirüs kurbanı
Güncelleme Tarihi:
İzmir'de Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti'nce, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı işbirliğiyle düzenlenen ‘Rotavirüs Salgını’ konulu toplantıda konuşan Prof. Dr. Ramazan İnci, rotavirüsün tüm dünyada küçük çocuklardaki ishalin en sık nedeni olduğunu söyledi. Dünyada her 300 çocuktan birinin rotavirüs ishali nedeniyle 5 yaşına gelmeden öldüğünü belirtti.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Muhittin Erel Amfisi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İnci, “Rotavirüs, her yıl dünyada 140 milyon çocukta ishale neden olmakta, bunların 2 milyonu hastaneye yatmakta ve yaklaşık 400 bin çocuk bu nedenle yaşamını yitirmektedir. Bir başka deyişle yaklaşık olarak her 300 çocuktan biri rotavirüs ishali nedeniyle 5 yaşına gelmeden ölmektedir” dedi.
İnsanda hastalık yapan pek çok mikrop bulunduğunu açıklayan Prof. Dr. İnci, “Rotavirüs insanlarda su ve besin yolu ile bulaşan hastalık etkenlerinden biridir. Eşyalarda, klorlamanın yetersiz olduğu havuzlarda, insanların ellerinde yaşama süresinin uzunluğu, hastalığın salgın yapabilme gücünü arttırır. Hastaların yüzde 85'i geri kalmış ülkelerde görülmektedir” diye konuştu.
DIŞKIYLA KİRLENMİŞ SU VE YİYECEKLER
Rotavirüs ishallerinin en sık 3 aylık ile 2 yaş arasındaki çocuklarda görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. İnci, şöyle devam etti:
“Üç yaşına gelen çocukların hemen hepsi en az bir kere bu enfeksiyonu geçirmiş olur. Türkiye gibi ılıman iklimlerde daha çok da kış aylarında kreşlerde salgınlar yapar. Hastalığı geçiren çocukların dışkısıyla virüsler atılır. Bu dışkıyla kirlenmiş su ve yiyeceklerle diğer çocuklara hastalık bulaşır. Kreş personeli bir çocuğun bezini değiştirdikten sonra diğer çocuklara bulaşmaması için mutlaka ellerini yıkamalıdır. Kirlenmiş bezler de ortalık yerde bırakılmamalı, sinek ve diğer böceklerin ulaşamayacağı şekilde paketlenerek imha edilmelidir.”
BELİRTİLER
Hastalığın çocukta genellikle 2-3 gün süren bulantı, kusma ve ateşle birlikte, bir hafta kadar süren bol sulu bir ishal tablosu ile ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. İnci, şöyle dedi:
“Bu hastalık ilaçsız olarak kendiliğinden düzelir ama çocuk susuz bırakılırsa yaşamını yitirir. İshal olan bebek eskisinden daha sık emzirilmelidir. Daha büyük çocuklara bol su içirilmeli, ayran, yoğurt, pirinç, ve tarhana çorbası gibi bol sulu yiyecekler verilmelidir. Salgınların önlenmesi için özellikle kreşlerde çocuklara bakan kişilerin ellerini sık olarak sabunla yıkamaları önemlidir. Şebeke suyunun kontrollü şekilde klorlanması gerekir. Ayrıca çocukların temiz ortamlarda oynaması ve ellerinin sık yıkanması da hastalığın önlenmesinde yararlıdır.”