Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2007 00:00
Adet öncesi sendromu (premenstrüel sendrom) her 10 kadından 4’ünün hayatını belli bir dönem de olsa zorlaştırıyor. Kısaca PMS de denilen sendrom, regl’den 7-10 gün önce başlayan ve sadece bu periyodik günlerde hissedilen bedensel ve psikolojik sorunlar şeklinde tanımlanıyor. Sinirlilik, uykusuzluk, depresyon, vücudun bazı bölgelerinde şişme ve kadından kadına değişebilen farklı belirtilerle seyrediyor.
Bir grup kadın var ki, bu süreci ağır bir depresyondaymış gibi şiddetli yaşıyor, baş etmekte güçlük çekiyor. Nedeni tam anlaşılmayan, ancak beyin kimyasındaki değişikliklere bağlı geliştiği kuvvetle muhtemel olan bu durumla mücadele ederken, çok kere de hak etmedikleri ithamlarla karşı karşıya kalıyorlar. Umut Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Banu Aygün PMS’yi anlattı.
KENDİNİZİ DİNLEYİN
Sayılan belirtilerin hangilerini, hangi dönemlerde, nasıl yaşadığınızı not edin. Doktorunuza bu notlarınızla gidin. Belirtilerin günlük olarak ne derece rahatsızlık verdiğini de kaydedin. Ayın bazı günlerinde bu belirtilerden hiçbirini yaşamayabilirsiniz. Doktorunuz belirtileri değerlendirerek PMS olup olmadığınızı söyleyebilir. Bu sendromla baş etmek mümkün.
Tek bir öneriyle üstesinden gelmek zor. Yeme alışkanlıklarınızı değiştirmek önemli bir adım. Daha az kafeinli içecekler tüketmek, şeker ve tuzu kısıtlamak, vitamin ve mineral almak diğer önlemler.
Düzenli egzersiz yapmak PMS ile baş etmekte de çok yararlı. Eğer şikayetleriniz çok şiddetliysedoktorunuz ilaç önerebilir.
Yaşantınızda karşılaştığınız sorunlarla nasıl başa çıkacağınızı bilmek de, adet öncesi dönemde karşılaştığınız stres ve sinirlilik halinin azalmasında faydalı olacaktır. Belirtilerinizi daha iyi anladıkça ve bunların hayatınızı nasıl etkilediğini fark ettikçe, daha iyi başa çıkmanın yollarını bulabilirsiniz.
Bu sendromu yaşayan kadınların bir kısmında intihar düşüncesine kadar varan duygu durum bozuklukları görülebiliyor. Yapılan bir araştırmaya göre, PMS hastalarının önemli bir kısmı adet dönemlerinden yaklaşık 2 hafta öncesine kadar depresif. Her 10 kadından 8’i agresif, yüzde 57’si intiharı düşünüyor. Yüzde 7’si ise intihara teşebbüs ediyor. PMS’nin duygu durumla ilgili bulgularını hafifletmek için birtakım antidepresanların aralıklı kullanımının fayda gösterdiği de bildiriliyor. Fakat bu ilaçların kullanımı mutlaka doktor kontrolünde olmalı.
SEBEP BEYİN KİMYASINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER Mİ?
PMS olan bazı kadınlarda beyin kimyasındaki değişiklikler, depresyon tanısı konmuş hastalarınkine benziyor. Adet periyodu sırasındaki kimyasal değişikliklerin, kanamaya bir ya da iki hafta kala mizaç değişikliklerine sebep olduğu düşünülüyor. Hormon seviyelerindeki değişikliklerin de buna yol açabileceği varsayılıyor. Adet dönemi sırasında yumurta oluşturan kadınlarda görülüyor. Doğum kontrol hapları kullanan kadınlarda yumurtlama olmayacağı için bu rahatsızlığa genellikle rastlanmıyor. PMS’ye yol açtığı düşünülen başka faktörler de var. Yoğun karbonhidratlı yiyecek ve içecekler mizaç değişikliklerine ve yorgunluğa sebep olabilir. Kahve ve kola gibi kafeinli içeceklerin aşırı miktarlarda içilmesi de kolay sinirlenme gibi istenmeyen davranışlara zemin hazırlayabilir.
PMS’nin nedenleri arasında sayılan şüphelilerin sayısı çok: Düşük progesteron düzeyi, östrojen düzeyinin yüksek olması, östrojen- progesteron oranındaki değişiklikler, hipoglisemi, prostoglandinlerde düşme veya artma, tiroid fonksiyon bozukluğu, çinko eksikliği, magnezyum eksikliği, prolaktin düzeyinde artış, B6 vitamin eksikliği, alerji, genetik faktörler ve psikososyal nedenler.
30’lu yaşlarda zirve yapıyor
PMS yaş ilerledikçe belirginleşiyor. 30’lu yaşlardan itibaren en üst noktaya ulaşıyor. Sorunu, her kadında doğal olarak görülen bir rahatsızlık şeklinde algılamak son derece hatalı. Kadınların günlük hayatlarının etkilendiği noktada mutlaka doktora başvurmaları önerilmeli. Tiroid hormonları kontrol edilmeli ve bulguların PMS’yi andıran tiroid hastalığına bağlı olup olmadığı netleştirilmeli. PMS stresle daha da kötüleşiyor. Majör depresyon geçiren kadınlarda daha sık görülüyor.
100’DEN FAZLA BELİRTİSİ VAR
Aşırı gerginlik ve endişe en sık görüleni. Kendinizi üzgün hissedip kolayca ağlayabilirsiniz. Ayrıca baş ağrısı, bel ağrısı, meme ağrısı ve kramplar, el ve ayaklarınızda şişmeler görülebilir. Hazımsızlık, kas ağrıları da diğer belirtiler arasında. Bazı kadınlar adet öncesi dönemde tuzlu veya tatlı yiyeceklere karşı aşırı istek doğar. Belirtiler bazı kadınlarda hafif, bazılarında ise işe veya okula gidişi engelleyecek kadar ağır seyredebilir.
En az 5’i bir arada varsa PMS de var
Çabuk sinirlenme, değişken ruh hali, depresyon, ağlama nöbetleri, kızgınlık, öfke, hiddet, huzursuzluk, konsantrasyon bozukluğu, kendine güven eksikliği, suçluluk, kararsızlık, intihara eğilim, kötümserlik, toplumdan kaçma, motivasyon bozukluğu, libido değişiklikleri, anoreksiya, işten kaçma, aşırı susama, uyku düzeninde değişiklik, tuzlu ya da tatlı yeme arzusu, iştah açılması, yorgunluk, unutkanlık, memelerde hassasiyet, karında şişlik, kilo artışı, el ve ayaklarda ödem, baş ağrısı, kabızlık, ishal, sivilcelenme, ellerde titreme, cilt ve saçlarda yağlanma, bulantı, kas ve eklem ağrıları, baş dönmesi, kalp çarpıntısı, terleme, sıcak basması.