Suat KAVUKLUOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2006 00:00
Dansçı dört kızdan oluşan Hepsi grubunun başarısı, müzik şirketleri Stardium’u bir de boy band (erkek pop grubu) yaratmak üzere harekete geçirdi. 1,5 yıldır süren hazırlıklar sonucunda da ortaya Bahadır, Onur, Murat ve Bertan adlı dört gençten oluşan BOMB çıktı.
Nereden tanışıyorsunuz ve nasıl bir araya geldiniz? Bertan: Biz üç yıl önce bir arkadaş grubu vesilesiyle tanıştık. Sonra beraber vakit geçirmeye başladık. BOMB olarak çalışmaya başlayalı ise bir buçuk sene oldu.
- BOMB nasıl ortaya çıktı?
Murat: Böyle bir proje, müzik şirketimiz Stardium’un kafasında olan bir şeydi. Bize de bir şekilde Stardium’un böyle bir şey yapmak istediğine dair
haber geldi.
- Birçok genç adam arasından mı seçildiniz bu proje için?
Bertan: Hayır, bu proje haberi bir arkadaşımıza gelmiş önce. O da bizim olabileceğimizi düşünüp, bizi önermiş.
- Proje nasıl oluşturuldu ve sonrasında nasıl şekillendi?
Murat: Stardium’un kafasında nasıl bir grup ve konsept olacağıyla ilgili neredeyse her şey vardı.
- Siz sadece piyonları mı oldunuz işin? Sizin ne derece katkınız oldu projeye?
Murat: Hayır
. Şirket "Her şey hazır, hadi gelin, işte şarkılarınız, bunları söyleyeceksiniz" demedi. Bize ana hatlarıyla nasıl olacağını anlattılar. Özellikle şarkı seçimlerinde bizim de katkımız var.
- Türkiye boy band çıkarmada çok geç kalmadı mı?
Murat: Evet, bu dalga bize gelmede çok gecikti ama geç de olsa sonunda geldi. Türkiye’de denenmemiş bir şey. En azından denenmiş olacak.
- Şarkıların genelini hepiniz koro gibi tek ses halinde söylüyorsunuz. Böyle şarkı söyleme stili bu çağın pop grup ve boy band tanımının neresinde kalır?
Murat: Aslında albüme bütünüyle baktığınızda hepsinin klasik boy band şarkısı olmadığını ve hepsinin bir koro halinde tek ses olarak söylenmediğini görürsünüz. Ama klasik boy band şarkılarına da baktığımızda bu tarz söyleme stili Türkiye’nin çok alışık olduğu bir şey değil. O yüzden insanlara farklı gelecek.
- Bu proje sadece Türkiye’deki açık sebebiyle mi başarı kazanır sizce? Mesela şu haliyle yurt dışında yayınlansaydı nasıl karşılanırdı?
Murat: Bu albümün yurt dışında çok şansı olur mu bundan emin değilim. Çünkü daha çok Türkiye’ye yönelik bir çalışma oldu. İkinci albümden sonra atacağımız adımlar sanırım bizi yurt dışı hedefine daha çok yaklaştıracak.
- Farklı ve denenmemiş bir şey diyorsunuz. Ya bu tarzı sevmezse insanlar?
Bertan: Biz öyle bir şey olacağını sanmıyoruz. Çünkü Türk insanı aslında her konuda yeniliğe çok açık. Dünyada yeni bir şey çıkar, en fazla Türkiye’de satılır.
- Ayrı ayrı hedefleriniz ve yapmak istediğiniz şeyler yok mu?
Murat: Şu an işin çok başında olduğumuzdan, ayrı ayrı bir şey yapmak gibi düşüncemiz yok.
Onur: Ben önceleri opera üzerine bir kariyer düşünmüştüm. Ama zamanla ruhumun operayla çok da uyuşmadığını gördüm.
Bahadır: Ben de dansçı olarak Türkiye’de kazanacağım bütün ödülleri kazandım. O yüzden "Hadi şarkı söyleyeyim bari" dedim.
Bertan: Ben bu projeden önce dizilerde oyunculuk da yapıyordum. BOMB için, şirketimle o işi dondurmaya karar verdik. Ondan sonra bir sürü teklif yağmaya başladı, ama hiçbirini kabul etmedim. Çünkü bunu yapmak istiyorum.
Bahadır: Bu işe başladık, MTV Music Awards’a kadar gider bu iş. Yarı yoldan geri dönmek yok.
KİMDİR BU ADAMLAR?
BAHADIR (22): İstanbul doğumlu. Baba ressam ve dalgıç, anne ev hanımı. Profesyonel dansçı. 2001’de Birkaç İyi Adam’ın Aytunç’uyla dans etmeye başladı. Yonca Evcimik’in arkasında dans etti. Dansta en çok hip hop ve salsa seviyor. Kafasında bir tahtasının eksik olduğunu düşünüyor. "Deli doluyum, enerjiğim, arkadaşlarıma şaka yapmayı çok seviyorum" diyor. Dayısıyla Acıbadem’de yaşıyor. Karadeniz’in yeşilini çok seviyor.
ONUR (24): İstanbullu. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera Şan Bölümü’nde 4’üncü sınıf öğencisi. Moda’da ailesiyle yaşıyor. Babası mimar, annesi ev hanımı. Saatlerce piyano çalmaktan hoşlanıyor. Türkiye’de Şebnem Ferah, Sezen Aksu ve Tarkan’ı beğeniyor. Genelde Avrupa yapımı filmler izliyor. Gece gezmesiyle pek arası yok. Tatillerini genelde Bodrum ve Gelibolu’da geçiriyor. Yurt dışındaki tercihi ise İtalya.
MURAT (23): Ailesiyle Moda’da yaşıyor. Baba emlak komisyoncusu, anne ev hanımı. Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde 4’üncü sınıf öğrencisi. Gece hayatını bünyesi çok kaldırmıyor. Gündüz vakti Bağdat Caddesi civarında oluyor. "Hayatımda her şey ya siyahtır ya beyazdır, griye yer yoktur" diyor. Pop rock müzikler dinliyor. Sapanca’ya gidiyor, yazları Silivri’deki yazlıklarında vakit geçiriyor. Paris onu çok etkiliyor.
BERTAN (23): İstanbullu. Moda’da tek başına yaşıyor. Baba diş hekimi, anne emekli bankacı. Liseyi Los Angeles’taki bir güzel sanatlar lisesinde bitirmiş. New York
Film Academy’de 1.5 sene sinema oyunculuk okumuş. Best FM ve Radio Hot’ta DJ’lik yapmışlığı var. Genelde ev kuşu olduğunu söylüyor. "Ağzıma geleni söylerim. Haksızlığa hiç gelemem" diyor. İstanbul dışında Karadeniz taraflarını seviyor. Paris, en sevdiği şehirlerden.