Güncelleme Tarihi:
“5’er Beşer”i Star TV’ye taşıdınız. Konsept aynı kaldı, peki programın adı neden değişti?
Ali Sunal: Zaten ilk başta düşündüğümüz isim buydu, yeni kanalımıza geçerken de bu isim olsun istedik. Programdaki yeni kitabın ismi de “İnsanlar Alemi”. Bir de “5’er Beşer”in kemikleşmiş bir kitlesi var. Yayına ara verdiğimiz zaman diliminde bile her gün mail’ler atıp yeniden başlamamızı isteyenler oldu. Star TV’ye geçişimizle hem kemik kitleyi korumak hem de yeni izleyicileri çekmek istedik. Sadece isimde değil, formatta da değişiklikler yaptık. Bence izleyen herkes çok sevecek.
Alper Kul: İlk proje taslaklarında da “İnsanlar Alemi” adı listemizde vardı. Yeni kanalımıza yeni konseptimizle ve yeni ismimizle gitmeyi uygun gördük.
Erdem Yener: Bir de “5’er Beşer” isminde ekibin beş kişi oluşuna gönderme vardı. Artık ekip altı kişi ve birçok şey daha farklı. Yeni isim kaçınılmazdı bence...
İrem Sak: Kanalımız değişti, dekorumuz değişti, oyuncu kadrosu değişti, bizler de bu süre içinde değiştik. Bu durumda isim mecburen değişti. Hepimiz insanız, hepimiz bir alemiz, “İnsanlar Alemi” bize uygun bir isim.
BERABER BÜYÜMÜŞ GİBİYİZ
* Ekibe yeni katılan isimlere hemen alıştınız mı?
Ali Sunal: Erdem ve Aylin, sanki en başından beri bizimle beraberlermiş gibi adapte oldular. Çekimlerde çok eğleniyoruz. Asla yeni gelmiş gibi değiller. Hatta öyle bir ekip olduk ki, ilkokuldan beri beraber yatılı büyümüş gibiyiz! Bu iş başka türlü yapılamazdı zaten.
Alper Kul: Yeni dediğiniz oyuncular zaten bizim yakın arkadaşlarımız. Alışma sürecini birkaç saniyede tamamladık.
İrem Sak: Bu iş dışarıdan çok eğlenceli görünüyor ama aslında zor bir proje. Yemek vermiyorlar mesela. Prova sırasında susuyoruz, su yasak. E haliyle bu şartlara ayak uyduranlar ve şartları kabul edenler bu projede yer alıyor. Yeni katılanlar bin pişman ama onlar adına yapacak bir şey yok. (Gülüyor) Erdem de Aylin de çok iyi insanlar. Ama artık onlar için çok geç!
Okan Çabalar: Aslında iş onlarda bitti. Onlar bize çabuk ayak uydurdu.
* Erdem Bey siz konuk oyuncu olarak gelmiştiniz, şimdi ekibe dâhil oldunuz...
Erdem Yener: “Gel” dediler geldim. Üstüne konuşulacak bir şey yoktu.
Alper Kul: Erdem bölüm oyuncusu olarak bize yardım ettiğinde sahnede çok eğlendiğimizi gördük, devamını biliyorsunuz.
YENİ KARAKTERLERLE HİKÂYE ZENGİNLEŞTİ
* Peki bu yeni oyuncular ekibe nasıl bir değer kattı?
Ali Sunal: Her hafta beş ayrı skeçten oluşan bir tiyatro oyunu çıkarıyoruz. Ekibin büyümesiyle birlikte her hafta izleyiciye sunacağımız karakter sayısı arttı, dolayısıyla hikâye de zenginleşti.
Alper Kul: Erdem ve Aylin, bizim dramatik kurgumuzdaki eksikleri çok güzel tamamlıyorlar.
Erdem Yener: Bilmiyorum, umarım ben bir değer katmışımdır.
İrem Sak: Ona seyirci karar verir... Ben Erdem’i “Şen Yuva”dan tanıyordum. Aylin’i de burada tanıdım ve çok sevdim. İyi ki geldi, hoş geldi. Aylin gibi yetenekli ve enerjisi yüksek bir oyuncuyla aynı ekipte olmak çok güzel.
Okan Çabalar: Onlar mizahtan anlıyorlar, o sebeple kendi mizahi bakışlarını kattılar.
* Programda Aziz Güngör Esen bir kitap yazıyor ve yeteneksiz öğrencileriyle birlikte o kitapta bahsettiği insan ilişkilerini irdeliyor. Yeni kitap “İnsanlar Alemi”nde hangi konular var?
Ali Sunal: Aziz Güngör Esen, insanlığa dair merak edilen konuları araştırmaya ve sunmaya devam ediyor. İnsanlığa armağan ettiği kitabını artık televizyonda tanıtacak. Bu yüzden daha hırslı ve heyecanlı. Aziz’in mükemmel olma çabası ve özünde hiç böyle bir insan olmaması beni çok eğlendiriyor.
Okan Çabalar: Hayatla ilgili her şey var kitapta. İnsan ilişkilerinin her türlü hali absürt anlayışla sergileniyor.
UYUM SAĞLAMAM 5 SANİYEMİ ALDI
* Birbirinizi daha önceden tanıdığınızı söylediniz. Peki iyi anlaşır mıydınız? Hep “Birlikte bir iş yapalım” der miydiniz?
Erdem Yener: Zaten daha önce de çalıştığım ve sosyal hayatımda da çok yakın arkadaşlarım olan bu ekibe uyum sağlamam beş saniyeden fazla sürmedi. Daha önce “Şen Yuva” adında bir dizi çekmiş ve beraber eğlenebildiğimizi tecrübe etmiştik. O dizinin bitmesi hepimizi üzmüştü ama ekip birbirinden hiç ayrılmadı. Şimdi farklı bir projede yine beraberiz.
Aylin Kontente: Ekipteki herkes beğendiğim oyuncular. Okan’ı önceden tanıyordum, Old City’de iki farklı grupta tiyatro yapıyorduk. Yapımcımız Elif Yakarçelik’le de ortak arkadaşlarımız dolayısıyla tanışıyordum. Seçmelere çağrıldım, ekibe öyle dahil oldum. Kamera arkası ekibiyle de
tanışıklığım vardı.
ARTIK AYNI EVDELER
* Programda tüm ekip aynı lojmanda yaşıyor. Neden?
Ali Sunal: Bu, Aziz’in görev aşkının bir sonucu. Herkesin aynı evde yaşamasının projesini geliştirmek, ilerletmek ve daha konsantre çalışabilmek için iyi olacağını düşünüyor. Ancak tabii ki işler beklediği gibi olamayacak ve büyük curcuna yaşanacak
İrem Sak: Ben ileriki bölümlerde ayrı eve çıkmak istiyorum. (Gülüyor)
* Bu, Biri Bizi Gözetliyor tarzı programlara bir gönderme mi?
Alper Kul: Programımızın formatında, her hafta BKM’de yeni bir tiyatro oyunu oynamanın yanında bir de televizyon ayağı var. Televizyona yaptığımız programın içerisinde çakma bir reality show olsun istedik. Bahsettiğiniz programlara gönderme yapıyoruz aslında.
Okan Çabalar: Aynı evde yaşamaları, komedi malzemesi açısından çok verimli. Senaryo gereği de Aziz, kendi projesini diri tutmak için onları tek bir evde topluyor. Kamp gibi; mizah kampı...