Güncelleme Tarihi:
- 1997’ye geri dönersek Louis Vuitton’dan ilk teklif geldiğinde şaşırdınız mı?
- Şaşırmak ne kelime, şoka girdim. Birçok farklı sürprizle karşılaştım. Birincisi ben Amerikalıyım. İkincisi, “Louis Vuitton bile modayı dikkate alıyor” diye şaşırdım. Marka, daima tek bir ürün yapmasıyla tanınırdı ama artık bütün bu farklı ürün kategorilerini değerlendirmek için karar veriyorlardı. Bu gerçek bir dönüm noktasıydı.
- 15 yılı geride bıraktınız. O günlere bir arşiv olarak dönüp bakıyor musunuz?
- Bu bir koleksiyona başlamadan önce üzerinde düşüneceğimiz bir şey değil ama bazen çok sayıda kadınla bir bağ kurabilmek için yapılabilir. Sadece hatırlamak için.
- Geçmişe bakmıyorsanız, yeniyi tasarlamak için nasıl bir formülünüz var?
- Formülümüz müstehcenliğe kaçmadan, belirli bir seksilik veya feminitede saklı. Dolayısıyla tasarımlarımızı yaparken bunu hep aklımızda tutarız.
- Kafanızda Louis Vuitton kadınının bir imajı var mı?
- Yalnızca bir Louis Vuitton kadını olduğunu sanmıyorum. Farklı karakterlerin çokluğu fikrini severim; otel asansörü sırasına hızlı hızlı yürüyen bir eş, bir metres, bir kız arkadaş, hepsi benim kadınlarım... Louis Vuitton kadını daha çok bir kalitedir; birkaç kadın arasında ön plana çıkma, fark edilme ve tanınma ihtiyacını duyan bir kalite...
- Louis Vuitton’da yaratıcı ekiplerle nasıl çalışıyorsunuz?
- Hazır giyim ekibinin yanı sıra, ayakkabı ve çantalar için ayrı yaratıcı ekiplerimiz var. Temel olarak, hepimiz tüm koleksiyon üzerinde birlikte çalışıyoruz ve birbirimizin fikriyle besleniyoruz. Bir ayakkabı, bir elbise için esin kaynağı olabilir ya da tam tersi, sadece bir elbise de bir çantaya veya başka şeylere ilham verebilir. Hepimizin ayrı çalışma yerleri olmasına rağmen, tüm ekip aynı kattayız, dolayısıyla paylaşmak ve iletişim sağlamak kolay.
- Saygı ve saygısızlık sizin yaratıcılığa olan yaklaşımınızı karakterize ediyor. Açıklayabilir misiniz?
- Bu, mantıkla alakalı bir durum. Bir şeylerin doğruluğunu asla sorgulamazsanız veya tartışmazsanız nasıl ileriye gidebilir? Sanattaki, müzikteki veya filmdeki örnekleri düşünebilirim. Değişiklik büyük ve korkunç bir şey ve insanlar aynı zamanda onu hem seviyor hem de ondan nefret ediyorlar. Bununla birlikte, değişiklik olmadan tam anlamıyla ilerlemeniz mümkün değil. Sanırım biz paralel bir evren yaratmada çok başarılıyız. Yürüyerek bir Louis Vuitton mağazası içine giriyorsunuz ve bütün lüks, el becerisiyle yapılan sandıkları, valizleri bir arada görüyorsunuz. Fakat aynı zamanda artık hiç kimsenin sandıkla seyahat etmediklerini de biliyorsunuz. İşte tam da bu noktada daha farklı şeyler de olmak zorunda. Ben yeni bir sandık formu yaratmak için işe alınmadım; caddelerde veya kırmızı halıda, bugün içinde yaşadığımız dünyada, Louis Vuitton taşıyan insanlara hitap etmek için işe alındım.
İHTİYAÇ DÂHİSİYLE ARZU DÂHİSİNİN BİRLİKTELİĞİ
Louis Vuitton sanayi devrimi yıllarında kadınların ihtiyaçlarını karşılayan bir markaydı. O zamanların kadınları bir gün içinde beş-yedi kıyafet değiştirirdi. Küçük bir seyahat için bile 27 tane sandığa ihtiyaçları vardı. Louis Vuitton bu ihtiyacı karşılayan, sandık yapımı konusunda uçman bir markaydı. Ama Marc Jacobs’un dediği gibi, artık kimse sandıkla seyahat etmiyor. Günümüz insanının yeni bir şey satın alması için birtakım arzularının harekete geçmesi gerek. Marc Jacobs’ın en özet işlevi de bu: İşte Paris’te açılan bu sergi ihtiyaç dâhisiyle arzu dâhisinin birlikteliğini anlatıyor. Serginin kitabı da çok ses getireceğe benziyor. Louis Vuitton Marc Jacobs Sergisi 16 Eylül’e kadar açık .
SANATÇILARLA İŞBİRLİĞİ
Stephen Sprouse, Takashi Murakami ve Richard Prince gibi sanatçılarla işbirliği yaptık. Richard’ı önceden tanıyordum ve çok uzun zamandır işlerine hayrandım, bu nedenle işbirliği yapmamızı rica ettim. Takashi’nin Cartier Foundation’daki sergisi beni o kadar etkiledi ki, bir anda kendimi onun hakkında okuduğum tüm makaleleri hatırlar halde buldum. Onu şahsen tanımıyordum ve “Uğrayıp bir şeyler konuşmak ister misin?” diye sordum. Bu, sezgisel bir durumdu ama gerçekten işe yaradı. Çünkü onun da ilgisini çekti ve birlikte çalışmaya başladık.
5000 karede 1
Dünyanın en ünlü ve çok kazanan modeli Gisele Bündchen, Twigy bünyesindeki Ipanema markası için bir kez daha objektif karşısına geçti. Beş gün süren çekimler sırasında 5 bine yakın kare alındı. Bündchen bu yeni koleksiyonu ve sosyal sorumluluk kampanyalarını anlattı
Ipanema Gisele Bündchen Blossom Sandals Koleksiyonu’muzla dişiliği, çiçeklerden aldığımız ilhamla bir arada sunmaya çalıştık. Adından da anlaşıldığı gibi koleksiyonda yer alan sandaletlerin bantlarında bulunan çiçek motiflerinin renklerle dansı göz dolduruyor. Bu sandaletlerle kadınlar daha tutkulu, bir o kadar çekici bir görünüme kavuşacak. İçinde parmak arası terlik, platform topuk ve sandalet modelleri yer alıyor.
Hem kişisel olarak hem de Ipanema markasıyla çevre için maddi-manevi yardım çalışmaları sürdürüyorum. Bunlardan dolayı Birleşmiş Milletler tarafından iyi niyet elçisi seçildim. Bu unvana layık görüldüğüm için çok onurluyum. Çevre gibi önemli bir konuya dikkat çekmek adına BM’ye yardımcı olmaktan mutluluk duyuyorum. Ancak dünyanın ne kadar büyük olduğunu düşürseniz, tek başıma ne yazık ki yetemeyebiliyorum. Çevresel olarak fırtınalar, kasırgalar, tayfunlar, sel baskınları, depremler ve tsunami gibi sayısız doğal afetler söz konusu. Yaşadığımız dünyayı korumak için kaybedecek zamanımız yok, doğa değişmemiz için sinyal veriyor.
YVES SAINT LAURENT’İN KOZMETİK GENEL MÜDÜR YARD. NATHALIE DURAN
Yeni ürünün yıldızı bilim
Uzun yıllar Stella McCartney, Gil Sander, Giorgio Armani ve Lancome gibi markaların imaj ve konseptini yaratan Nathalie Duran 2008’den beri Yves Saint Laurent Parfüm ve Güzellik bölümünün genel müdür yardımcısı. Forever Youth Liberator adlı krem, sıtma, kanser ve AIDS gibi 21. yüzyılın en büyük hastalıklarını yok edecek yeni tedaviler geliştirmekte büyük umut vaat eden glikobiyoloji bilim dalından esinlenerek geliştirilmiş. Duran ürünü şöyle anlatıyor: “İlk kez glikobiyolojiyi kozmetikte kullandık. Glikanların hücrenin gençlik anahtarı olduğunu gösteren cilt glikobiyolojisinda 20 yıllık bir araştırmanın meyvesi. Glikanlar biyosferin yüzde 80’inini temsil eden kompleks moleküller. Yeni ürün için ünlü bir yıldızla çalışmadık çünkü cilt bakımımızın yıldızı bilim.”