Güncelleme Tarihi:
Zeki ve güzel kadınlardan oluşan neşeli bir ekip! Artemis Yayınları’nın Kadıköy Moda’daki ofisinde sekiz kadın çalışıyor. Dışarıdan iş yaptıkları 50 çevirmenden 40’ı da kadın. Aralarında bir tek erkek var ama o da yabancı değil; kızlardan birinin eşi ve mümkün mertebe dışarıda vakit geçirmeye çalışıyor. Anlayacağınız, tam bir kadın gücü hakim. Peki bu kadınların özelliği ne derseniz; onlar birkaç sene içinde 1000 ayrı kitap bastı, yüzlerce kitap çevirdi ve ‘Gossip Girl’ ile ‘Sex and The City’ gibi şehirli kadınların hikayelerini hayatımıza soktu.
GAY’LERE KAPIMIZ AÇIK
Artemis’in Genel Yayın Yönetmeni Ilgın Sönmez Toydemir günde 9-18 saat arası çalıştıklarını ve bu yoğun tempoda hemcinsleriyle daha rahat anlaştıklarını söylüyor: “İş başvurusu yapan erkeklerin bizim kriterlerimizi aşması zor. Nerede, kiminle yaşadıklarından özel hayatlarına kadar her şeyi soruyorum. Samimiyet lazım. Erkeklerin burada iş bulması zor oluyor ama gay’leri seviyoruz. Onlara kapımız sonuna kadar açık...”
DEDİKODU YASAK
Artemis çalışanlarının çoğu 20’li yaşlarının sonunda. Kendilerinin yayıncılık sektöründen beklenmeyen derecede bakımlı ve aynı zamanda akıllı kadınlar olduklarını söylüyorlar: “Hepimizin yüzlerce ayakkabısı da, kitabı da, derdi de var. Biz hayatın bütün renklerini barındırıyoruz.”
Bu kadar kadının birlikte çalıştığı bir ortamda dedikodu da bol olur sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Dedikodu yapmak kesinlikle yasak. Birinin olmadığı ortamda başkalarının onun hakkında konuşmasına izin verilmiyor. Tabii iş yüzünden küçük tartışmalar yaşanmıyor değil. Zaman zaman alınganlıklar büyüyor, sorunların çözülmesi zaman alıyor.
MUHAFAZAKÂR CİNSELLİK
Her ne kadar ‘Sex and the City’ ve ‘Gossip Girl’ gibi kitapların yayıncısı olsalar da cinsellik de dedikodu gibi ‘dur’ noktalarından: “İnsanlar özgürce istediklerini yaşamalı tabii ama biz cinselliğe pek çok insandan daha muhafazakâr yaklaşıyoruz. Hepimizin uzun süreli ilişkileri var. Bu yüzden erkek mevzuları yüzünden kendi aramızda hiç sorun yaşamıyoruz.”
ÇIKIŞ NOKTASI EĞLENCE
Artemis’in Genel Yayın Yönetmeni Ilgın Sönmez Toydemir, İstanbullu. Marmara Üniversitesi’nde İngilizce öğretmenliği, İstanbul Üniversitesi’nde tiyatro okudu. Birçok projede yer aldıktan sonra Sabah Dergi Grubu’nda yedi sene çalıştı. Ardından Milliyet’te ve Yapı Kredi’de bir buçuk yıl Enis Batur’un yanında görev aldı. Sonra karanlık ve fantastik kitaplar basan Artemis ile yolu kesişti. Yayınevini yenilemeye karar verdi ve kendisine çıkış noktası olarak ‘eğlence’yi baz aldı: “Bizim kitaplarımızla iyi zaman geçirilsin diye düşündüm ve böyle bir kurumsal algı yaratmayı hedefledim. Sanırım da başarılı da oldum” diyor.
HEPİMİZ YARALI İNSANLARIZ
Toydemir birlikte çalışacağı kişileri tek tek kendisinin belirlediğini söylüyor. Ortak kriter olarak da ‘yaralı’ olmayı belirlemiş: “Düz hikayesi olanların eğlenip, hayatı daha geniş bir yelpazede algılayabileceklerini düşünmüyorum. Bu yüzden etrafımda hoş görünen, aile hikayesinde kusurları olan, zor ve toy insanlarla çalışmayı tercih ettim. Bunu yaparken çalışanlarla aramızda çok özel bir bağ kurulsun ve bu bağ sürsün diye hedefledim. Bir kere hepimizin anne-baba sorunu var. Kimimiz annesi vefat etti, kimimizinkiler ayrı, bazılarımız reddedilmiş durumda. Ben de küçük yaşta babamı kaybettim. Bu beni bir şeylere daha çok sahip çıkan biri yaptı. Hepimiz bu durumda daha kolay ortama ayak uyduruyoruz. Kazanmak için daha çok emek veriyoruz çünkü sırtımızı dayayabileceğimiz bir ailemiz yok...”
BU KİTAPLARI APTAL OKUR DİYENLERİN KENDİLERİ APTAL
Romantik komedi yani chick-lit denen piliç edebiyatıyla tanınan yayınevinin kitaplarını Ilgın Sönmez Toydemir seçiyor. “Ayakkabı almayı çok sevdiğim gibi kitapların haklarını almayı da çok seviyorum” diyor. ‘Vampir Günlükleri’, ‘Gossip Girl’, ‘Sex and The City’, ‘Lipstick Jungle’, ‘Dexter’ serilerini Türkiye’ye getirip çevirilerini yapan onlar. Dizi filmi başlamadan önce ‘Hürrem’ kitabını yayınladılar ve 40’a yakın baskı yaptılar. Bunu ‘Osmanlı Hanedanı’ serisi takip etti. ‘Hürrem’ ve ‘Nurbanu’ gibi çok satan yerli kitapların beğenilen kapaklarında kendi ekiplerinde çalışanların fotoğraflarını kullandılar. “Chick-lit edebiyatı sadece aptallar okur” diyenlere, “Asıl bunu söyleyenler aptal. Bu kitaplar okuma alışkanlığını geliştiriyor. İçlerindeki edebiyat göndermeleri de önemli” diye yanıt veriyorlar.