Hem ölçüsüz ceza hem de koruma kekeme yapabilir

Güncelleme Tarihi:

Hem ölçüsüz ceza hem de koruma kekeme yapabilir
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2004 00:11

Kekemelik, konuşma akıcılığında duraksama, uzatma, tekrarlama ve bazen beden hareketleriyle birlikte gözlenen, sözel iletişimin düzen ve estetiğini etkileyen bir ritm bozukluğu. Okul dönemi çocuklarda yüzde 6 sıklıkla görülürken, genel nüfusta bu oran yüzde 0.7-2 arasında değişiyor. Erkek çocuklarda kızlardan 4-5 kez daha sık gözleniyor.

Kekemelik hangi yaşlarda başlar?

Konuşmada tutukluk, bocalama ve takrar normal konuşmaya dönüş gibi belirtilerle genellikle 2-7 yaşları arasında başlıyor. Düzgün ve akıcı konuşan bir çocuk yavaş yavaş ya da birden tutulabilir. Sorunun gerçek yerleşimini daha çok 6-7 yaşlarında oluyor. Kekeme çocukların bir bölümünde 10 yaşından önce kendiliğinden düzeliyor.

Ailesel yatkınlığın rolü var mı?

Araştırmalar kekemelikte ailesel yatkınlığın da etkisi olduğunu gösteriyor. Ancak bu kalıtımsal olmaktan çok psişik ve kültürel nedenlerle açıklanıyor. Kekeme çocuklarda, solunum sistemi hastalıkları, romatizma, alerji, epilepsi gibi bazı nörolojik hastalık ve bozukluklarla ruhsal örselenmenin daha sık gözlendiği biliniyor.

İlk ortaya çıkışını çocuğun çok korkmasına bağlayanlar var. Bu sav ne kadar geçerli?

Kekemeliğin en sık gözlendiği 2-7 yaş dilimi, korkular bakımından duyarlı, örselenmeye yanı travmalara yatkın çağ. Çok korunan, kollanan, çekingen yetiştirilen, sindirilen çocuklarda ölçüsüz cezalar, korkucu etmen ve yaşantılar, konuşmanın henüz geliştiği dönemde konuşma bozukluğunu ortaya çıkarabilir.

Kekemeliğin tedavisi mümkün mü?

Çoğunlukla benimsenen ayrımda, ‘birinci dönem kekemeliği’ ve ‘ikinci dönem kekemeliği’ olarak gruplandırılır. Birinci dönemde belirtiler duraksama, tekrarlama, uzatma şeklinde. Çocuk çoğu kez bu belirtilerin farkında değil. İkinci dönemde ise konuşmadaki duraksama,s tutulma, tekrarlama ve uzatmalara çeşitli yüz, el, kol ve diğer beden hareketleri eklenir. Bu dönemde kişi artık nerede kekeleyeceğini düşünen, kendini sınırlandıran bir konuşmacı haline gelir. Tedavi de kekemeliğin dönemine, ağırlık derecesine ve bireye bağlı olarak değişir.

Birinci dönem kekemelikte tedavi nasıl yapılıyor?

Çocuktaki kekemeliğin derecesini doğru belirlemek önemli bir adım. Tedavi yaklaşımları genellikte dolaylı olmalı. Anne ve babalar paniklerini çocuğa yansıtmamalı. Çocuğun ne zaman tutulduğu araştırılmalı. Ebeveyn-çocuk ilişkisi kaygıdan uzaklaştırılmalı. Ortamın gerilimi çocuğun konuşmasını doğrudan etkiler. Anne ve babanın sabırsız ve üzgün görünüşleri, her an kekeleyecek diye beklemeleri çocuğun iç gerginliğini artırır.

İkinci dönem veya yetişkin kekemelikte tedavi yaklaşımları neler?

Her görüşün kendi tedavi yöntemi de var. Günümüzde belinmesenen bir görüşe göre kekemelik öğrenilen bir davranış. Aslında konuşmanın kendisi de öğrenilen bir süreç. Her davranış gibi değiştirilebilir, istenilen yönde düzeltilebilir. Feed-back (geri bildirim) de günümüzde kullanılan yöntemlerden biri. Neden-sonuç ilişkisi tartışılmaksızın, kekemeliğin belirli kas veya kas gruplarının kasılmasıyla eş zamanlı olarak ortaya çıkmasına dayandırılıyor. Bir başka tedavi tekniği de pasif hava akımı yöntemi. Konuşmada hava akım becerisinin kazandırılmasıyla, ses bantlarındaki gerilimi azaltmayı amaçlıyor.

Hazırlayan:Mesude ERŞAN
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!