Güncelleme Tarihi:
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süha KÜÇÜKAKSU, kalp nakli yapan ender cerrahlardan biri. Küçükaksu, nakil konusunda karşılaştıkları sorunların artık hekimleri canından bezdirdiğini söylerken bakanlığın bu konuda cerrahlara da söz hakkı vermesini istiyor.
Nilgün Yıldız yazıyor |
Her kalp cerrahı kalp nakli yapamaz
Sağlık Bakanlığı’nın iki buçuk yıl önce çıkarttığı “Organ ve Doku Nakli Hizmetleri Yönergesi” ile organ nakli yapan doktorlara bir yıl boyunca eğitim görme mecburiyetini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu durum gerçekten organ naklini güçleştiriyor mu?
Sağlık Bakanlığı’nın Kalp Akciğer Bilim Kurulu var ve bu tür şeylere onlar karar veriyor. Fakat ben o kurulda değilim. Sağlık Bakanlığı bu yönerge ile bizim fikrimizi almamıştır. Böyle bir yönerge var kuruldaki arkadaşlar kabul etmiş. Bu yönergenin bu haliyle uygulaması doğru değil ve çok güç. Ama kalp nakli yapmak için de her kalp cerrahı aynı donanıma sahip olmuyor. Dünyada da bu böyle. Pratikte yüzde 90 erişkin cerrahisi yapıyorsunuz yüzde 5-7 bebek, yüzde 1-2 de kalp nakli ve yapay kalpler denilen bölümler var. Uzman olan her kişinin kalp nakli yapması doğru değil mutlaka bir eğitim alması gerekir. Bu işe girecek merkezlerin ekiplerini yetiştirmeleri için mutlaka kalp nakli yapılan bir merkezde çalıştırmaları lazım.
Yılda 50 nakil yapılan bir merkezde eğitim alınması gerektiği söyleniyor. Bu ne kadar mümkün? Prof. Dr. Süha KÜÇÜKAKSU
Yılda 50 nakli bugün dünyadaki çok az merkez yapılıyor. Bunu takip etmek pratik olarak güç. Zaten Türkiye’de belirli sayıda kalp nakli yapan merkez var.
Mevzuat yanlışlıklarla dolu
Türkiye’de kalp nakli yapan ender kişilerden birisiniz. Kalp nakli yapmak için karşınıza ne tür zorluklar çıkıyor?
Meslek hayatım 23 yıl ve ben 1998 yılından beri kalp nakli ile uğraşıyorum. Ankara’da Yüksek İhtisas’ta bu işi kuran kişiyim. O hastane Türkiye’de ilk kalp naklinin yapıldığı hastanedir. 22 Kasım 1968’de yapılmıştır ilk kalp nakli. Orada 30’a yakın kalp nakli yaptık ve o zaman Türkiye’de yapılan kalp naklinin yüzde 20’sini oluşturuyordu. Yeditepe Hastanesi’ne geldiğimde kalp nakli yapmaya başlayacaktım fakat bana “Yapamazsın” dediler. Sebebi de mevzuata göre kalp nakli yapmak için 3 yıl beklemek gerekiyormuş. 3 yıl sonra bakıp sizin yapıp, yapamayacağınıza karar vereceğiz dediler. Burada işi yapacak kişi cerrahtır. Mevzuat bu yönüyle de yanlışlıklar içeriyor. Siz yetişmiş, deneyimli bir cerraha izin vermiyorsunuz. Biz 3 yılı doldurduk ve geçtiğimiz yıl ruhsatımızı aldık. 6 ayda 2 kalp nakli yaptık 1 tane de yapay kalp yaptık. Üçü de yaşıyor ve gayet sağlıklılar.
Bu kadar kişi nakil için sırada beklerken kalplerin kullanılmadan çöpe atıldığı doğru mu?
Burada kritik soru şu: donör dediğimiz beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin hepsinden kalp kullanılacak diye bir durum söz konusu değil. Çünkü kalp çok çabuk hasar görebiliyor. Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri yoğun bakımda donörlere yetersiz bakılması. İlk önce kalp hasar görüyor ve tahrip oluyor. Merkezden beni arıyorlar bir kalp var, kullanır mısınız? İnanın her 3 tekliften biri donör organ olacak bir kalp değil. Ya yaş ileri yaş, ya enfeksiyon var ya kalbi tahrip edici ilaç kullanılmış. Bunlar kalbi hemen tahrip edebiliyor. Bir donörden siz karaciğeri, böbreği kullanabilirsiniz fakat kalbi kullanamayabilirsiniz. Fakat bu istatistik verilere şöyle yansıyor, kalp çöpe gitti. Kalp kullanılacak vasıfta olmadığı için kullanılmamış olabilir. Bunun nedeni hastadan kaynaklanabileceği gibi yoğun bakımda kalbe iyi bakılmamasından da kaynaklanıyor olabilir. Yoksa kalp vardı da biz mi kullanmadık!
Yani kalpler işe yaramadığı için kullanılmıyor?
Sağlık Bakanlığı’nın Ankara Koordinatörlüğü’nden 2006 yılında 143 tane donör var bunun 42 tanesinin kalbi kullanılmış. Yüzde 29’u kullanılmış. Belki bunların 100 tanesinin karaciğeri kullanılmış olabilir. Bu rakamları analiz ederken kalbin karaciğer ya da böbrek gibi aynı oranda kullanılacak organ olduğunu sanmamak gerekiyor. Kalbi takmak için kurallar kısıtlıdır. Örneğin 35 yaş altında olması daha iyidir. Belli bir rakamdan daha düşükse o zaman ekip sorunu olabilir. Bu vakaların hepsine tek tek bakmak lazım. Neden kullanılmadığı ancak böyle ortaya çıkabilir. Ondan sonra ekip yok denilebilir.
Ben 14 gün içinde ben 5 tane kalp nakli nasıl yapabilirim
Organ nakli yapan merkez sayısı neden bu kadar az?
Türkiye’de esas sorun organ nakli merkezi konusu çünkü birincisi bugün sadece üniversite ve eğitim hastanelerinde bu hak var, iyi gelişmiş özel merkezler kalp cerrahisini yapan, cerrahı belli sertifikasyonlara sahip özel bir merkezde kalp nakli yapmalıdır. Bu işin özel hastanelerde belirli kıstaslardan geçmiş şekilde yapılması lazım. İkincisi Türkiye’de esas sorun donör organ sorunu. Milyon popülasyonda donör organ çıkarmada sonucuyuz. İstanbul 13 milyonsa İstanbul’da çıkan organ sayısının 39-40 olduğunu düşünebilirsiniz. Bakanlığın bu konuda toplumu bilgilendirmesi, teşvik etmesi gerekir. Bir de merkezleri de teşvik etmesi gerekir. Burada emredici pozisyonda olursa olmaz. Çünkü organ nakli amatör ruhla yapılan bir iştir ama profesyonelce yapılmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın iyi yetişmiş cerrahları birebir tanıması gerekiyor. Onlarla ilgilenmesi lazım. İstanbul’da kalp nakli yapan kaç cerrah var? 4 ya da 5 tane. Bunlardan biri benim fakat ben Sağlık Müdürü ya da benzerini tanımıyorum. Şöyle bir sorun daha var biz ruhsatımızı aldık. Fakat elimize belgenin gelmesi 14 gün sürdü. Ruhsat tarihimiz 2 Aralık 2008 ve bize tebelluğ edilişi 24 Aralık. Dolayısıyla 7-10 gün süre kalmış 2008 yılının bitmesine. Bu kadar kısa sürede bir merkezin en az 5 kalp nakli yapması ne Türkiye’de ne de Dünya’da benim bildiğim yok..Geçenlerde bana bir yazı geldi, “2008 yılında yeteri kadar kalp nakli yapmadığınız için uyarılmanıza karar verilmiştir” deniyordu. Ben 14 gün içinde ben 5 tane kalp nakli nasıl yapabilirim. Bunu yazabilecek kadar bizden kopuklar. Bunlar ruhsatın iptal edilmesine kadar götürebiliyor.
Maddi olarak devlet nakilleri destekliyor mu?
Kalp naklinde maddi olarak hastane hiçbir şey kazanmamıştır. Örneğin bir hastamıza kalp nakli yapalı 7 ay oldu, hasta evinde taburcu oldu. Devlet bir kuruş para ödemedi hastaneye. 6 buçuk ay bitti, 7 aya girdik daha devletin bir kuruş parası gelmemiştir. Bu hastane özel bir kurum ve benden de hesap soruluyor. İşin bir de ekonomik boyutu var. Devletin verdiği rakamlar son derece düşük. 40 bin lira veriyor kalp nakli için. Amerika’da bugün 250 bin dolardır.
Kalp nakli ile hayata döndü
40 yaşındaki A.Y şanslı hastalardan biri. Sağlık meslek lisesi öğretmeni olan, 2 çocuk annesi A.Y, 5 yıldır kalp yetersizliği hastası. Son doğumundan sonra ileri kalp yetersizliği gelişmiş. Kalp durmaları nedeniyle kalbine pil takılan hasta, kalp nakli gereklidir tanısı ile bir başka ilden ve merkezden kalp nakli için hastaneye başvurdu. Programa alındığı gün uygun kalp çıkması sonucu yatırılarak nakil ameliyatını oldu. Şu anda durumu iyi ve 1-2 gün içinde evine dönecek.