Hekime erken başvurun
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2009 11:42
Türkiye'de yapılan Mide Kanseri Profili Araştırması, hastaların belirtiler görüldükten yaklaşık 7 ay sonra sağlık kuruluşuna başvurduklarını, teşhis konulduğunda hastaların yüzde 86.4'ünün 4. evrede olduğunu ortaya koydu.
Hacettepe (HÜ) Tıp Fakültesi Onkoloji Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Şuayib Yalçın, tüm kanser türleri arasında mide kanserinin görülme sıklığının çok yüksek olduğunu belirterek, “Mide kanseri, en sık görülen 4. kanser türüdür ve dünya genelinde kanserden ölüm nedenleri içinde 2. sıradadır” dedi.
Birçok ülkede mide kanserinin görülme sıklığının azalmaya başladığını ifade eden Yalçın, hastalığın en çok Asya ülkelerinde görüldüğünü söyledi.
Türkiye'de mide kanserlerinin profilini çıkarmak üzere İstanbul, Ankara, Van, İzmir gibi büyük kentlerde hastalığın dağılımına baktıklarını anlatan Yalçın, elde ettikleri verileri 2004-2008 yılları arasında 22 ülkede 10 bin 299 hastanın tarandığı araştırma sonuçlarıyla karşılaştırdıklarını söyledi.
Yalçın, çalışmayı HÜ Onkoloji Enstitüsü, Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Hastanesi, Yüzüncü Yıl üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Bursa Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi, Okmeydanı Hastanesi, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji ile Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji olmak üzere toplam 11 merkezde 412 hasta üzerinde yaptıklarını bildirdi.
“HELİKOBAKTER PYLORİ YÖNÜNDEN ARAŞTIRMA YAPILMALI”
Araştırma sonunda mide kanserinin görülme sıklığının erkeklerde kadınlara oranla 2 kat daha fazla çıktığını belirten Yalçın, şunları kaydetti:
“Elde edilen bulgulara göre, Türkiye'de hastalığın görülme yaşı ortalama 59.4 iken bu oran Avrupa ülkelerinde 61.56, Asya ülkelerinde 60.03 olarak belirlendi.
Mide kanseri, ülkemizde erkeklerde yüzde 67.3, kadınlarda yüzde 32.7 oranında görülüyor. Bu oran, Asya ülkelerinde erkeklerde yüzde 65.6, Avrupa'da yüzde 63.9 olarak tespit edildi.
Hastalar arasında ailesinde mide kanseri öyküsü bulunanların oranı Türkiye'de yüzde 12.1 iken Asya ülkelerinde yüzde 5.5, Avrupa ülkelerinde ise yüzde 7.2 çıktı.
Hastaların yüzde 93'ünde en az bir semptom mevcut. Bu oran, Asya ülkelerinde yüzde 81, Avrupa'da yüzde 88.6.”
Yalçın, araştırmaya göre Türkiye'de hastaların belirtiler görüldükten yaklaşık 7 ay sonra ilk defa sağlık kuruluşuna başvurduğunun belirlendiğini ifade ederek, “Asya ve Avrupa ülkelerinde ortalama 5 ay sonra hekime başvuru yapılıyor” dedi.
Türkiye'deki mide kanseri hastalarının yüzde 86.4'ünün hastaneye başvurduklarında 4. evrede bulunduğuna dikkati çeken Yalçın, “Ülkemizde vakaların çoğu ileri evre hastasıyken, bu oran yurt dışında yüzde 50'nin altında” diye konuştu.
Prof. Dr. Yalçın, araştırmada hastaların yüzde 83.4'ünde mide kanseri taramalarında “Helikobakter Pylori (sindirim sistemine yerleşen bir bakteri)” yönünden araştırma yapılmadığının tespit edildiğine de dikkati çekerek, “Ülkemizde hastaların yüzde 5.8'inde helikobakter flori görüldü. Oysaki bu mikrobun ortadan kaldırılması, mide kanserinden ciddi oranda koruma sağlamaktadır. Bu nedenle hekimlerin mutlaka hastalara bu taramayı yaptırması gerekiyor” uyarısında bulundu.
Birçok ülkede mide kanserinin görülme sıklığının azalmaya başladığını ifade eden Yalçın, hastalığın en çok Asya ülkelerinde görüldüğünü söyledi.
Türkiye'de mide kanserlerinin profilini çıkarmak üzere İstanbul, Ankara, Van, İzmir gibi büyük kentlerde hastalığın dağılımına baktıklarını anlatan Yalçın, elde ettikleri verileri 2004-2008 yılları arasında 22 ülkede 10 bin 299 hastanın tarandığı araştırma sonuçlarıyla karşılaştırdıklarını söyledi.
Yalçın, çalışmayı HÜ Onkoloji Enstitüsü, Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Hastanesi, Yüzüncü Yıl üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Bursa Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi, Okmeydanı Hastanesi, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji ile Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji olmak üzere toplam 11 merkezde 412 hasta üzerinde yaptıklarını bildirdi.
“HELİKOBAKTER PYLORİ YÖNÜNDEN ARAŞTIRMA YAPILMALI”
Araştırma sonunda mide kanserinin görülme sıklığının erkeklerde kadınlara oranla 2 kat daha fazla çıktığını belirten Yalçın, şunları kaydetti:
“Elde edilen bulgulara göre, Türkiye'de hastalığın görülme yaşı ortalama 59.4 iken bu oran Avrupa ülkelerinde 61.56, Asya ülkelerinde 60.03 olarak belirlendi.
Mide kanseri, ülkemizde erkeklerde yüzde 67.3, kadınlarda yüzde 32.7 oranında görülüyor. Bu oran, Asya ülkelerinde erkeklerde yüzde 65.6, Avrupa'da yüzde 63.9 olarak tespit edildi.
Hastalar arasında ailesinde mide kanseri öyküsü bulunanların oranı Türkiye'de yüzde 12.1 iken Asya ülkelerinde yüzde 5.5, Avrupa ülkelerinde ise yüzde 7.2 çıktı.
Hastaların yüzde 93'ünde en az bir semptom mevcut. Bu oran, Asya ülkelerinde yüzde 81, Avrupa'da yüzde 88.6.”
Yalçın, araştırmaya göre Türkiye'de hastaların belirtiler görüldükten yaklaşık 7 ay sonra ilk defa sağlık kuruluşuna başvurduğunun belirlendiğini ifade ederek, “Asya ve Avrupa ülkelerinde ortalama 5 ay sonra hekime başvuru yapılıyor” dedi.
Türkiye'deki mide kanseri hastalarının yüzde 86.4'ünün hastaneye başvurduklarında 4. evrede bulunduğuna dikkati çeken Yalçın, “Ülkemizde vakaların çoğu ileri evre hastasıyken, bu oran yurt dışında yüzde 50'nin altında” diye konuştu.
Prof. Dr. Yalçın, araştırmada hastaların yüzde 83.4'ünde mide kanseri taramalarında “Helikobakter Pylori (sindirim sistemine yerleşen bir bakteri)” yönünden araştırma yapılmadığının tespit edildiğine de dikkati çekerek, “Ülkemizde hastaların yüzde 5.8'inde helikobakter flori görüldü. Oysaki bu mikrobun ortadan kaldırılması, mide kanserinden ciddi oranda koruma sağlamaktadır. Bu nedenle hekimlerin mutlaka hastalara bu taramayı yaptırması gerekiyor” uyarısında bulundu.