OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 19, 2005 00:00
Kalemiyle para kazandı, kalemiyle ayrıcalıklı oldu. İflah olmaz bir Türkçeci, anadil tutkunu. Şair, TRT’ci, sosyalist. Reklamcı oldu. Hem de ne reklamcı. Türkiye’nin pek köklü olmayan reklam geleneğinde zirve noktalardan biri. Tüketim ekonomisini birbirinden parlak reklamlarla körüklerken Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) sadakati bırakmadı. Eski falan değil, hálá solcu.Beş yıldır ‘sivil takılıyor.’ 1996 Kasımı’nda Susurluk’ta Mercedes kamyona çarptığından beri sivil toplum inisiyatiflerinin öncülerinden. Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık, Sivil Anayasa Girişimi, Barış Girişimi, Irak’ta Savaş’a Hayır kampanyası ve şimdilerde Irak Dünya Mahkemesi... ‘Emekliye ayrıldım’ diyemiyor çünkü sivil mücadeleden emekliye ayrılamıyor. ‘Ama bundan sonra sadece edebiyat olacak’ diyor. Kemal Sezer’in üç buçuk yılda yazdığı Ersin Salman’ın yaşam öyküsü, ‘Reklamın Sokak Çocuğu’ adıyla Reklamcılık Vakfı Yayınları’ndan çıktı.Demokrat Partili anne ve babası, Toprak Mahsulleri Ofisi’nde memurdur. 4 Şubat 1941’de Ankara’da doğar. Dört yaşındayken anne ve babası boşanır. Ersin babası Suphi Bey’le kalır. 1948’de yeniden evlenir anne babası ve kardeşi İnci doğar. 1953’te tekrar boşanırlar. Çocukları, baba alır. Ersin’in çocukluk ve gençlik yılları avare ve deli dolu geçer. Dersler değil, dans ve kızlar ilgisini çeker. 17 yıl süren öğrenciliği, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezun olmasıyla sona erer.Üniversite yıllarında sosyalist fikirlerle tanışır, TİP sempatizanı olur. Mehmet Ali Aybar genel başkandır. Yaşar Kemal, Sadun Aren, Çetin Altan’la tanışır. Behice Boran’a hayrandır. Oysa babası, Süleyman Demirel’in özel kalem müdürü olmuştur. Oğlunun gidişatı hiç de hayra alamet değildir. Küsmeseler de görüşmemeye karar verirler. TİP mitinglerinde sunuculuk yapar. TRT’de çalışmaya başladığı için buralarda görünmemesi gerekmektedir. Kürsünün altında kapalı bir bölüm yapılır. Parti yayın organlarında takma adla yazar. Bu arada Ayla Hanım’la evlenir. 1965’te oğulları Uğraş doğar. 1968’de boşanır. Askere gider. Döner ve Okşan Hanım’a aşık olur. Evlenirler. Boran ve Ceren dünyaya gelir.JUNGLE NASIL ENGELS OLDU12 Mart 1971 darbesinden TRT’de metin yazarlığı ve prodüktörlük yapan Ersin Salman da payını alır. TRT Genel Müdürü Tümgeneral Musa Öğün, Salman’ın radyo için uyarladığı ‘Jungle Book’ adlı çocuk oyununun metnine öfkelenmiştir. Zira bu ‘cengel’in ilk harfini atıp sonuna ‘s’ ekleyince Engels olmaktadır... Salman’ın TRT’ye veda edip reklamcı olmasının sebebi Musa Öğün’dür. İstanbul’a geldiğinde 30 yaşındadır. ‘Kapitalizmin küçük mabedi’ Manajans’ta 1971 Aralık’ında metin yazarlığına başlar. Ajansın kurucularından Eli Acıman da tedirgin olur TİP’liliğinden. Yine de ‘Teşhiste beraberiz ama tedavide ayrılıyoruz. Çalışırsan belki onda da anlaşırız’ der. Zaten o yıllarda eli kalem tutanlar hep solculardır. Salman yeni işine üç beş yıl vade biçmiştir. İleride sevdiği bir işi yapacaktır, mesela gazetecilik... Manajans’tan ayrılıp 1975’te Nazar Büyüm, Zafer Ataylan ve Hasan Parkan’la Ajans Ada’yı kurarlar. Beş yıl çalışacak, sonra yayınevi ya da
film yapım şirketi açacaklardır. Ersin Salman TİP’e üye olur. Bir süre sonra ajanstan ayrılıp tüm zamanını partisine ve sevgili genel başkanı Behice Boran’a ayırır. Murat 124’ü Boran’ın makam arabası, kendisi de makam şoförü olur. Boran hem annesi, hem arkadaşıdır. Hem de çok sık kavga ettiği bir genel başkan. TİP’Lİ YOLDAŞLAR ÇORAP REKLAMINDA1976’da Ajans Ada, ‘Bira bu kapağın altındadır’ sloganıyla Efes Pilsen’i bir numara yapar. Marka müthiş bir satış patlaması yaşar, pazar payı yüzde 70’e çıkar. Sonra Jill reklamı gelir. O güne kadar sadece dev Hollywood prodüksiyonunda rastlanan binlerce kişinin rol aldığı bir reklam yapacaktır Salman. Sıradan figüranlarla olmaz bu iş. Büyük bir kalabalık halinde yürürken hakim olunabilecek, yönlendirilebilecek insanlara ihtiyacı vardır. Salman bunları nereden bulacağını çok iyi bilmektedir: TİP Gençlik Kolları’ndan... Miting adabını bilen, sosyalist disipline sahip iki bin kişiyi Cihangir sokaklarında uygun adımla, coşkuyla yürütür. Bando da eşlik etmektedir kitlelere. ‘Eskimiş çoraplarınızı atın, atamazsanız paspas yapın’ sloganı belleklere kazınır. Bu arada gecesini gündüzünü, maddi desteğini esirgemez partisinden. Sosyalistliğine kimsenin diyeceği yoktur ama mücadele edilen sömürü düzeninde üstelik patron olması partide rahatsızlık yaratır. Gerçi TİP Genel Başkanı Behice Boran’ın çok yakınındadır, parti yönetimindekiler de geçmişten arkadaşıdır. Ama yine de çevresinde ‘Hay Allah ya, böyle bir
aslan parçasına tahammül etmemiz lazım’ psikolojisi sezinler. Partiden tasfiye edilmek üzereyken 12 Eylül gelip çatar. Boran’ın kendisine cephe alanlardan yana olmasını hazmedemez. 1983 Temmuzu. TRT’den ayrılmasına neden olan Musa Öğün, 12 Eylül’den sonra askeri yönetimin kurdurup desteklediği MDP’nin Genel Başkan Yardımcısıdır. Öğün, Ajans Ada’dan Salman’ı arar,
seçim kampanyasını teklif eder. Ersin Salman’ın bu iÅŸi yapması çok eleÅŸtirilir. ‘O günün koÅŸullarında kendimizi burjuvazinin, devletin nezdinde bakalım aklayabilecek miyiz diye profesyonel bir iÅŸ yaptık.’ Behice Boran 1987’de öldüğünde Salman Atina’dadır. Cenaze törenine katılamaz. YETENEKLÄ° GENÇLERE ÖNERMEMYakın dostu DeÄŸer Dilek, onun için ‘hedonist sosyalist’ der. Salman’ın hedonistliÄŸine itirazı salt kendine mahsus deÄŸil, insanların ortak özelliÄŸi olmasından. Haz, çok ÅŸeydir. Damak zevkidir, ÅŸehvettir, aÄŸaca çıkıp kiraz yemektir. Bazen pastırmanın tütünlük bölümünden ısırmak, bazen de güzel bir yaz akÅŸamüstünde sevgiliyle denize bakıp ÅŸarap içmektir. ‘KeÅŸke hayatlar hayhuylarla geçmese de herkes bu zevklerden tadabilse’ der. Tembeldir, uykucudur. Ajansta film kutularından konyak içer, ‘kuÅŸhane velbade’ diyerek. Eli Acıman hiç anlamadan hem de. İçkiler, mangallar, maç seyirleri, ping pong... 30 çalışan, hafta sonları eve gitmek bilmez. Ajans ev gibidir. Salman bugün ajans günlerini çok özler ama reklamcılığı hiç. ‘30 yıl düşman kardeÅŸler gibi yaÅŸadık. Birisinin parasıyla, birisinin gazetesiyle, birisinin malını baÅŸkalarına satıyorsun. AÅŸağılamaya gerek yok. Reklamcılık yararı olan bir ÅŸey ama bu sistem içinde. Ama yetenekli hiçbir gence reklamcılığı tavsiye etmem. 30 yıldır bu iÅŸten para kazanmama raÄŸmen keÅŸke sadece o kadar yıl ÅŸiir, öykü yazsaydım.’ ALÄ° TARAN BANKAYI ALIP GÄ°DERNazar Büyüm 1980’de ajanstan ayrılıp Adam Yayınları’nı ve daha sonra Merkez Ajans’ı kurar. Salman’ın Ajans Ada’sının reklam dünyasındaki yıldızı parlamıştır iyiden iyiye. 1988-91 arasında Reklamcılar DerneÄŸi BaÅŸkanı olur. Reklam ajansları ve çalışanları için çok önemli olan Kristal Elma ödülünün formundan adına kadar çok belirleyici rol oynar. 1990’ların başında, reklamcılıkta rekabet iyice kızışmıştır. Yabancı ajanslarla flört ettiÄŸi sırada, eski ortağı Nazar Büyüm’le yeniden birleÅŸmeye karar verir. Ajans Ada ile Merkez Ajans evlenir. Her iki ajans da birer bankanın reklamcısıdır. Ada Garanti’yle, Merkez ise Yapı Kredi’yle çalışmaktadır. Birini bırakmaları gerekmektedir. Garanti’yi bırakıp Yapı Kredi’yi tutarlar. Daha doÄŸrusu tutamazlar, çünkü Ersin Salman’ın iÅŸe aldığı parlak reklamcı Ali Taran, kısa bir süre sonra Yapı Kredi’yi alıp götürür. Ersin Salman, buna raÄŸmen Ali Taran’ın hakkını verir: ‘Dünyanın en önemli sanatçılarından olabilirdi. Sosyalist Parti üyesi olsaydı, çok önemli iÅŸler baÅŸarırdı...’Bu birleÅŸme iki ajansa bekledikleri sinerjiyi saÄŸlamaz ama zaten Ersin Salman’ın da aklı baÅŸka yerdedir. Bir ara TRT’den arkadaşı Turan Dursun’la ortak Ada Kitap’ı kurar. Kur’an Ansiklopedisi’ni basacaklardır. Dursun öldürülünce yayınevi hisselerini Turan’ın çocuklarına devreder. Ajans Ada hisselerini ise 1993’te çokuluslu bir reklam grubu olan Lowe’a bırakır. 1994’te ilk ve tek ÅŸiir kitabı ‘Misafir Terlikleri’ çıkar. 2000’de ajansla çalışma sözleÅŸmesini uzatmaz, kalan yüzde üç hissesini de devreder. Artık reklamcılık yoktur hayatında. NAFAKA ÖDEDÄ° AMA BABA OLAMADISalman’ın üç çocuÄŸu var: UÄŸraÅŸ, Boran ve Ceren. Çocuklarını, eÅŸlerini, uzunlu, kısalı birlikte olduÄŸu sevgililerini; gelgitleri, kavgası dövüşü, hazzıyla özetler. ‘İyi bir baba, iyi bir koca oldum diyemem. Ä°yi bir sevgili olmuÅŸumdur.’ Ä°ki evliliÄŸinde de partiyi, sosyalizm mücadelesini ön planda tutar. EÅŸ ve çocukları da bu konumuna uyum saÄŸlasınlar ister. Bu durumu, döneme özgü erkeksi, maço bir tavırdır, bencilliktir. Salman’ın aşık olma yeteneÄŸi de müthiÅŸtir. Öyle ki yaptığı her ÅŸeyin altından aÅŸk çıkar. Çocukları annelerine bırakıp gittiÄŸinde küçüktürler. Nafakalarını öder. Lakin para verip de kurtulacak bir iÅŸ deÄŸildir çocuk sorumluluÄŸu. Babalarına öfkelenerek, bazen nefret ederek büyürler. Tartışa, seviÅŸe bugünlere gelirler. Baba-evlat deÄŸil arkadaÅŸ olmayı baÅŸardıklarında sorunlar biter. ‘Bu kadar eza çekmeden baÅŸarabilirdim ama iyi bir baba deÄŸilim. Ama iyi bir arkadaşım.’ Â
button