Hediye Hanım Japon çocuklarına uzay asansörünü anlatıyor

Güncelleme Tarihi:

Hediye Hanım Japon çocuklarına uzay asansörünü anlatıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2007 00:00

Japon Uzay ve Havacılık Dairesi Jaxa’da çalışan Doç. Dr. Serkan Anılır (34) Ata adını verdiği uzay asansörü projesiyle Türkiye’de de, Japonya’da da gayet iyi tanınıyor. Anılır şimdi de bunu bir animasyon filmi haline getirdi. Senaryosunu yazıp yönettiği "Uzay Asansörü" filminin başrolüne bir Türk bilim kadını karakteri yerleştirip adını da Dr. Hediye Hanım koydu.

Karakterin yüzü için model olarak rahmetli anneannesi Fatma Karalı’nın yüzü kullanıldı. Film Japonya’da I-Max teknolojili sinema salonlarında çocuklara gösteriliyor.

Doç. Dr Serkan Anılır (34) Japon Uzay Araştırmaları Dairesi JAXA’da çalışıyor. Onu Ata Uzay Asansörü projesiyle tanıyoruz. Bu sadece bir teknoloji projesi değil, çocukların da hayal gücünü geliştirecek bir proje. Uzay asansörü önce kitap haline geldi, 400 binden fazla sattı.

Japonya’da animasyon film kültürünün çok güçlü olması yeni bir ilham kaynağı oldu. JAXA’da çalışan hemen herkes uzay filmlerini animasyondan izleyerek uzay ajansında çalışmaya karar vermişti. Miraikan Gelecek Teknolojileri Müzesi’nin başında 1984’te uzaya giden ilk Japon astronot Mori ile Serkan Anılır uzay asansörünü tanıtan bir animasyon filmi yapmaya karar verdiler.

Senaryoyu Serkan Anılır yazdı. Filme 70 yaşlarında Türk bilim kadını "Hediye Hanım" isimli bir karakter yerleştirdi. Karakterler görsel olarak yaratılırken, Doktor Hediye Hanım’a model olarak, çok sevdiği merhum anneannesi Fatma Karalı’nın yüzünün kullanılmasını istedi. Animasyon şirketi de bu isteği yerine getirdi.

MİKİKO’NUN YOLCULUĞU

Film 2000’lerde tam bilinmeyen bir yılda gelecekteki bir şehirde geçiyor. O şehirde uzay istasyonuyla bağlantıyı sağlayan bir uzay asansörü var. 13 yaşındaki küçük Mikiko, uzay istasyonunda pilot olarak çalışan babasını ziyaret etmek için asansöre biniyor. Yanına bir kadın oturuyor. Yaşlı kadın anons yapılırken uyuklamaya başlıyor. Mikiko da "Anonsu kaçırıyorsunuz, asansörde nasıl oturacağınızı, ne yapacağınızı öğrenemeyeceksiniz" diyerek uyandırıyor onu. Yaşlı kadın uyanıyor, asansör yolculuğu süresince küçük kızla sohbet ediyorlar. Mikiko kadının bu kadar bilgili olmasına çok şaşırıyor. Yukarı çıkıp babasıyla buluşunca bir kere daha şaşkınlığa uğruyor. Çünkü babası, ihtiyar kadının önünde asker selamı veriyor. Sonra da kızına onun asansörün yapımını yöneten Türk bilim kadını Dr. Hediye olduğunu söylüyor.

200 BİN KİŞİ İZLEDİ

Çocuklar sinemada 30 dakikadan fazla oturmaktan sıkıldığı için filmin toplam süresi 32 dakikayla sınırlı. Film 24 Ağustos’ta gösterime girdi. Planetoryum denilen özel salonlarda gösteriliyor. Çatısı kubbeli bu salonda koltuklar 45 derece eğilerek film tavanda, yani kubbede izleniyor. Burada gösterilen filmler I-max teknolojisiyle yapıldığı için filmi sanki içine girerek izliyorsunuz.

Okullar toplu olarak öğrencilerini götürüyor ya da hafta sonu aileleriyle gidiyor. Bir hafta önceden rezervasyon yaptırmak şart, çünkü film 7 planetoryumda kapalı gişe oynuyor. Japonya’daki 28 bilim müzesinde daha gösterilecek film, devlet destekli olduğu için normalden daha ucuza izleniyor. Filmi şu ana kadar 200 bin kişi izledi.

Film gelecek yılın ortasına kadar Singapur, Kore, Çin, Kolombiya, Ekvador, Brezilya, Arjantin’de gösterilecek. Türkiye ile ilgili ise henüz bir bilgi yok.

KIZLAR ZEHİR GİBİLER BİR FIRSATLARI OLSA ALIP GÖTÜRECEKLER

Nisan ayında Türkiye’de İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte ’Bir günlüğüne bilim adamı olalım’ adlı bir proje yapmıştık. Projeye katılan 220 öğrencinin yarısından çoğu kızdı. Kız öğrenciler zehir gibiydiler, bir fırsatları olsa alıp götürecekler Türkiye’yi. Kadınlar herhalde bilimi eline alsalar erkekleri geçip gidecekler. Türk bilim kadını sembolünü bunun içine koymak istedim.

BU KİTAP 1 MİLYON SATARSA TÜRKİYE’YE DÖNECEĞİM

15 Ocak’ta Türkiye’de çocuklara yönelik bir kitap çıkarıyorum. Kitabın başlığı "Bu kitap bir milyon satarsa Türkiye’ye döneceğim" olacak, Leman dergisinden Mehmet Çağçağ da içindeki bütün çizimleri yapacak. Kitapta tecrübelerimi, günlük hayatımdaki deneyimleri yazdım. Fiyatını çok düşük tutacağım, geliri bir eğitim projesinde kullanılacak.

OLGUN KÜÇÜKLER PROGRAMI

Serdar Anılır, çocuklarla iyi ilişki kurabiliyor. Tokyo’da J-Wave (Japan Wave) radyosunda Blue Planet (Mavi
/images/100/0x0/55ea8efaf018fbb8f887d9dc
Gezegen) isimli bir radyo programı yaparken Japon ulusal televizyonu NHK’dan teklif aldı ve çocuklara yönelik bir program hazırlamaya başladı. Barış Manço’nun 7’den 77’ye isimli programından esinlendi. Programın adının Türkçe’ye en yakın "Olgun Küçükler" olarak çevrileceğini söylüyor.

Animasyon filmini de birçok kez seyircilerle izleyen Serdar Anılır, onlarla sinema salonunda da sohbet ediyor. "Japon çocukları biraz çekingen. Okuldaki eğitim biraz sıkı olduğu için insana zor yaklaşırlar. Filmin sonunda benim yüzüm de görünüyor, çok kısa bir konuşma yapıyorum. ’Bunun Japoncası da iyi’ deyip cesaretleniyorlar. Özellikle de küçük kız çocukları ’Niye saçlarını böyle arkaya yatırıyorsun, niye sakalın var’ gibi sorular soruyor."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!