Hedefim Bush’u vurmak değildi

Güncelleme Tarihi:

Hedefim Bush’u vurmak değildi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2013 00:29

2008’de George W. Bush’a fırlattığı ayakkabıyla bütün dünyanın dikkatini çeken gazeteci El Zeydi, olayın beşinci yıldönümünde Türkiye’ye geldi

Haberin Devamı

George W. Bush’a fırlattığınız ayakkabı anlık bir sinirin sonucu muydu, yoksa önceden mi karar vermiştiniz?
- Önceden hazırlanmıştım. Aylar öncesinden. Hatta oraya gitmeden bir de video hazırladım. Orada öldürülürsem diye vasiyetimi ve amacımı anlattım. O videoda “Ben Irak’a aidim. Hiçbir gruba bağlı değilim. Şii, Sünni, Hıristiyan, Kürt, Türkmen hiçbirimiz bu işgale razı değiliz” demiştim.
Hedefi vuramadığınıza üzüldünüz mü?
- Hayır. Derdim ayakkabıyı isabet ettirmek değildi. Ülkemizde bir işgalin sürdüğünü ve başımızda onlarla beraber gelmiş, yolsuzlukla özdeşleşmiş bir hükümet olduğunu vurgulamak istiyordum.
Sonrasında pek çok kesim tarafından kahraman ilan edildiniz. Kendinizi kahraman gibi hissediyor musunuz?
- Hapishaneden çıkıp ilk kez medyayla karşılaştığımda “Ben kahraman değilim” dedim. Kahramanlık olağandışı bir şeyler yapmaktır. Ben bir davanın savunucusuyum.
Hemen sonrasında gözaltına alındınız ve birkaç gün boyunca sizinle ilgili sağlıklı haberler alınamadı. Ne oldu o birkaç günde?
- Başbakan Maliki’nin güya İslami misafirperverliğini deneyimledim. Başbakanlığa bağlı özel tutuklama merkezinde üç gün boyunca işkencede kaldım. Bol bol dayak ve elektrik vardı. Sonrasında da üç ayı üç metrekarelik bir hücrede tek başıma olmak üzere dokuz ay hapiste kaldım. Arkamda kimlerin olduğunu sorup duruyorlardı. “Arkamda milyonlarca ölü var” diye cevap veriyordum. İkna olmadılar ve “Bunlar sadece slogan” diyerek işkenceye devam ettiler.
Serbest kaldığınızda “Ben özgürüm ama ülkem hâlâ hapiste” demiştiniz. Bugün ne düşünüyorsunuz?
- Hâlâ aynı şeyi düşünüyorum. Ülkem hâlâ hapiste. Mezhepçi liderler, dar parti çerçevesinde düşünen siyasetçiler olduğu sürece hepimiz hâlâ hapisteyiz demektir. Mezhepçilik rüzgârı, estiği zaman herkesi vurur. Bize işgalle geldi. Ama ne şekilde gelirse gelsin bununla mücadele edilmeli, karşısında durulmalı.
O dönemde Bağdat Televizyonu’nda çalışıyordunuz. Kariyeriniz nasıl etkilendi?
- Başka teklifler gelmesine rağmen onları bırakmadım. Kısa bir süre sonra bana “Seni artık kanala almayacağız” dediler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!