Hedefim 1 milyon yatak

Güncelleme Tarihi:

Hedefim 1 milyon yatak
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2004 00:00

Özellikle son iki yıldır Antalya’dan Bodrum’a bir Rixos’tur gidiyor. Türkiye’nin en pahalı, en lüks otelleriymiş, açık büfeleri inanılmaz zenginmiş, odaları şöyle rahatmış, viski dahil her şey bedavaymış, mış, mış, mış... Rixos, Perge’nin kurucusu Lycos’nun oğlunun adıymış, onu da anladık. Peki, bu ünlü Rixos’ların patronu babayiğit kim? Nasıl, nereden çıktı bir anda ortaya, bunca parayı nereden, nasıl buldu? Kimi diyor ‘Kara para aklıyorlar’; kimi diyor ‘Arkasında Rus mafyası var’; daha neler neler... İşte, ünlü Rixos otellerinin bugüne kadar kendini özenle gizleyen, konuşmayan, fotoğrafını bile çektirmeyen patronu Fettah Tamince. Meğer Zidane’ın, Elton John’un arkadaşıymış, Papa’yı Vatikan’da ziyaret etmiş... Onunla birlikte Antalya’dan Bodrum’a kadar bütün Rixos’ları havadan, karadan, denizden gezdik. Etrafı yüksek duvarla çevrili, açık, kapalı yüzme havuzlarından Türk hamamına, saunasına, basketbol sahasına, tenis kortuna kadar hiç eksiği olmayan görkemli villasında eşi Duygu, çocukları İbrahim, Hatice ve Zeynep’le konuştuk. Gördük ki, çalışma odasının duvarında bir Azeri ressama yaptırdığı büyük boy Atatürk resmi asılı. Kütüphanenin bir yanında Risale-i Nur’lar, bir yanında Hoca Efendi’nin eserleri. Dinledik, konuştuk, tartıştık, yedik, içtik, sonunda dedik ki; Rixos, Çaldıranlı Fettah Tamince adlı bir gencin 4 yıllık inanılmaz başarı öyküsünün adıdır.Rus mafyasıyla ne işim olur- Allah aşkına kimdir bu Rus mafyası, biz kiminle ne mafya operasyonu yapmışız, kimin parasını aklamışız? Bunlar kendini bilmez, beceriksiz, haset, kötü kalplilerin uydurduğu yalanlar. Ben Ukraynalı ünlü bir işadamıyla yatırım yaptım, Hazine’den, Dış Ticaret’ten izin alarak. Yüzde 100 yatırımı Eren Holding yaptı, beraber yap-işlet yapıyoruz. Bodrum Rixos’un açılışının bana maliyeti 800 bin dolar, yurtdışından 1300 davetli geldi. Bodrum, Bodrum olalı böyle bir şey görmedi, 6’sı Amerika’dan olmak üzere benim kiraladıklarımla toplam 16 özel uçak geldi. Bu davetleri yapmamım 3 amacı var; otelin tanıtımını yapmak, mücevher satmak ve gelecekteki yatırımlarım için potansiyel işbirlikleri elde etmek. Ruslar benim sadece iki yatırımımda ortak, bunun dışında kimseyle ortaklığım yok.Fethullah Hoca benim idolümdür- Fethullah Hoca benim için bir değerdir, bir idoldür; sık sık Amerika’ya gidip ziyaret ediyorum. 12 yaşımdayken Van’da onun misyonunu temsil eden insanlarla görüşmeye başladım. Lisedeyken vaazlarını dinlemek için Antalya’dan İzmir’e giderdim. Annem, babam hacıdır, her ikisi de Fethullah Hoca’ya, Said-i Nursi’ye sempati duyar. Hoca Efendi bize inanılmaz boyutta insan sevgisi aşıladı, ortaya koyduğu misyonu sonuna kadar destekliyorum. Hoca Efendi’nin önderlik ettiği, aslında Rus-Türk dostluk derneği olan Tolerans Eğitim Vakfı’nın kurucularındanım. Bu vakfın Rusya’daki okullarına gönülden destek oluyorum.Tayyip Bey, tipik Anadolu İnsanı- Tayyip Erdoğan’ın adamı mıyım, evet adamıyım, çünkü çok doğru işler yapıyor. Ben de bu ülkenin başında doğru işler yapan bir insanın adamı olmaktan gurur duyuyorum. Kendisiyle ilk kez geçen yıl Kazakistan, Azerbaycan gezilerinde tanıştım, muhabbet ettik. Tanıyınca da aşık oldum, çünkü çok mütevazı, tipik bir Anadolu insanı. Sizi dinliyor, fikrinize değer veriyor, asla dikte etmiyor, etrafında duvarlar yok. Yaptıklarımı takip ediyor, bana destek oluyor, Türkiye aşığı bir adam Tayyip Bey. Tanıdığım ilk günden beri haftanın 3-4 günü onu rüyamda görüyorum.Hanutçuluktan servet yaptım- Lise 1’de dayılarımın halı dükkanlarında halıları katlayıp, temizlik gibi işlerini yapıyordum. Birkaç sün sonra gördüm ki, dükkanda acayip paralar dönüyor. Hanutçu denen adamlar, getirdikleri turistlerin yaptığı alışverişin yüzde 15’ini komisyon olarak alıyor. Adamların doğru dürüst lisanları yok, hayatlarında bir şey alıp satmadıkları belli. Ben ise ticaretin içine doğdum, Çaldıran’daki dükkanımızda gece gündüz çalıştım. Bir ay sonra dayıma hanutçuluk yapmak istediğimi söyledim, önce alay etti, sonra kabul etti. İkinci haftadan itibaren dükkanda satış rekorları kırmaya başladım. Sabahları temiz pak giyinip simidim elimde otogara gidiyordum. İnen turistlere cıvıklık yapmadan, kene gibi yapışmadan güler yüzle yaklaşıp kendimi tanıtıyordum. Lisede okuduğumu, İngilizcemi geliştirmek için isterlerse kendilerine rehberlik yapabileceğimi söylüyordum. Bu samimiyetim çok hoşlarına gidiyordu, şehir turunda elbette dayımın dükkanını ziyaret vardı. İki ay sonra hakkım olan para 50 bin dolar oldu, uçuyorum. Dayım ‘Düne kadar burada halı katlıyordun, ne zaman adam oldun’ deyip vermedi. Ertesi yıl dayımların tam karşısındaki halıcı dükkanında profesyonel oldum. Kayserili patronum Ali Ağabey, dükkana getirdiğim turiste satışı da kendim yaparsam k arın yüzde 50’sini nakit veriyordu. Böylece işlerim büyüdü, lise sondayken 25 bin dolarım vardı. Ali Ağabey, bir gün ‘Benim arabaya biraz halı atıp Almanya’ya gidelim, hem gezeriz, hem para kazanırız’ dedi. Henüz 18’imi bitirmiştim, yanımıza 19 halı alıp Almanya, Avusturya, İsviçre dolaşıp halıları sattım. 1994’e kadar müthiş bir ticaret yaptım.Turisti anlayabilen ender adamlardan- Şu ana kadar Türkiye’ye 70 milyon dolara yakın yabancı sermaye getirmişim. 6 bine yakın yatağım var, 4 senede nereye geldiğimiz ortada. Devletten hiçbir tahsis almadım, her şeyimi turistle iletişimime borçluyum. İddia ediyorum, Türkiye’de turisti anlayabilen ender adamlardan biriyim. Ben komple proje adamıyım, finansman, müşteri ve yönetici üçlüsünü iyi koordine ediyorum, farkım burada. Ben otelimi 8 ayda 20 milyon dolara inşa ediyorum, yanımdaki ise 3 senede 60 milyon dolara mal ediyor. Bu yıl Antalya’nın rekortmeni olduk, Rixos ailesi olarak gurur duyuyoruz.Yener Ağabey, Allah diyor ki ‘İki dürüst ortağın üçüncü ortağı benim, iki yanlış ortağın üçüncü ortağı şeytandır.’ Şeytanın olduğu yerde de bereket olmaz, onun için hiç kimseye yanlış yapmadım. 35 yaşında bir vakıf kurup servetimi, şirketlerimi buraya transfer edeceğim. Bu vakıfta profesyonel görev alacağım, sadece maaşımla geçineceğim. Bu vakıf Cambridge, Oxford nizamında üniversitesinden hastanelerine kadar dev bir sistemin sahibi olacak.Hedefim 1 milyon yatak kapasitesi- Dubrovrik’te savaşta yerle bir edilen tarihi sarayı özelleştirmeyle aldım, Adriyatik’in en lüks, en güzel otelini yapıyorum. 1 Mayıs 2005’te açılacak Dubrovnik Rixos 357 muhteşem odaya sahip. Burasını İsraillilerle ortak yapıyorum, finansmanını yüzde 80’nini Avusturya bankaları sağladı. Kiev’in çok tarihi bir binasını aldık, restorasyonu hızla sürüyor, gelecek mayısta Kiev Rixos’u da açacağız. Ardından sırada Mısır var, 1 Mayıs 2005’te tesislerimizin sayısı 13’e çıkacak. O tarih itibariyle Türkiye’nin en büyük turizmcisi olacağım, en büyük yatak kapasitesi bende olacak. Hedefim, 2015’te dünyanın her noktasına ulaştırıp Rixos’u 1 milyon yatağa hükmeder hale getirmek. İddia ediyorum, dünyanın en büyük turizmcileri arasına gireceğim, bugüne kadar yaptıklarım daha zordu, bundan sonrası kolay.Şivem bozuk diye 3 ay konuşmadım- Ben Van’ın 2050 rakımlı, İran’a kapı komşu Çaldıran ilçesinde 1972’de dünyaya geldim. Salih ile Zahide çiftinin 4’ü kız 9 evladının en büyüğüyüm. Babam Çaldıran’da manifaturacılık yapardı, çok şükür hiç yoksulluk çekmedik. 1984’de Çaldıran Ortaokulu’nu birincilikle bitirip Antalya’da halıcılık yapan dayılarımın yanına gezmeye geldim. Antalya’yı çok sevdim, dayımlar beni Gazi Lisesi’ne yazdırdı. Çaldıran’daki okulda bir tane kız vardı, burada ise 26 kişilik sınıfın 22’si kız idi. Sınıfta 3 ay konuşamadım, Türkçemde problem vardı. Sınıf başkanlığı seçimlerinde aday oldum, kızların hepsi bana oy verdi. Amma da yakışıklıymışım diye havaya girmişken, şiveme gülmek için bana oy verdiklerini anladım. Sıkıntılı günlerdi ama, 4 ay sonra okulda en iyi İngilizce benim oldu. Bir yandan da ticarete başlamıştım. En büyük hayalim Boğaziçi İşletme idi , iki sene denedim olmadı. Sonunda Münih’te okumaya karar verdim.Atatürk’e sevgim anladıkça artıyor Atatürk’ün bu ulus, bu vatan için yaptıklarını görmemek için kör olmak lazım. 10 sene önce fikrim böyle değildi, her geçen gün Atatürk’e sevgim, saygım artıyor. Laikliği savunuyorum ama, ne yazık ki hala Türkiye’de baskı gören de var, baskı yapan da.Türkiye’deki ibadet özgürlüğü bugün Suudi Arabistan’da, İran’da yok. Doğru dürüst namazını kılan, orucunu tutan, kimseye bulaşmayana kimse bulaşmıyor. Bu gerilimi, ‘İmam hatipler arka bahçemizdir, bize oy vermeyen Müslüman değildir’ diyen siyasiler yarattı.Ben Kürtüm, Türk pasaportunu ise gururla taşıyorum. Her türlü bölücülüğe, ırkçılığa karşıyım. YARIN: ARSA VERİN, DİSNEYLAND’I 3 YIL İÇİNDE KURAYIM
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!