Güncelleme Tarihi:
Dede ünlü bestekâr Münir Nurettin Selçuk, babaanne tiyatrocu Şehime Erton, anne tango eğitmeni Ayşegül Betil, baba orkestra şefi ve besteci Timur Selçuk... İşte Hazal Selçuk bu köklere sahip. Ona göre, böyle bir ailede yaşamanın zorluğu yok. Aksine ailenin ışığından elinden geldiğince beslenmeyi becermiş. Şimdi uzun süredir babası Timur Selçuk’la üzerinde çalıştığı “Su Yeşili” isimli albümünü tamamladı. Biz de baba kızdan, ilişkilerini ve albümü dinledik.
Hazal Selçuk, sanatçı bir ailede, sanatın hemen hemen her dalıyla iç içe bir çocukluk geçirdi. Yetenekleri her zaman ailesi tarafından desteklendi. O da bu mirasın değerini bildi. Sürekli kendini geliştirdi. Timur Selçuk, kızının çok sakin bir çocuk olduğunu anlatıyor: “Geceleri ağlamaz, isteklerde bulunmazdı. Çalışkan ve sosyal bir öğrenciydi.”
Hazal, Avusturya Lisesi’ni bitirdikten sonra yurtdışına çıkarak bir yıl Viyana Devlet Konservatuvarı müzikal bölümüne devam etti. Ardından Boston Konservatuarı müzikal/tiyatro bölümünden mezun oldu. Eğitimine orada devam etti. Boston Konservatuarı dans bölümünde bir yıl koreografi üzerine yüksek lisans programına katıldı. Türkiye’ye döndükten sonra hareket tiyatrosu üzerine dersler verdi. Doğu Batı ve Bir Yağmur Damlası, Mağara Çiçekleri gibi solo oyunlarını yurtiçi ve yurtdışında oynadı.
Dedesinden miras kalan müziği de es geçmedi. Babası Timur Selçuk’a çeşitli konserlerde eşlik etti. Şimdi de uzun süredir üzerinde çalıştıkları solo albüm “Su Yeşili”ni tamamladı. Kendini tam anlamıyla şimdi hazır hissettiği için bu kadar beklediğini söylüyor.
12 şarkılık albümde tüm düzenlemeler ve bir şarkı hariç tüm besteler babası Timur Selçuk’a ait. Aysel Gürel, Faruk Nafiz Çamlıbel, Federico Garcia Lorca şiirleri de Timur Selçuk’un müzikleriyle birleşiyor. Şarkıların yanına, Hazal Selçuk’un bazı oyunlarının müzikleri de katılmış. Selçuk, albümünün çok sesli bir çalışma olduğunu söylüyor: “İçinde Türk sanat müziği ve halk müziği damarları var. Dört nala büyük şehir koşturmaları arasında, içinizdeki bahçeleri keşfedeceğiniz, insanlık hallerini anlatan bir çalışma. Sakin bir ortamda dinlendiğiniz zaman size sırlarını açacaktır.”
BEN ASABİYİM DİYE KORKMASINLAR KIZIMA SÖZ VE BESTE VEREBİLİRLER
Müziklerde babasıyla çalışmasının nedenini, birbirlerinin tarzını, duygularını ve isteklerini çok iyi bilmelerine bağlıyor. Timur Selçuk, söze giriyor ve başkalarının sözlerine ve müziklerine da açığız diyor: “Ben biraz asabiyim diye kızıma şarkı vermeye çekinmesinler.” Timur Selçuk kendisiyle çalışmanın zor olduğunu da ekliyor: “Şimdiye kadar öyle kimseyle yoğun biçimde çalışamadım. Çünkü çok talepkârım. Bana kolay katlanamazlar. Hazal, kızım diye onu çok hırpalayamadım. Birlikte keyifle çalıştık. Sadece bazı zamanlarda onu yarış atı gibi koşturdum.”
Albümdeki şarkılardan “Sesin Işık Bana”, baba kız için önemli. Çünkü sözleri, Hazal’ın babaannesi Şehime Erton tarafından yazılmış. Bestesi, dedesi Münir Nurettin Selçuk’a ait: “Benim için bu şarkıyı söylemek duygusal açıdan büyük yoğunluktu. Albümde en iyi şekilde olması için çok uğraştık” diyorlar.
Albüm kartonetinde, Türkçe sözlerin yanında İngilizceleri de yazıyor. Sebebi Hazal Selçuk’un yurtdışındaki arkadaşlarına, söylediklerini en iyi şekilde aktarabilmek istemesi.
Hazal, müzik çalışmalarına devam ediyor. Şimdilerde, dedesinin şarkılarını yeniden seslendirme çalışmalarıyla uğraşıyor. Bunun için tambur dersleri bile alıyor.
BU SERT İFADE İÇİN 40 YIL UĞRAŞTIM
Evet, dışarıdan baktığınızda sert bir ifadem var. Bunu oluşturmak için 40 yıl uğraştım. Çünkü Türk halkı henüz aydınlanmasını tamamlamadı. O yüzden, dışarıdan bakıldığında, Timur Hoca’nın sert bir yanı var denmeli. Ama arkadaşlarım ve gençlerle sohbet ederken enerjim avucumun içinde oluyor. Her türlü müziği fırsat buldukça dinliyorum. Mesela pop söyleyen, sesleri pırıl pırıl gençler var. Ama bazen keşke farklı şeyler okusalar diye düşünüyorum. Pop müzik dünyasından sadece Kenan ve Ozan Doğulu’nun isimlerini biliyorum.