OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 03, 2005 00:00
Hayvanlara bakış açımızı ve onlarla ilgili araÅŸtırmaları kökünden deÄŸiÅŸtiren bir bilim devrimcisi olan Jane Goodall, ÅŸempanzelerin beynini bizlerin beyninin yanı başına koyuyor. "Åžempanzelerin kafa yapıları, sorunları ele alış biçimleri ve onları kurcalama nedenleri bizlerinkinden pek de farklı deÄŸil", diyor.Henüz adı sanı bilinmeyen biri olarak genç yaÅŸta ÅŸempanzeleri incelemeye baÅŸlayan Jane Goodall zamanla hayvanlara bakış açımızı ve onlarla ilgili araÅŸtırmaları kökünden deÄŸiÅŸtiren bir devrimciye dönüştü. AÅŸağıda, New Scientist dergisinde yayımlanan söyleÅŸi:Batı Tanzanya’da ÅŸempanzeleri incelemek nereden aklınıza geldi?Afrika’da çalışmayı hep düşlemiÅŸtim. Ancak param olmadığından sekreterlik okuluna yazıldım. Derken bir arkadaşım beni Afrika’ya davet etti. Oradayken paleoarkeolog Louis Leakey, damdan düşercesine karşıma çıkıverdi ve beni sekreteri olarak iÅŸe aldı. Åžempanzeleri araÅŸtırmamı Leakey önerdi. Ancak o sıralar, bırakın genç kızları, kimsenin bu tür iÅŸlerle ilgilendiÄŸi yoktu. Leakey’nin gerekli fonu bulması bir yıldan uzun bir zamanını aldı. Åžempanzeleri incelememi istiyordu, çünkü böylece insanoÄŸlunun davranışlarını ne denli erken bir evrede dizginleyebildiÄŸini daha iyi kavrayabileceÄŸine inanıyordu. Gelgelelim, bu süreç sonunda benim açımdan en önemli ÅŸey insanları hayvanlar aleminin öteki canlılarından ayıran çok kesin bir sınır olmadığını, bu gezegen üzerinde bizler gibi son derece karmaşık yapıya sahip daha nice canlıların yaÅŸadığını fark etmek oldu. Bu süreçte toy ve deneyimsiz olmanız bir iÅŸe yaradı mı?O zamanlar öyle düşünmemiÅŸtim, ama ÅŸimdi geriye dönüp baktığımda bunun müthiÅŸ bir katkısı olduÄŸuna inanıyorum. O zamanlar hayvanlara kiÅŸilik, akıl ve duygudan yoksun canlılar olarak yaklaÅŸmamız gerektiÄŸinden haberim yoktu. Etoloji konusunda doktoramı yapmak üzere Cambridge’e girdiÄŸimde 27 yaşındaydım. Oradaki profesörlerin ve öğrencilerin ÅŸempanzelere ad vermemi, onların kiÅŸiliklerini ve yeteneklerini dile getirmemi garipsemeleri beni çok ÅŸaşırtmıştı. Ancak, üniversitede kendimi bilimsel olarak ifade etmeyi ve verileri çözümlemeyi öğrendim. Bir ÅŸempanzeyle göz göze gelmek için ne kadar beklemek zorunda kaldınız?Göz göze geldiÄŸim ilk ÅŸempanze David Greybeard idi ve bunun için yaklaşık dokuz ay beklemiÅŸtim. Onlara yaklaÅŸmam bu denli uzun bir süreyi gerektirmiÅŸti. Onları ürkütmemek için, hemen yanlarına yaklaÅŸmaktan ve izlemeye çalışmaktan kaçındım. Korkusunu ilk yenen ve kendisini izlememe göz yuman David oldu. Size ne gözüyle bakmış olabilirler?Daha önceleri beyaz bir maymunla hiç karşılaÅŸmamış olduklarından, ilk tepkileri kaçmak oldu. Onlar için yeni bir ÅŸeydim ve yeni ÅŸeylerden hoÅŸlanmazlardı. Ilk baÅŸta yaÅŸanan ürkekliÄŸi zamanla üzerlerinden atınca, kendilerini avlamaya çalışan bir hayvan olduÄŸumu düşündüler. Bu da benim açımdan ürkütücüydü. Korkunç çığlıklar atıp, dalları savurarak beni korkutmaya çalıştılar. Aramızda hoÅŸgörü ve güvenin saÄŸlanması epey bir zaman aldı.En mutlu gününüz hangisiydi?David Greybeard’in bir aletle karınca yuvasını eÅŸelediÄŸini gördüğüm gün. Bu çok özel bir andı, çünkü ilk kez insanoÄŸlunun dışında bir canlının alet kullanmasına tanık olunuyordu. Bir de David Greybeard’in dikenlerden kurtulmaya çalışırken sanki beni bekliyormuÅŸ gibi bir izlenime kapıldığım ormandaki o gün. Ona avucumdaki meyvelerden vermeye çalıştığımda kafasını çevirdi. Bunun üzerine elimi biraz daha yaklaÅŸtırdım. O zaman meyveyi alıp yere fırlattı ve usulca elimi sıktı. Bu davranışı ÅŸempanzelere özgü bir güven belirtisiydi. Beni asıl büyüleyen, sözcüklerin olmadığı bir dilde gayet iyi anlaşıyor olmamızdı. En kötü gününüz de oldu mu?En kötü günüm ilk ÅŸempanze Macgregor’un çocuk felcine yakalanmasıydı. Bacakları tutmuyordu ve bu yüzden kendisini sürüklemek zorundaydı. Öteki ÅŸempanzeler yanından kaçmışlardı. Kimse ona dokunmaya yanaÅŸmıyordu. Zavallıcık inanılmaz bir çaba harcıyordu. Korkunç bir dönemdi. Åžempanzelerde tanık olduÄŸunuz insana en yakın davranış neydi?Åžempanzeler bile bile aldatabilirler. ÖrneÄŸin, muzları yavru erkeklerin almasını istediÄŸimizde eriÅŸkin erkekler gelip tüm muzları kapıyorlardı. Bu yüzden muzların bir bölümünü aÄŸaçların tepelerine gizledik. Bir gün Figan adlı yavru bir ÅŸempanze ansızın aÄŸacın tepesine çıkıp ötekilerin göremediÄŸi muzu gördü. O sırada temizlenmekte olan üç yaÅŸlı maymuna bir göz attı. Åžempanzeler birbirlerinin bakışlarını izlerler. Bu üç maymun Figan’ın nereye baktığını fark etselerdi hemen muzu kaparlardı. Figan onlardan önce davranacak olsa da, üzerine saldırırlardı. Sanırım Figan orada kaldığı sürece kendisini bakmaktan alıkoyamayacağının bilincindeydi. Bu nedenle gözden kayboldu ve onlar gider gitmez de muzu almaya koyuldu. Ä°nsanlarla ÅŸempanzeler arasındaki en büyük farklılık ne?Bu konuda görüşüm iÅŸe ilk koyulduÄŸum günden bugüne deÄŸiÅŸti. Artık onlarla ilgili bir yığın ÅŸey biliyorum ve bu müthiÅŸ bir duygu. Bir ÅŸempanzenin, ya da baÅŸka bir hayvanın gözünün içine baktığınızda düşünen ve duyan bir varlıkla karşı karşıya olduÄŸunuzu anlayabilirsiniz. Bence bunun en büyülü yanı onların kafasından geçenleri asla tam olarak bilemeyeceÄŸiniz. AraÅŸtırmadan neden vazgeçtiniz? Bu karara 1986’da bir konferans sırasında ansızın vardım. Gombe’ye geri dönmeyi düşünüyordum. Ancak konferansa katılanların Afrika’daki doÄŸal alanların yok ediliÅŸiyle ilgili konuÅŸmalarını duyunca oraya bir daha asla gitmeyeceÄŸimi anladım. O günden sonra hiç bir yerde üç haftadan fazla kalmadım ve zamanımı dünyayı dolaşıp konferanslar vererek geçirdim. En çok neyi özlüyorsunuz?Ormanda, doÄŸanın içinde olmayı özlüyorum. Mevsimlerin devinimini, yaÅŸamla ölümün çevrimini ve herÅŸeyin birbiriyle ilintili olduÄŸu duygusunu özlüyorum. Genelde piÅŸmanlık duyduÄŸunuz bir ÅŸey var mı?Süslü püslü, yapmacık dilimiz ve sahip olduÄŸumuz onca teknolojiyle iÄŸrenç bir örnek olduk. Gezegenimize gerçekten de ihanet ettik. Daha da kötüsü, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceÄŸine ihanet ettik. "Kökler ve Filizler" adıyla baÅŸlattığım ve gençlerin korumayı öğrenerek dünyayı deÄŸiÅŸtirmelerini hedefleyen eyleme olan tutkum da bu yüzden. Hayvan ve insan beyni söz konusu olduÄŸunda, ÅŸempanzelerin beynini nereye oturtuyorsunuz?Bizlerin yanı başına. Åžempanzelerin kafa yapıları, sorunları ele alış biçimleri ve onları kurcalama nedenleri bizlerinkinden pek de farklı deÄŸil. Â
button