Hayrettin Karaca’nın sözleri bir kitaba ışık oldu
Güncelleme Tarihi:
DHA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2012 13:36
Yazar Gürkan Hacır, son kitabı "Çoban Ateşi"nde Hayrettin Karaca’nın "Atatürkçü olduğumu söylemeye korkuyorum” sözleri dikkat çekiyor.
Kitapta, 102 yaşına giren Nuriye İdil de Atatürk’ün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı ilan edeceğini ilk kez kendisine söylediğini ifade ediyor.
Gazeteci-yazar Gürkan Hacır’ın son kitabı "Çoban Ateşi-Cumhuriyete Tanık Yüzler" adlı kitabı, bugün okurla buluştu. Cumhuriyetin ilk on yılına tanıklık ve eden 23 isimle gerçekleştirilen röportajların yer aldığı kitapta, devrimin hangi koşullarda gerçekleştiği ve neyi başardığı anlatılıyor.
23 NİSAN’I İLK ONA SÖYLEMİŞ
Çoban Ateşi adlı kitapta yaşamını İzmir’de sürdüren ve 102 yaşına giren Nuriye İdil’in tanıklığına da yer verildi. İzmir’deki evinde iki ay önce kamera karşısına geçen Nuriye İdil, Atatürk ile arasında geçen diyaloğu anlatıyor. İdil, Atatürk’ün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı ilan edeceğini ilk kez kendisine söylediğini ifade ediyor.
"SAÇLARIM HİÇ DÖKÜLMEYECEK, ÇÜNKÜ ATATÜRK’ÜN ELİ DEĞDİ"![/images/100/0x0/55eb0df6f018fbb8f8a812fb]()
Çoban Ateşi’nde yer alan bir diğer tanıklık ise gazeteci-yazar Orhan Karaveli’ye ait. Karaveli, henüz küçük bir çocukken Atatürk ile karşılaştığını şöyle anlatıyor: "Onu ilk kez Onuncu Yıl Nutku’nu okurken gördüm. Atatürk’ü ilk kez orada gördüm. Sonraki karşılaşmamızda ellerini saçlarıma değdirdi ve 'Ne güzel kestane rengi saçların var' dedi. Benim saçlarım hiç dökülmeyecek. Çünkü onlara Atatürk’ün eli değdi...”
KARACA: ATATÜRKÇÜ OLDUĞUMU SÖYLEMEYE KORKUYORUM
Cumhuriyet’in ilk on yılına tanıklık eden 23 kişinin anlatımlarına yer verilen kitapta, Hayrettin Karaca’nın "Atatürkçü olduğumu söylemeye korkuyorum” sözleri dikkat çekiyor. Karaca, "Bugün Atatürk’e her zamankinden daha çok ihtiyacımız var” sözlerini de sarf ediyor.
HIFZI TOPUZ’DAN, TURGUT ÖZAKMAN’A UZANAN GENİŞ BİR YELPAZE
"Sözlü tarih" çalışması olarak hazırlanan ve 150 sayfadan oluşan kitapta Ayten Aygen, Dr. Beşir Doster, Cahit Kayra, Güner Özalp, Haldun Dormen, Halit Deringör, Hasan Pulur, Hayrettin Karaca ve Hıfzı Topuz’un yanı sıra, İlham Gencer, Kamran İnan, Korkut Boratav, Müfit Ekdal, Nuriye İdil, Oktay Yenal, Orhan Karaveli, Orhan Koloğlu, Semavi Eyice, Şerafettin Turan, Tahsin Yücel, Talip Apaydın, Tevfik Çavdar ve Turgut Özakman’ın anlatımlarına da yer verildi.
KÜLTÜR MERKEZLERİNDE GÖSTERİLECEK
Öte yandan, yeni yılın ilk haftasında CD olarak da piyasaya çıkacak olan Çoban Ateşi adlı belgeselin gösterimi de yapılacak. 48 dakikalık belgesel, Bakırköy, Beşiktaş, Ataşehir, Kadıköy, Şişli ile Ankara Çankaya ve Yenimahalle’nin yanı sıra Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kültür merkezlerinde de gösterime sunulacak.
11 BİN KİLOMETRE YOL KATEDİLDİ
Çoban Ateşi adlı kitap ve belgeselin hazırlanması sürecinde 11 bin kilometre yol katedildiği öğrenildi. Dokuz ilde gerçekleştirilen çekimler yaklaşık üç ay sürdü. Bu sırada 30 saate yakın çekim yapıldı. Belgesel ve kitapta Eriş Ülger’in arşivinden de yararlanıldı. Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait fotoğrafların yer aldığı Çoban Ateşi’nin hazırlanması sürecinde gazeteci Barış Yarkadaş ile Doçent Barış Doster de katkı sundu. Projenin asistanlığını ise Yiğit Acar, Beyza Hacır ve Özkan Akpınar yaptı.
Gazeteci-yazar Gürkan Hacır’ın son kitabı "Çoban Ateşi-Cumhuriyete Tanık Yüzler" adlı kitabı, bugün okurla buluştu. Cumhuriyetin ilk on yılına tanıklık ve eden 23 isimle gerçekleştirilen röportajların yer aldığı kitapta, devrimin hangi koşullarda gerçekleştiği ve neyi başardığı anlatılıyor.
23 NİSAN’I İLK ONA SÖYLEMİŞ
Çoban Ateşi adlı kitapta yaşamını İzmir’de sürdüren ve 102 yaşına giren Nuriye İdil’in tanıklığına da yer verildi. İzmir’deki evinde iki ay önce kamera karşısına geçen Nuriye İdil, Atatürk ile arasında geçen diyaloğu anlatıyor. İdil, Atatürk’ün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı ilan edeceğini ilk kez kendisine söylediğini ifade ediyor.
"SAÇLARIM HİÇ DÖKÜLMEYECEK, ÇÜNKÜ ATATÜRK’ÜN ELİ DEĞDİ"
Çoban Ateşi’nde yer alan bir diğer tanıklık ise gazeteci-yazar Orhan Karaveli’ye ait. Karaveli, henüz küçük bir çocukken Atatürk ile karşılaştığını şöyle anlatıyor: "Onu ilk kez Onuncu Yıl Nutku’nu okurken gördüm. Atatürk’ü ilk kez orada gördüm. Sonraki karşılaşmamızda ellerini saçlarıma değdirdi ve 'Ne güzel kestane rengi saçların var' dedi. Benim saçlarım hiç dökülmeyecek. Çünkü onlara Atatürk’ün eli değdi...”
KARACA: ATATÜRKÇÜ OLDUĞUMU SÖYLEMEYE KORKUYORUM
Cumhuriyet’in ilk on yılına tanıklık eden 23 kişinin anlatımlarına yer verilen kitapta, Hayrettin Karaca’nın "Atatürkçü olduğumu söylemeye korkuyorum” sözleri dikkat çekiyor. Karaca, "Bugün Atatürk’e her zamankinden daha çok ihtiyacımız var” sözlerini de sarf ediyor.
HIFZI TOPUZ’DAN, TURGUT ÖZAKMAN’A UZANAN GENİŞ BİR YELPAZE
"Sözlü tarih" çalışması olarak hazırlanan ve 150 sayfadan oluşan kitapta Ayten Aygen, Dr. Beşir Doster, Cahit Kayra, Güner Özalp, Haldun Dormen, Halit Deringör, Hasan Pulur, Hayrettin Karaca ve Hıfzı Topuz’un yanı sıra, İlham Gencer, Kamran İnan, Korkut Boratav, Müfit Ekdal, Nuriye İdil, Oktay Yenal, Orhan Karaveli, Orhan Koloğlu, Semavi Eyice, Şerafettin Turan, Tahsin Yücel, Talip Apaydın, Tevfik Çavdar ve Turgut Özakman’ın anlatımlarına da yer verildi.
KÜLTÜR MERKEZLERİNDE GÖSTERİLECEK
Öte yandan, yeni yılın ilk haftasında CD olarak da piyasaya çıkacak olan Çoban Ateşi adlı belgeselin gösterimi de yapılacak. 48 dakikalık belgesel, Bakırköy, Beşiktaş, Ataşehir, Kadıköy, Şişli ile Ankara Çankaya ve Yenimahalle’nin yanı sıra Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kültür merkezlerinde de gösterime sunulacak.
11 BİN KİLOMETRE YOL KATEDİLDİ
Çoban Ateşi adlı kitap ve belgeselin hazırlanması sürecinde 11 bin kilometre yol katedildiği öğrenildi. Dokuz ilde gerçekleştirilen çekimler yaklaşık üç ay sürdü. Bu sırada 30 saate yakın çekim yapıldı. Belgesel ve kitapta Eriş Ülger’in arşivinden de yararlanıldı. Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait fotoğrafların yer aldığı Çoban Ateşi’nin hazırlanması sürecinde gazeteci Barış Yarkadaş ile Doçent Barış Doster de katkı sundu. Projenin asistanlığını ise Yiğit Acar, Beyza Hacır ve Özkan Akpınar yaptı.