Hayattaki en büyük başarım kızım

Güncelleme Tarihi:

Hayattaki en büyük başarım kızım
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2006 00:00

"Esra Ceyhan’la A’dan Z’ye" adlı programıyla yıllardır halkın sorunlarına ortak olan Esra Ceyhan, şimdilerde anne olmanın heyecanını yaşıyor. Dünden itibaren Kanal D ekranlarında seyircilerle buluşmaya başlayan Ceyhan, "Ben en büyük başarının "Altın Kelebek" ödülü olduğunu düşünüyordum. Ayşe’den sonra anladım ki, kızım benim en büyük başarımmış" dedi.

n Esra Ceyhan’ın televizyon hayatına, programına zaman neler kattı?

- HBB televizyonunda 2’den 4’e isimli bir programımız vardı. İç mekanda çekimi tamamlamamız gerekiyordu, dış çekim yapmaya imkanımız yoktu. Zaman içinde her şey değişti, gelişti. Magazin istemesek de hayatımızın bir parçası oldu. İnsanlar akşam eve gidip, günün stresini atabilmek için magazin izlemek istiyorlar. Program zaman içinde dinamiklerini, değerlerini yarattı. İlk zamanlarda sanatçı konuk edip, onun özeline girmeden şarkılarını dinliyorduk. Zamanla izleyicinin başka şeyler istediğini anladık. İnsanları aileleriyle ilk biz çıkardık. Bizden örnek aldığını zannedip, deforme etmeye çalıştılar. Ama onlar deforme oldular... Bugüne kadar ben hediye vermeye karşıydım. Kanal D en iyi hediyelerin verildiği yer. Esra Ceyhan’a uyduruk şey dağıtmak yakışmaz. Ayşe Tüter yine bizimle olacak.

n Uzun zamandır devam eden programınız artık Kanal D ekranlarında...

- Daha önce 8 buçuk sene başka bir kanalda çalıştım. Ona olan saygı ve sevgimi de yüreğimde tutuyorum. Onun dışında Kanal D profesyonel yayıncılık anlamında benim saygıyla baktığım ve takip ettiğim bir kuruluş. Yayıncılık anlamında da içinde olacağım için çok heyecanlıyım. Bu işe bugün başlıyormuşum gibi hissediyorum.

n İsminde ve formatında ne gibi değişiklikler olacak?


- Programın ismi Esra Ceyhan’la... Programın formatında daha sosyal içerikli taraflar olacak, sorunlara girmeyi ve çözüm üretmeyi amaçlıyoruz. Sosyal sorumluluk projelerine önem verip ağırladığımız sanatçıların da bilinmeyen yönlerini ortaya çıkaracağız. Kısacası daha farklı haber ve içerikle seyircimizin karşısında olacağız. Bunların dışında anne adaylarını aydınlatıcı yayınlar yapacağız.

n Geçtiğimiz dönem programınızda şiddetli tartışmalara da yer verilmişti. Bununla ilgili önlemler almayı düşünüyor musunuz?

- Buna alınacak bir önlem yok. Programda tartışma olmasının da üzünülecek, gocunulacak bir yanı yok. Ama tartışma seviyesiz, mahalle kavgası niteliğinde, utanç verici oluyorsa, tabii ki buna önlem almamız gerekir. Bu ne Kanal D’ye yakışır ne de Esra Ceyhan’a... Burası yayıncılık olarak gerçekten de amiral gemisi... Bu anlamda buraya da yakışan yayınlar olması gerekiyor. Biz zaten hep o çizgideyiz. Tartışma olacak ama düzeyi asla yitirmeden.

n "Esra Ceyhan’la" için kadınlara yönelik bir program diyebilir miyiz?

- Biz bunu çoktan aştık. Bütün toplumu, bizi izlemekte olan herkesi kapsayan bir program... Mesela siz Devlet Bakanı’nı konuk ediyorsanız, sosyal toplumu ilgilendiren bir konuyu ele alıyorsanız bunu; kadın, erkek, çocuk programı diye ayırmak doğru değil. Herkese hitep eden, sosyal içerikli, gündelik, aktüel bir yayın olarak ifade etmek daha doğru olur. Kadın kendini ilgilendiren güzellikten cinselliğe, hayatın içerisindeki sonunlardan çocuğuna kadar her şeyi bu programda bulabilir.

TÜRK HALKI UCUZCU DEĞİL

n Esra Ceyhan’ın halk tarafından bu kadar benimsenmesinin, uzun yıllar ayakta kalabilmesinin sebebi nedir?

- Bir tarafımızı açıp, ona buna sataştığım görülmemiştir. Aşk hayatım yok, 14 yıldır süregelen bir evliliğim var. Onunla aşk yaşadı, şununla bitirdi gibi sansansyonel bir hayatım yok. Bugünün şartlarına baktığımız zaman aslında benim olmamam gerekiyordu. Ama Türk halkı ucuzcu değil. Samimiyet, saygı seviyor. Bir avucun içindeki ender kişilerden biri olduğumu düşünüyorum. Ben çok çalışıyorum. Bu konuda mütevazi olamayacağım. İşimi çok iyi yapma gayret içerisindeyim, takdir izleyiciden... Bunun sıralaması çok çalışmak, çok çalışmak, çok çalışmak, samimiyet ve saygı...

YÜREĞİMDE KORLA DOLAŞIYORUM

n Bebeğinizi 9 ay boyunca karnınızda taşıdığınız süreçle, şu anki süreç arasında ne gibi duygu farkları oluştu?

- Dünyam değişti... O an hayatımın en önemli anıydı. Ben çocukluğumdan beri Kelebek ekini okurdum ve "Altın Kelebek" almak benim için idealdi. Bu ödülü iki kere aldım, meslekte varılabilecek en önemli noktanın bu olduğunu düşünüyordum. Meslek, başarı, maddi-manevi getirisi bir yana insanın evladı bir yana... Bütün bunları silen, hayattaki en büyük başarım Ayşe’dir. Hayatıma çok şey kattı.

n Bu yoğun istek içerisinde evde kıskançlıklar oluyor mu, eşinizle aranızda?

- Bazen tartıştığımız bile oluyor. Soğukta tuttun, sıcakta tuttun gibi tartışmalarla günler geçiyor. Ben inanılmaz titizim. Sokakta başka kadınların çocuklarına karışmamak için kendimi zor tutuyorum.

n Peki hangi durumlarda karışma ihtiyacı duyuyorsunuz?

- Hijyene dikkat etmediklerini gördüğüm zaman, "Dur o çocuğun altını ben değiştireyim" demek istiyorum. Bütün çocuklar benim çocuğum, bütün çocukların sağlığından ben mesulüm gibi hissediyorum. Bir kadın olarak bu duygularım daha önceden de vardı, ama çocuk sahibi olduktan sonra daha yoğunlaştı.

Kızım da bazen kanala gelecek

Çocuğumu evde uyurken bile özlüyorum. Böyle olacağını bilmezdim, çocuğu olanlar söylerlerdi. Çocuğum uyuduğu zaman çabucak uyanmasını istiyorum ki ona sarılabileyim. Ben şimdiye kadar çocuğumu hep anne sütüyle beslemeye özen gösterdim ve bu özeni sürdüreceğim. Bu benim en büyük idealimdi.

Yapım ekibim kanalda Ayşe için bir de oda hazırladı. Ona duyacağım özlemin üzerimde yaratacağı baskıyı tahmin ettikleri için böyle bir şeyi uygun gördüler. Zaman zaman Ayşe buraya da gelecek. Nitelikten ziyade nicelik önemli... Çocuğunuzla ne kadar zaman geçirdiğinizden ziyade, zaman geçirirken ne paylaştığınız daha önemli.

Masal kitabı çıkaracağım

n Nasıl karar verdiniz?

- Masal kitabı ve kaseti çıkaracağım. Bu beni çok heyecanlandırıyor. Gaz sancılarının en yoğun olduğu zaman paniğe kapılıyorsunuz ve şarkı söylemeye başlıyorsunuz. Onun için bir şarkı yazdım. Onu bütün şarkılardan daha çok seviyor. Ayrıca sadece çocuklara yönelik bir yemek kitabı yazıyorum. Çocuklar çok sağlıkla yemeklerden hoşlanmıyorlar. Çocuklara sebzeyi ve vitaminli yemekleri sevdirmeyi amaçlıyoruz. Müziklerimizi Metin Özülkü yapıyor. Eskiden dekorlarda kalın perdeler, büyük kotuklar vardı. Artık bunların dışında daha pozitif elektrik verecek bir görüntü olacak.

n Duygularınızı bu kadar yoğun yaşamanızın sebebi uzun bir evlilik sürecinden sonra çocuk sahibi olmanız olabilir mi?

- Ben zaten uzun yıllar çocuk olduğumu düşünüyordum. 14 senenin nasıl geçtiğini zaten anlamadık. Biz zaten bu kadar tatlı bir duygu olduğunu bilmiyorduk. Şu anda geçirdigim her gün neden daha önce yapmadığıma yanıyorum. Aramak, bekleyip bulamamak gibi bir durum yoktu. Kısmet şimdiymiş, yoğun isteğimiz bu döneme denk geldi.

n Evde iş bölümü oluyor mu?

- Uyumayı genel olarak sevmiyor. Geceleri emzirmeye kalktığım zaman gazını da çıkartıyorum. Uyutmak ise ona düşüyor. Genelde dirsek ve bağırarak kaldırıyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!