Hayatta kaybeden Hokkabaz’ın sinemada kazandıran hikayesi

Güncelleme Tarihi:

Hayatta kaybeden Hokkabaz’ın sinemada kazandıran hikayesi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 20, 2006 18:35

Merakla beklenen Cem Yılmaz filmi Hokkabaz, 225 kopyayla Türkiye, 100 kopyayla da Avrupa’da vizyonda. Cem Yılmaz filmde İstanbul’da dikiş tutturamayınca turneye çıkmaya karar veren, işine aşık, ama başarısız bir sihirbazı canlandırıyor. Hokkabaz bir kaybeden öyküsü, bir yol, bir aşk, bir baba oğul hikayesi, bir dram, bir komedi, bir macera filmi. Ama her şeyin ötesinde Akdeniz filmleri sıcaklığında, samimi, iyi yazılmış, iyi oynanmış, iyi çekilmiş bir yapım. Uzatmaya gerek yok. Sihirbaz başarısız belki ama hayatının filmi 10 numara.

Haberin Devamı


HOKKABAZ
Yön: Ali Taner Baltacı-Cem Yılmaz
Oyn: Cem Yılmaz, Mazhar Alanson, Tuna Orhan, Özlem Tekin.
Tür: Komedi - Dram

Gösterime gidip izlemeden önce Hokkabaz için şöyle bir giriş planlamıştım: “Bu yıl sinemalarda sihirbaz filmleri modası var. Amerika’da The Illisuonist (ki bu film geçen ay bizde de Sihirbaz adıyla gösterildi) ve Prestige gibi sihirbazları konu alan iki filmin vizyona girmesinin ardından bizde de yine bir sihirbaz hikayesi anlatan Hokkabaz izleyiciyle buluştu.” diyecektim.

Ama filmi izleyince bu cümlelerin ne kadar anlamsız kalacağını gördüm.

Hokkabaz bir sihirbaz filmi değil çünkü.

Bir yol, aşk, kaybeden öyküsü, bir macera, umuda yolculuk filmi, ama sihirbaz filmi değil.

Bir kere İskender’in hayattaki en büyük başarısızlığı seçtiği meslek; yani sihirbazlık.

Filmin adının Sihirbaz değil de Hokkabaz olması da buradan geliyor zaten.

Cem Yılmaz’ın canlandırdığı sihirbazın, Edward Norton, Hugh Jackman ya da Christian Bale’in oynadığı meslektaşlarıyla uzaktan yakından ilgisi yok.

Haberin Devamı

NEDEN MARADONA

Cem Yılmaz, diğer filmlerinde de olduğu gibi yine bir kaybeden öyküsüyle çıktı karşımıza.

Bir film şeridi olarak gözümüzün önünden geçen, renk, dekor ve kostümleriyle filme retro havası katan açılış sahnelerinde İskender’le ilgili çok şey öğreniyoruz.

Hem de sadece Cem Yılmaz’ın bestelediği tema müziği eşliğinde diyalogsuz görüntülerle sağlanıyor bu ön bilgiler.
Kafamız şişmeden, nostaljik bir yolculuk eşliğinde filme ısınıyoruz.

İskender, çocukluğundan beri illüzyona merak sarmış, ama yaptığı her numarayı yüzüne gözüne bulaştırdığından, başta babası olmak üzere herkesten takdir değil, tekdir görmüş bir sihirbaz.

Ona sadece en az kendisi kadar yeteneksiz yardımcısı, çocukluk arkadaşı Maradona (Tuna Orhan) inanıyor.
İskender’in ona niye Maradona dediğinin açıklaması için filmin ilerleyen dakikalarını beklemek zorundasınız. Bu ismin arkasında öyle sıcak, öyle samimi, öyle dostça bir neden var ki, insan o sahneyi izlerken, keşke benim de Maradona diyebileceğim birileri olsa, diyor.

Haberin Devamı

Neyse, gelelim Mazhar Alanson’un canlandırdığı Sait’e, yani İskender’in babasına. Baba Sait gazi olduktan sonra, köşesine çekilmiş, ama emekliliği kendine yediremeyip, kafayı hafiften yemiş bir adam.

Bahçede karavanda yaşıyor.

Ki o karavan, sihirbazlığını asla onaylamadığı oğlunun ilk turnesine de ev sahipliği yapacak araç aslında.
Baba oğulun yolları Sihirbaz İskender’in ilk turnesinde kesişiyor. Yanlarına Maradona’yı da alıp yola koyuluyorlar.
İskender’in amacı para kazanmak, Sait’in amacı ise Çanakkale’deki şehitliğe gidip, mezar taşını oraya dikebilmek.
Üç ahbap çavuşun maceralı yolculuğu yolda mola verdikleri bir köyde daha da heyecanlı bir hal alıyor.

Haberin Devamı

ŞOKA HAZIRLIKLI OLUN

Hokkabaz, Cem Yılmaz’ın sinemasında zirve olarak nitelendirilebilecek bir çalışma.

Ve her şeyden öte, artık sadece komedyen olarak anılmak istemediğinin bir haykırışı niteliğini taşıyor.
O nedenle filme gidecek izleyiciyi hemen uyarmakta fayda var. Hokkabaz, komik olmasına komik bir film ama tek derdi güldürmek değil.

İnsan ilk dakikalarda biraz da bu nedenle hafif şok oluyor. Ama Hokkabaz, kısa sürede sizi içine almakta çok başarılı.

Filmin çok farklı bir tarzı, salondan çıkınca, geri dönüp bir daha izlemek istemenize neden olan müthiş bir tadı var.
Cem Yılmaz bu filmle gerçekten iyi bir de oyuncu olduğunu kanıtladı bence. Uzağa gitmeyelim, bunun ilk kanıtı açılış sahnesinde yüzündeki ifadede. Birkaç mimik ve yüz ifadesiyle, karşımızdaki adamın beğenilmek için çaba harcayan, ama yaptığı işten endişe duyan bir sihirbaz olduğunu anlatıyor bize. İskender’in tüm endişesini, iyi niyetle çabalamakta olduğunu, umudunu geçiriyor izleyiciye.

Haberin Devamı

Filmin en komik sahnelerinin (yoğunlaşma esprisine bayılacaksınız) geçtiği köyde çaresiz kaldığı anlardaki oyunculuğu da görmeye değer.

SICAK BİR AKDENİZ FİLMİ

Cem Yılmaz üçüncü filminde başrolü Her Şey Güzel Olacak’ta da olduğu gibi yine Mazhar Alanson’la paylaşıyor. Alanson arızalı baba rolünde mükemmel.

Hokkabaz’ın bir başka iyi ismi Tuna Orhan, Cem Yılmaz’ın çocukluk arkadaşıymış. Birlikte uyumlu bir performans sergiliyorlar.

Özlem Tekin de değişken karakterin altından başarıyla kalkmış.

Filmde renkler, dekor ve kostümler de başarılı.

Gelibolu’daki çekimlerde kareye giren manzaralara hayran kalınıyor. Açılıştaki retro hava, nostaljik görüntüler ve Gelibolu’daki enfes kareler için görüntü yönetmeni Uğur İçbak’ı tebrik etmek gerek.

Haberin Devamı

Hokkabaz sıcak, Akdeniz filmi tadında, komik ama aynı zamanda duygu yüklü bir film. İyi bir insan olan İskender’in çaresizliği, hayal kırıklıkları çoğu yerde gözlerini dolduruyor insanın.

Samimiyet ve saygıya gelirsek, filmin, baba Sait karakteri üzerinden Çanakkale Şehitliği’ne saygı duruşunda bulunması hoş bir detay olarak akılda kalıyor.

YILIN GÖSTERİSİ

Cem Yılmaz’ın skeçlerden oluşan, salt komedi amaçlı G.O.R.A. sonrasında çeşitli türleri içinde barındıran, böyle farklı bir filmle izleyici karşısına çıkmış olması, yaptığı sinemaya ne kadar güvendiğinin bir kanıtı bence.

Beklentilerin tersine kürek çekip, yine de izleyeni memnun edebileceğini düşünmesi, üstelik bunu ilk yönetmenliğine denk getirmesi cesur ama Cem’in yeteneği göz önüne alındığında yerinde bir karar.

Sonuç da zaten tam onun istediği gibi olmuş.
Bize de kabul etmek düşüyor.
Hokkabaz etkileyici, güzel yazılmış, mükemmel oynanmış, iyi yönetilmiş bir film.
Bu gösteri kaçmaz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!