Hayatta kalmanın el kitabı

Güncelleme Tarihi:

Hayatta kalmanın el kitabı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 1999 00:00

Haberin Devamı

Amerikan ordusunun FM 21-76 kodlu çok gizli ‘‘acil durum’’ el kitabını Hürriyet ele geçirdi

HÜRRİYET, her türlü koşulun üstesinden gelmeyi başaran Amerikan askerlerinin doğal afetlerden savaş durumuna kadar canlı kalabilmek için başvurduğu ‘US Army Survival Manual’ (Amerikan Ordusu'nun Hayatta Kalma Rehberi) isimli el kitabını ele geçirdi.

Rehberde kutup şartlarından tropikal bölgelere kadar sağlıklı kalabilmek için neler yapılması gerektiği ayrıntılı bir şekilde örneklerle anlatılıyor. El kitabı, doğal bir felaket öncesinde ve sonrasında neler yapılabileceği konusunda da önemli ipuçları veriyor. Hayatta kalabilmek için yaşamın ipine sıkı sıkı asılmak gerekiyor.

Olağanüstü durumların neden olduğu stresin üstesinden gelebilmek için vücudun kendi tepki mekanizması vardır. Fiziksel ve zihinsel stres, hayatta kalma arzunuzu köreltebilir. Vücudunuzun verdiği tepkiler ve çevre koşulları yaşama isteğinizi azaltabilir.

Acıya katlanmayı öğrenin

Acı, vücudunuzun yaralanma durumunda verdiği bir tepkidir. Acı duymak zararlı değildir, ancak sizi rahatsız eder. Başka şeyler üzerinde yoğunlaşmanızı engeller. Acı, hayatta kalma isteğinizi kırabilir. Şu noktalara dikkat ederseniz acıya katlanabilmeniz kolaylaşır;

Acının nedenini ve vehametini anlamaya çalışın.

Kendinize acıya katlanabileceğinizi telkin edin.

Yapmanız gereken şeyleri düşünmeye çalışın.

Soğuğa teslim olmayın

Soğuk, veriminizi düşürür, ısınmaya çalışırken başka şey düşünemez olursunuz. Soğuk ayrıca kan dolaşımınızı yavaşlatarak uyuma arzusunu körükleyerek, yaşama arzunuzu kırabilir.

Vücut sıcağa uyum sağlar

Aşırı sıcak, yorgunluk ve halsizlik hissi verir. Ancak dolaşım sisteminiz gerekli ayarlamaları yaparak, sıcaklığa alışmanızı sağlar.

Su yoksa yemek yemeyin

Susuzluk, yaşama azminin en ciddi düşmanlarından biridir. Bir süre sonra susuzluktan başka birşey düşünemez hale gelirsiniz. Eğer suyunuz yoksa, yemek yemeğe kalkmayın. Çünkü vücut besin artıklarını atabilmek için su sarfeder ve bu da vücudunuzun susuz kalmasına neden olur.

Açlıkla baş edin

Açlık, moral ve yaşama isteğiniz üzerinde olumsuz etki yapar. Yeteri kadar su ve besin alamazsanız, kilo vermeye başlarsınız, halsizlik ve şuur kaybı görülür, kalp atışı yavaşlar, soğuğa karşı duyarlılık ve susuzluk hissi artar. Hayatta kalmak için seçiciliği bir tarafa bırakın ve bulabildiğiniz şeylerle açlığınızı bastırmayı deneyin.

Yorgunlukla mücadele et

Aşırı yorgunluk, düşünce kabiliyetinizi zayıflatır, dikkatsizliğe neden olur ve umursamaz olursunuz. Aşırı güç harcama sonucunda ortaya çıkar. Yorgunlukla mücadele bilinçli bir düşünce şekliyle mümkündür. Umutsuzluk, bir hedef belirleyememek, sıkıntı ve çöküntü gibi sonuçlara yol açan yorgunlukla ancak telkin sayesinde mücadele edilebilir. Yorgunluğu aşmak için sürekli olarak en yakın tehlikeyi akılda tutun. Değişik hareketler yaparak farklı kaslarınızı çalıştırın. Ve yanınızda birileri varsa sürekli onlarla konuşun.

Sıkıntıya direnin

Yardım gelmemesi ve ümitsizlik aşırı sıkıntıya yol açar. Böyle durumlarda aklınızda kurtulma ve yaşama isteğini sürekli tutun. En büyük amacınızın hayatta kalma olduğunu unutmayın.

Yalnızlığa alışın

Hayatınızı tehdit eden ortamlarda dış dünyayla bağlantınız kalmadıysa en büyük düşmanlardan biri de yalnızlık hissidir. Mücadele hırsızını kaybetmeyin, ve görüp duyamasanız da yalnız olmadığınızı unutmayın. Bir felaketle karşılaşmadan önce yalnızlığı yenmenin çalışmalarını yapabilirsiniz. Tek başınıza yaşamanın, plan yapmanın ve sorunların üstesinden gelmenin ne kadar mutluluk vereceğini düşünerek bu yönde adımlar atarsanız, kapalı kaldığınız zaman da yalnızlık hissini o kadar az duyarsınız.

PSİKOLOJİK HAZIRLIK

Hayatta kalabilmek için en önemli unsurlardan biri felaketlere hazırlıklı olmak, çünkü engelleri ancak doğru kararlar vererek aşabilirsiniz. Şu soruların cevaplarını arayarak kendinizi olağanüstü durumlara hazırlayabilirsiniz;

Farklı durumlara nasıl tepki veriyorum?

Benim ve diğer insanların verdiği tepkiler ne anlama geliyor?

Fiziksel ve zihinsel baskılara ne kadar tahammül edebilirim?

Nasıl kontrolümü sağlar ve sürdürürüm?

Yanımdaki kişilerin nasıl moralini yükseltebilirim?

Bu sorulara yanıt vermek, olağanüstü durumlarda yaşanan stresin üstesinden gelinmesine yardımcı olur.

Kişilik, hayatta kalma mücadelesinde önemli bir yer tutar. Bu mücadelede şu özelliklere sahip olmaya çalışın: Tek başına yaşamaya alışma, ortama uyum sağlayabilme, iyi şeyleri düşünüp, kötü şeyleri akıla getirmeme, sakin ve serinkanlı olabilme, en iyiyi umut edip en kötüye hazırlıklı olma, en büyük tehlikenin nereden gelebileceğini tahmin edebilme.

DURUM TESPİTİ YAP

Tehlike anında içinde bulunduğunuz durumun tahlilini yapamazsınız. Bu nedenle en iyi olasılığı hesap edin. Önce çevrenizi dinleyin. Ardından tüm duyu organlarınızla durum tespitine çalışın.

İçinde bulunduğunuz alanı büyük hareketler yapmadan tespite çalışın. Önce en yakın bölümü kontrol edin.

ÖNCE VÜCUT KONTROLÜ

Bir felaket ertesinde önce kendi vücudunuzu kontrol edin. Yaralıysanız, yaranızın büyüklüğünü, kanama olup olmadığını belirleyin. Kırık ya da eziklere varıncaya kadar vücudunuzu ellerinizle kontrol edin. Daha sonra kendi başınıza ilk tedavi yapın. Kırık bir organınızı düz bir yere dayayın.

Özellikle enkaz altında mahsur kalmış biri için ulaşabileceği şey gerekli bir alet olur. Bir tahta parçası, metal bir çubuk vs... Bunu yaparken, su ve yiyeceğin hayati maddeler olduğunu unutmayın.

NASIL SAĞLIKLI KALINIR?

Hayatın normal akışı içinde hastalandığınız takdirde doktorun derdinize çare bulacağını bilirsiniz; hekim yardımı sayesinde sağlığınıza kavuşabilirsiniz. Ancak hayatta kalmak için mücadele ettiğiniz koşullarda, kendi sağlığınızdan sadece siz sorumlusunuz. Bir başka deyişle hastalıktan ve yaralanmalardan kaçınmanız gerektiğini bilmelisiniz.

Sağlıklı kalabilmenin ön koşulları da yeterli miktarda su ve yiyecek, iyi bir hijyenik bakım ve yeterince dinlenmektir.

İDRARİÇMEYİN

Normal koşullarda insan vücudu ter, idrar ve dışkıyı atarak su kaybeder. Isının 20 derece olduğu ortamda yetişkin biri 2-3 litre su kaybeder, dolayısıyla aynı miktarda su almaya ihtiyacı vardır. Yüksek veya düşük ısı, yoğun aktivite veya hastalık halinde su kaybı artar. Bu miktarda suyun ikame edilmesi gerekir.

Vücut su kaybettiği takdirde insan hareket yeteneğini yitirmeye başlar. Susuzluk, insanın ihtiyaç duyduğu su miktarının göstergesi değildir. Bu nedenle susuzluk hissetmeseniz bile küçük miktarlarda su için. Su kaybı yüzde 15'i geçtiği takdirde, sonuç ölümdür.

Dikkat: Hiçbir şart altında sakın deniz suyu ve idrar içmeyin. Çünkü bu sıvılar susuzluğunuzu giderse de, vücudun daha fazla su kaybetmesine yol açar. Belirli bir dozu aştıktan sonra da ölüme neden olur.

Eğer gerekli malzeme varsa deniz suyunu kendi kendinize arıtabilirsiniz; deniz suyu kaynatılır, bir giyecek parçası buhara tutulur. Giyecek buharı iyice emdikten sonra sıkılarak su çıkarılır.

Kar veya buzu eritmeden yemek, vücudun ısısını düşürür ve fazladan su kaybına yol açar. Bu nedenle mutlaka eritilerek su haline getirilmesi gerekir.

İnsan gıda almadan günlerce yaşayabilir. Ancak vitamin, mineral, tuz ve diğer temel elementlerden yoksun kalırsanız enerji kaybına uğrarsınız. Beslenme moralin yüksek tutulması açısından da çok önemlidir.

HAVABANYOSUALIN

Hangi koşullar altında olursa olsun insanın vücudunu temiz tutması enfeksiyon ve hastalıkla mücadelede en önemli faktördür. Olağanüstü koşullarda ise temizlik daha büyük önem kazanır. Su ve sabun olmadığı için elbiselerin çıkarılıp vücudun havayla temas ettirilmesi gerekir. Kül ve kumla da vücut temizlenebilir. Ellerin de ağızdan uzak tutulması, dişlerin ise kibrit çöpü veya temiz bir elbise parçasıyla ovulması gerekir.

FAREYİSOĞUTUN

Saçlar kirlendiği zaman bit ve pire yuvası haline gelebilir. Bu parazitler insana sıcak kanlı hayvanlardan geçer. Örneğin yemek üzere bir fare öldürdüğünüz zaman önce tamamen soğumasını beklemek gerekir. Böylece bit ve pireler hayvanı terkeder.

ACELE KARAR VERME

Olağanüstü bir durumla karşılaştığınız takdirde sakın acele karar vermeyin. Sakin olun ve yapacaklarınızı planlamaya çalışın. İçinde bulunduğunuz durumu iyice kavramaya alışın. Çünkü mutlaka eylemde bulunmak için atacağınız bir adım sizi geri dönülmesi imkansız bir noktaya getirebilir.

Olağanüstü bir halde en büyük tehlike panik ve korkudur. Eğer kontrol edilemezse mağlubiyetin ve ölümün nedeni olur. Panik ve korku enerjinin de boşa harcanmasına yol açar.

KONFORU UNUT

Her birimiz yaşam savaşı vermek üzere bir mücadele içgüdüsüyle dünyaya geliriz. Ancak zaman içinde yumuşak hayata alışırız. Konfordan hoşlanan yaratıklar haline geliriz. Rahatımızı kaçıran uygunsuz koşullardan hiç hazetmeyiz. Peki, hayata asılmamazı gerektirecek, bizde stres yaratan durumlarla karşılaştığımız zaman ne olacak? İşte burada hayati önem taşıyan şey, yaşama azmini, kaliteli yaşam standardının önüne geçirmektir. Hayatınız boyunca elde ettiğiniz deneyim ve bilgiler, vereceğiniz yaşam mücadelesi açısından önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Karşılaştığınız sorunlar karşısında yenik düşmemek için direnç ve sabır göstermeniz, kuvvetinizi korumanız için gerekli zihinsel ve bedensel gücü size verecektir.

HAZIRLIKLI OL

Hayatta kalabilmek için yapılacak planlamanın ilk aşaması, insanın olağanüstü durumlarla karşılaşacağını önceden bilmesidir; yani hazırlıklı olmaktır. Bu nedenle de su ve kuru gıda, kibrit, el feneri ve çakı gibi gerekli malzemenin önceden bulundurulması gerekir.

PANİĞE KAPILMA

Bir insanın ‘hayatta kalma tutumu’na sahip olması çok önemlidir. Acil durumlarda psikolojik olarak hazır olmak hayatta kalmanın en önemli anahtarıdır. İnsanların tehlike anında ne yapacaklarını bilmeleri, kendilerine güveni artırır ve otomatik olarak harekete geçmelerini sağlar. Aksi durumlarda ise, gerekli zihinsel hazırlığı yapmamış ve bilgi sahibi olmayan bir kişi, tehlike anında paniğe kapılacak ve bilincini yitirecektir.

BUNLARA DİKKAT

Alkollü içecekler su kaybına neden olur

İdrarda sağlığa zararlı vücut atıkları bulunur ve yüzde 2 tuz içerir.

Kan tuzludur ve bir gıda olarak değerlendirilir. Bu nedenle de sindirimi için su gerekir.

Deniz suyunun yüzde 4'ü tuzdan oluşur. Vücudun 1 litre deniz suyunu atması için 2 litre su harcaması gerekir. Bu nedenle deniz suyu içerseniz vücudun su rezervlerini tüketmiş olursunuz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!