Güncelleme Tarihi:
* Ömer Faruk Sorak ve ıpek Sorak’ın ilişkisinden yola çıkılarak çekilen bir aşk filmi var karşımızda. Bir de sizden dinleyelim “Aşk Tesadüfleri Sever” neyi anlatıyor?
- Belçim Bilgin: “Aşk Tesadüfleri Sever”, aynı gün aynı hastanede doğan, çocukluk aşkı yaşayan, sonra birbirinden kopan iki insanın yıllar sonra hayatın başka yerlerinde karşılaştığı bir aşk filmi aslında. Tesadüflerin ana omurgada çok önemli yer tuttuğu bir film.
* Var mı sizin hayatınızda böyle tesadüfler?
- Mehmet Günsur: Bunlara tesadüf mü diyelim, enerjilerin birbirini bulması mı bilemiyorum ama tesadüfler konusunda çok dolu benim hayatım.
* Neler mesela?
- Mehmet Günsur: Nereden başlayayım? ıtalyan Lisesi’ni kazanmasaydım şu an ıtalya’da olabilir miydim? Eğer o kısa filmi çekmeseydim Valencia Kısa Film Festivali’nde eşimin çok yakın bir arkadaşıyla, sonra da kendisiyle tanışabilir miydim? Yani binlerce, binlerce, binlerce tesadüf var hayatımda.
* Belçim ya sende?
- Belçim Bilgin: Çok fazla şey atfediyorum tesadüflere. Bir tafik kazası ve sonrasında Ankara Sanat Tiyatrosu’nun sınavına girmem, tiyatroya profesyonel anlamda başlamam... Bunlar iç içe geçen tesadüfler.
DOĞDUĞUM EVE OĞLUMLA DÖNDÜM
* Mehmet Günsür, Özgür kadar özgür bir karakter mi?
- Mehmet Günsur: Evet, hatta Özgür’den daha özgür belki de. Her zaman öyle oldum.
* Neden vazgeçtin, neleri feda ettin bazı yapmak istediklerin yüzünden?
- Mehmet Günsür: Hayatta bir sürü seçim şansım oldu ve seçtiklerim o an gerçekten yapmak istediğim şeylerdi.
* En çok hangi seçiminden mutlusun?
- Mehmet Günsür: Binlerce şey var. Profesyonel bir tenisçi olmak ile olmamak arasında kaldım, olmamayı tercih ettim mesela. Çünkü gelecekte kendimi profesyonel bir sporcu olarak görmedim. İtalya’ya gidişim de öyle, tiyatro oyunu da... Yaşamaktan korkmuyorum. Hayatı dibine kadar yaşamayı seviyorum. O yüzden her şeye açığım.
* Filmin bir kısmı Ankara’da çekildi. Nasıl bir çekim süreci yaşadınız?
- Belçim Bilgin: Doğduğum, büyüdüğüm şehre yıllar sonra çocuğumla beraber gitmek acayipti. Onu büyüdüğüm parklara ve sokaklara götürmek, dedelerle, anneannelerle zaman geçirmesi enteresan bir tesadüf oldu. Bir de benim doğduğum ev Ömer Faruk Sorak’ın Deniz için seçtiği evdi. Çok şaşırdım, bir anda zaman tüneline girdim. Her tarafta bir fotoğraf beliriyordu; bir yerde annem, diğer yanda dedem... Çocukluğumu gördüm orada.
- Mehmet Günsur: Ben İstanbul’da doğup büyüdüm. Ama dediğim gibi akrabalarımın bir kısmı Ankara’daydı, o yüzden çok sık gidip gelirdim. Tabii daha çok anne ve babamdan dinledim Ankara’yı. Babam ODTÜ’den, annem filolojiden. Onların üniversite dönemlerindeki Ankara, Rönesans’taki Floransa gibi bir şeymiş. Louis Armstrong konsere İstanbul’a değil Ankara’ya gidermiş. Ama şimdi biraz sıkıcı İstanbul’a göre, bir grilik var. Yine de Ankara insanı her zaman daha güven verici. İstanbul biraz daha orman gibi, neyle karşılaşacağını bilmiyorsun.
ÇOCUKLUK AŞKIMLA HÂLÂ GÖRÜŞÜYORUM
* Bu filmin bir özelliği de hikayesini geri dönüşlerde anlatması. Siz nasıl bir çocukluk yaşadınız, bu filmdeki gibi miydi?
- Mehmet Günsür: Aynen. Mahallede oynarken annem balkondan seslenirdi hep. Hayatım hep sokaklarda geçti.
- Belçim Bilgin: Ben de koşulsuz sevgi verilerek büyütülmüş bir çocuktum.
* İnsan bu filmden sonra hakikaten geçmişe dönüyor. ılk aşkım kimdi, ne zamandı, nasıldı; çıkışta birkaç saat bunlar kafanda dönüyor. Siz hatırlıyor musunuz ilk aşkınızı?
- Belçim Bilgin: Bende “o ilk aşk bu olmalı” gibi uzun bir süreç var.
- Mehmet Günsür: ılk başta tabii ki ilkokuldan, platonik şeylerden bahsediyoruz. Platonik olmasa bile daha çocuksu; hani sadece dokunmak bile acayip bir şey falan. Yaş ilerledikten sonra başka şeyler devreye giriyor. ılk aşk derseniz, ben de ilkokul birinci sınıfta platonik bir durum yaşamıştım. ılkokul üçte ise daha karşılıklı bir şey olmuştu.
* İlk aşkınızın nerede olduğunu biliyor musun peki?
- Mehmet Günsür: Tabii, hepsinden haberim var. Hatta görüşüyoruz. Hayat bir şekilde bizi bir araya getirdi.
PİYANO ÖĞRENMEYE KALKTIM, OLMADI
* Mehmet, film için “Eylül Akşamı”nı söylerken neler hissettin?
- Mehmet Günsür: Aslında zor oldu. Çünkü 15 seneden sonra ilk kez mikrofonu elime aldım. ılk başta nasıl yapacağım diye düşünüyordum, söylemeye başlayınca sesim biraz açıldı. Bir şekilde kurtardık.
* Müzik kariyerine geri dönüş olabilir mi?
- Mehmet Günsür: Neden olmasın. Uygun kafaları, uygun zamanı bulursam başlayabilirim.
* Belçim, senin var mı müzikle ilgin?
- Belçim Bilgin: Yok maalesef. Piyano öğrenme teşebbüsüm vardı, devam etmiyor. Hamileyken çok heves ettim, hani okuyoruz ya “Çocuk da bunu hissediyor” falan... O zamanlar başladı böyle bir şey ama devam etmedim.
KAMBOÇYA’DA ÇEKİLECEK FRANSIZ FİLMİNDE ROL ALACAĞIM
* Bundan sonraki projeleriniz neler?
- Mehmet Günsür: Ben bir Fransız filmi için Kamboçya’ya gideceğim. Beş gün sonra uçuyorum. Bir ay oradayım, sonrasını bilmiyorum.
* Dizi olabilir mi?
- Mehmet Günsür: Dizi için yerleşik düzen lazım, şu aralar pek düşünmüyorum. Belki konuk oyunculuk olabilir.
* Belçim, Yılmaz Erdoğan’la aynı filmde olmak ister misin?
- Belçim Bilgin: Bu konuda hiç konuşmuyoruz ama isterim, hem de çok isterim.