Güncelleme Tarihi:
Galatasaray’dan Atletico Madrid’e transfer olan erkek arkadaşı Arda Turan’la iliÅŸkisini ve gelecek planlarını anlattı            Â
‘Küçük Sırlar’ dizisi oyunculuÄŸunuza neler kattı?       Â
- Başta Tims Prodüksiyon’a güvendim. Çünkü yapımcımız Timur Savcı’nın tüm projelerinde ne kadar titiz davrandığının farkındaydım. ‘Küçük Sırlar’ cesur bir işti. Gençlerin hikayesini farklı bir dille anlattı. ‘Romantik Komedi’ isimli sinema filminden sonra daha farklı bir rol düşünüyordum ama senaryo elime gelince o kadar etkilendim ki, fikrimi değiştirdim.
Set arkadasında yaÅŸanan tartışmalarla ilgili pek çok haber çıktı. Bunlar doÄŸru muydu?  Â
Â
- Diziyle ilgili çıkan aşk ve kavga haberlerinin hiçbiri gerçekten doğru değil. ‘Küçük Sırlar’ seti kavgasız ve çok eğlenceliydi.
Birkaç projede de zengin aile kızını canlandırdınız. Sizin nasıl bir aileniz vardı?Â
- Normal, standart bir ailem var. Babam inşaat mühendisi, annem ev hanımı.
Â
Peki bale ve oyunculuk serüveni nasıl başladı?
- Baleyle sahneye çıktım ve ilk alkışı dört yaşında duydum. Bale bana disiplini öğretti. Sekiz sene kadar yaptım. Belli bir yaşa kadar çalışıyorsun. Baş balerin olman 30 yaşını buluyor ve en fazla beş sene daha mesleği yapıyorsun. O kadar az süre bana yetmez diye düşünüp tiyatroya geçtim. Haldun Dormen’in öğrencisiydim. Sonra ‘Dadı’ dizindeki Dilara rolüne seçildim. Böylece bir yandan okul bir yandan oyunculuk başladı.
Çocuk yaşta gelen şöhretle o yaşlarda nasıl başa çıktınız?
- Zor bir dönemdi. Kız çocuksun, ergenlik dönemine giriyorsun, bir yandan çalışıyor ve hayatı yakalamaya çalışıyorsun... 13 yaşında başlayan oyunculuk, sokakta insanların bana bakıp yanaklarımı sıkması... Ama zamanla alışıyorsun ve çok şey öğretiyor. Kendime ayıracak vaktim de olmadı. Hep bir yerlere yetişme derdim olduğu için şimdi de çok hızlı yemek yer ve çok çabuk giyinirim. Yani beni tez canlı yaptı.
Ä°KÄ°MÄ°Z DE EMEK VERMENÄ°N DEÄžERÄ°NÄ° BÄ°LÄ°YORUZ
Yeni projeleriniz var mı?Â
- Sinema projesi olarak ‘Romantik Komedi 2’ geliyor. Dizi projelerine gelince, ‘Küçük Sırlar’ 55 bölüm sürdü. İzleyiciler tarafından sevildi. Bir sonraki adımda kendim ve izleyici için farklı şeyler yapmak istiyorum. Her şeyi yapayım diye bir hırsım yok. Bir şeyi yaptığımda en iyisini yapmak için doğru projeleri bekliyorum.
Oyunculukta Türkan Şoray kanunları gibi kurallarınız var mı? Mesela öpüşmemek...
- Bu kadar büyük cümleler kuracak yaşlarda değilim. Genç bir oyuncuyum ve yapmam gereken çok şey var. Şunu yapmam demek yerine daha ne yapabilirim, kendime neler katabilirim, izleyiciyi nasıl şaşırtırım onları düşünüyorum.
Erkek arkadaşınız Arda Turan’ın bu tip sahnelere kızdığı doğru mu?
- Arda benim işimi engellemiyor, tam aksine saygı duyup destekliyor. İkimiz de çocuk yaşlarda çalışmaya başladık. Emek vermenin ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Bir şeyler yapmak için çok emek sarfediyoruz. Görünenin aksine birbirimize desteğimiz çok.
İnsanların sizin hakkınızdaki en büyük yanılgısı ne olabilir?
- Havalı ya da ulaşılmaz görebilirler ama kendi özelimde sıradan bir kızım. Hayalperest, kendi halinde ve eğlenceli biriyim.
TWITTER HESABIM YOK, HİÇ OLMADI
Hakkınızda hemen her gün birçok haber çıkıyor. Mesela oyunculuğu bırakıp artık yapımcı olacağınıza dair...
- Tabii ki çıkan haberler beni de ailemi de üzüyor. Ben de gazetede bir hikaye okuyup şaşırıyorum. Sen kendi halinde yaşayıp çalışırken bir anda açıklamalar yapman gerekiyor. Buna takılırsan o zaman yaşayamaz hale gelirsin. Ayrıca benim Twitter’ım yok; hiç olmadı. Sadece Facebook’ta ABD’li bir şirket tarafından resmi bir grup kurdular: www.facebook.com/Sinem.Kobal
Şehirli genç kadın rolleriyle karşımıza çıktınız. Siz günümüz ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bu dönemde şehirli kadınların ortak noktası hepsinin mutluluğu araması. Gerçi çok mutlu insan yok. Çünkü yaşam şartları zor. Seni çok mutlu eden bir şey olurken bir yanda şehitler veriliyor.
Bir de gençlerin aşkı bulamama derdi var...
- Hayatta her şey sevgi üzerine kurulu. Sevgi bazen nefrete, bazen öfkeye dönüyor. Bu duyguyu doğru yöne ulaştırırsan oluyor. Benim açımdan da öyle, ailene, işine, sevgiline duyduğun aşk seni besliyor.
Siz nasıl bir aşıksınız? Romantik mi?
- Utangacım (Elleriyle yüzünü kapıyor ve kızarıyor)... Hayatımın her alanında duygusalım. Bu mesleğim açısından bana yarar sağlarken normalde biraz sıkıntı olabiliyor. (Gülüyor)
HAYATIMI GEÇİRECEĞİM İNSANI BULDUM
Modayla aranız nasıl?
- Ruh halime göre rengarenk de, pantolon üstüne elbise de giyebiliyorum. Marka takıntım yok. Günlük kıyafetlerim için Zara, Mango, H&M ve Atlas Pasajı’nı tercih ediyorum. Özel günlerde Tuvana Büyükçınar yardımcı oluyor. Ayrıca Marc Jabobs tasarımlarını beğeniyorum.
Erkeklerde renkli kıyafetleri de seviyorsunuz sanırım...
- (Gülüyor) Evet. Ama herkesin kendine yakışan şeyleri giymesinden yanayım.
Arda Bey’in kıyafetlerini birlikte mi seçersiniz?
- Birbirimize fikir veriyoruz tabii...
Sizi Victoria ve David Beckham çiftine benzetiyorlar. Sizce böyle bir benzerlik var mı?
- Onlar dünya starı ve her şeyleri markalar üzerinden planlanarak gidiyor. Bizim öyle bir çabamız yok.
Evlilik düşünüyor musunuz?
- Efendim! (Gülüyor) Hayatımı geçireceğim insanı buldum onu seviyorum ve mutluyum, diyelim...
Neden ilişkinizi konuşmaktan kaçınıyorsunuz?
- Ben hep böyleydim. İnsanlara sunulan bir iş yapıyoruz ama kendimle ilgili şeyler söylerken utanıyorum. Zaten bilinen ve ortada olan bir şey. Çok konuşmaya da gerek yok. İnsanların da biraz saygı duyması gerek diye düşünüyorum.
Peki Arda başka bir ülkede futbol oynayınca siz oyunculuğa Türkiye’de mi devam edeceksiniz?
- Tabii. İkimiz de iş gereği yurtdışına gitsek bile bu işlerimizi hiçbir zaman engellemez.
MÜKEMMEL OLDUĞUMU DÜŞÜNMÜYORUM
Hırsım ve dertlerim kendimle ilgili. Dışarıyla sorunlarım yok. Zaten insanın kendiyle ilgili hırsı olmazsa kendini dünyanın en mükemmel insanı sanar. O da gelinebilecek en kötü nokta. Ben de mükemmel olduğumu düşünmüyorum. Oyunculuk duygularla yapılıyor. Kendini ve duygularını ne kadar keşfedersen o kadar ilerliyorsun. Büyürken yaşadığın duygular da sana birer armağan oluyor. Sende olanlar ve olmayanları çalışarak çözüyorsun. Genç yaşta oyunculuğa başlayınca farklı rollerde oynamak istiyorsun ama her istediğiniz olmuyor. Bu yüzden kendi gelişimimi beklemem gerekiyordu. Şimdi yapmak istediklerimi gerçekleştirmek için daha uygun bir yaşa geldim ve artık sabırsızlanıyorum.
ESAS KIZ ANNEMDÄ°
Annem hayatta her şeyimi paylaştığım en iyi dostum. Erkek kardeşimle de böyledir. Bana güç veriyorlar. Tabii yeri geldiğinde de annelik yapar. Korkarım da! Artık annem de benim kadar tanınıyor. Zaten reklamlarda esas kız annemdi. Hep sana hayatta annen bir şeyler öğretir ya. Bu sefer o benim alanıma geldi ve ben ona bir şeyler öğrettim.
Â