Hayatımda biri yok ama çapkın da değilim

Gürgen Öz, mühendis bir babayla tarih öğretmeni bir annenin çocuğu. Babasının işi dolayısıyla Zonguldak’a yerleşti. Mühendis çocuklarıyla TED Koleji’ne gidip yeşillikler içinde bir sitede büyüdü. Oradaki huzurlu yaşamın da oyunculuğuna yansıdığını düşünüyor: “Küçük şehirde büyümem sayesinde insanlarımızı tanıdım.”
Duygusal ve melankolik Gürgen Öz, ilk ve ortaokul yıllarında arkadaş gruplarının dışında kalarak çevresini gözlemeyi tercih etti: “Futbol oynamazdım. Basket takımında değildim. Kızlar hep cool çocuklara kapılırdı. Aslında bu çocukların çok çaresiz olduklarını o zamanlar anladım. Çünkü iyi basket oynuyor ama sohbet edemiyorlardı. Bu tezat hep ilgimi çekti.”
Vaktinin çoğunu bir şeyler yazarak ve kitap okuyarak geçiriyordu. Bir gün beyazperdeye aşık oldu. “Bu perdede ben de olmalıyım” diyerek, Zonguldak’tan ayrılıp iyi bir oyuncu olmanın hayallerini kurmaya başladı.
İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünü kazandı ama yapamayacağını anladı. Mimar Sinan Konservatuarı Oyunculuk bölümünden mezun oldu. Ardından çeşitli oyunlarda sahne aldı. ‘Aşk Oyunu’ dizisinde oynadığı sıralarda bir tiyatro oyunuyla Okan Bayülgen’in dikkatini çekti. Bayülgen’in hazırladığı Televizyon Makinesi’nde yaptığı doğaçlama skeçler kariyerinin dönüm noktası oldu. Ardından Plajda, Çinliler Geliyor, Sıcak ve Romantik Komedi gibi filmler geldi.

Hep çapkın ve zengin genç rollerini canlandırıyorsunuz. Neden?
- Bir rolde iyiyseniz, böyle bir karakter gerektiğinde yapımcıların aklına ilk siz geliyorsunuz. Bir de komedyen olarak şımarık, küstah ve çapkın adamları oynamak daha zevkli geliyor. Duran cool adam rollerini dingin ve sıkıcı buluyorum. Zaten normal hayatta da öyle cool duruşlar yok.

Nereden biliyorsunuz?
- Gözlemliyorum. Eğer öyle adamlar varsa da bir yere kadar.

Bu gözlemleri nerelerde yapıyorsunuz?
- Gece barlara çıkıyorum. Elinde birasıyla dikilen çok fazla cool adam oluyor. Aslında içki içerek güç toplamaya çalışıyorlar. ‘Bir kız düşsün de bu geceyi boş geçirmeyeyim’ gibi trajik bir tarafları var.

Siz nasıl davarnıyorsunuz o mekanlarda?
- Çok az içki içer, seyreder ve dans ederim. Bardan bana iş çıkar mı, mantığında bir adam değilim!

Çok mu iyisiniz kadın tavlama konusunda?
- Böyle bir şey söyleyemem. Çünkü bu karşınızdaki kadına göre değişir.

HAYATIMA ÇOK KADIN GİRDİ

Kadınlardan çok bahsediyorsunuz, çapkın mısınız?
- Eğer hayatımda bir kadın yoksa çok çapkınımdır. Ama aşıksam çok bağlı oluyorum. Aldatmam.

Şu anda nasıl bir dönemdesiniz?
- Sakin bir dönemdeyim. Hayatımda biri yok ama çapkın da değilim.

Aldığınız rollerde fiziğinizin etkili olduğunu düşünüyor musunuz?
- Kendimi bazen beğeniyorum bazen beğenmiyorum. Ama zeki bir kadın için erkeğin ne ifade ettiği ve ne hissettirdiği önemli. Fazla yakışıklı ve bakımlı olmak kadınlara itici bile gelebilir. Tabii belli bir kitle erkeklerin kaslarına bakıyor. Onlarla da işim olmuyor.

Çok mu sevgiliniz oldu?
- Evet çok oldu. Niye olmasın abi! Bizde bir erkeklik imajı var. Kadınlarla ne konuşacağımızı bilemiyoruz. Bunu kırmak erkekler için çok zor. Avrupalı gibi mi takılacağız, geleneklere mi bağlı kalacağız bilemiyoruz. Ben kadınlarla çok konuşabilen bir erkek olduğum için hayatıma çok kız girdi.

GENCİM ENERJİĞİM DİKBAŞLIYIM

Romantik Komedi’deki görüntüleriniz hala internette paylaşılıyor. Bunun sırrı ne?
- Sahnelerim güzel yazılmıştı. Yapımcılar da iyi bir alan tanıdı. Söylemi itibariyle cinsellik üstüne odaklanmış bir erkeği canlandırıyordum. Rolü net ve sivri şekilde ele aldım. Çapkınlığı da stilize ederek sempatik işledim.

Öğrenciler sizde ne buluyor?
- Gencim, enerjiğim, yeni şeyler yapıyorum. Dürüstçe bir şeyler söylüyorum. Bu onlara heyecan veriyor.

Sizi sempatik de ukala da bulanlar da var...
- Dikbaşlıyım. İşle ilgili kimseye eyvallahım yok. Ama bu ukala söylemine gülüyorum. Bunu söyleyenler ya kıskanıyordur. Ya da kız arkadaşları beğendiği için gıcık kapıyorlardır. Bu kadar basit.

İnsanlar hep onları güldürmenizi bekliyor mu?
- Tabii ama bazen inadına güldürmüyorum. Ancak yanında rahat ettiğim insanı güldürmeye başlarım ve oyun alanıma katarım.

Özel hayatınızda nasılsınız?
- Biraz mesafeli, bazen depresif, sinirli ve melankolik olabiliyorum. Zaten komedyenler çok dramatik ve hüzünlü insanlardır. Çünkü hüznü bilmeden komedi yapamazsınız. Aşıkken de çok salak oluyorum. Elim ayağım birbirine dolaşıyor.

ETEKLİYKEN ARKADAŞLARIM BACAKLARIMA BAKARDI

2008’de oynadığım Plaj’da kadın kılığına girdiğimde kadınlar hakkında pek çok şey öğrendim. Göğüs ve bacaklarıma ağda yaptım. Canım çok yandı. Etekle oturmak da çok zormuş. Etek giydiğimde, bir saat önce tavla oynadığım arkadaşlarımın gözleri bacaklarıma kayıyordu.

BABAM DOĞA MANYAĞI ABLAM YAPRAK BEN GÜRGEN

Ablamın ismi Yaprak, ben Gürgen. Babam biraz doğa manyağı. Bana hep ‘İlerde bir gün bu isim çok işine yarayacak, başkasında yok’ derdi. Sonradan oyuncu olarak tanındım, dediği çıktı. Ama çok dalga geçenler de vardı. Babam sanırım, ‘Oğlumun hayatını nasıl kabusa çeviririm’ diye deneysel bir şey yaptı.

KADINLAR BENİ ACI VE MUTLULUKLA BÜYÜTTÜ

Annemle çok konuşur ve gülerdik. Bunun bir erkeğe ne kadar derin bir perspektif kattığını ondan öğrendim. Bu yüzden her kız arkadaşımla konuşup gülebilmeye dikkat ediyorum. Annemden itibaren kadınlar bana çok şey öğretti. Acı veya mutluluk vererek büyüttüler, motive ettiler. Örneğin bir kızı etkilemek için oyun yazdım, bir diğeri için sahnede bir oyunu çok iyi oynadım.