Güncelleme Tarihi:
- Çocukluğunuzda arkada nasıl bir fon müziği çalardı?
- Herhalde atlıkarınca müziği... Çünkü güzel bir çocukluk geçirdim. İstanbul’da doğup büyüdüm. Annem Yugoslav göçmeni, babam İzmirli. Bir erkek kardeşim var. Babam ticaretle uğraşıyor, annem ev kadını ve her şeyime o yetişiyor.
- Oyunculuk çocukluk hayaliniz miydi?
- Görsel bir şeyler yapmak istiyordum, içimdeki şey insanlara güzel vakit geçirtecek bir program sunmaktı. Bir reklam filminde oynadıktan sonra keşfedildim. ‘Acemi Cadı’ dizisi başladığında henüz 19 yaşımdaydım. Bu arada Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk eğitimi aldım.
- 19 yaşında şöhret olmak sizi etkiledi mi?
- Kanal D’nin bir gecesinde fotoğraflarımı ve dizi tanıtımını gördükten sonra gerçek anlamda tanındığımı fark ettim. Tabii o yaşlarda bir büyünün içine giriyorsunuz ama bundan pişman değilim. Erken yaşlarda bir şeyler yaşamak sizi daha çabuk olgunlaştırıyor.
SAÇINI BAŞINI YOLACAĞIM DİYORLAR
- Bir önceki dizide partneriniz Burak Özçivit’ti şimdi Kıvanç Tatlıtuğ… Aldığınız tepkiler nasıl?
- Twitter’da, “Senin saçını başını yolacağım”, “Nedir bu senin şansın” diyenler oluyor. Tabii sette her gün yakışıklı çocuklar görmek güzel. İkisi de gerçekten çok yakışıklı.
- Peki öpüşme sahnelerinde ne hissediyorsunuz? Kalbiniz hızla atmıyor mu?
- Bu benim işim. Set arkasında sohbet ediyoruz, arkadaşız. Diğer türlü bakamıyorsunuz. Bir de karşınızda kamera ekibi var. Yardımcılar, ışıkçılar sizi izliyor. Öyle sahnelerde set alanı daha da kalabalık oluyor (Gülüyor).
- Erkek arkadaşlarınız da hep rol arkadaşlarınız gibi yakışıklı mıydı?
- Evet, güzel olanı severim.
- Hayatınızda biri var mı?
- Evet, bir buçuk senedir...
- Sizi kıskanmıyor mu?
- İster istemez kıskanıyor olabilir ama her şeyi ona detaylı şekilde anlatıyorum.
KENDİ SAÇIM VE TENİM
- Erkeklerin ilgisini hep böyle çeker miydiniz?
- Ortaokul dönemlerindeki halimi hiç beğenmiyorum. Bembeyaz ruh gibi bir kızdım. Lise yıllarında tipim ve fiziğim yerine oturdu. Dikkat çekmeye başladım ama okulun en popüler kızı da değildim.
- ‘Küçük Sırlar’daki karakterinizi çok mu içselleştirdiniz? Hâlâ kırmızı ruj kullanıyorsunuz...
- Bunu ancak beni daha önce tanımayanlar söyleyebilir. 17 yaşımda bile kırmızı ruj sürüp dışarıya çıkardım ve çok severdim. ‘Küçük Sırlar’ dizisinin görüşmesine de kırmızı rujla gitmiştim. Yönetmenimiz “Sakın değişme böyle kal” dedi ve kırmızı rujum kaldı.
- Cildinizi beyazlaştırmak için ne kullandığınız merak ediliyor…
- Bana da soruyorlar ama kendi tenim. Saçlarımın da rengi doğal. Siyah saç, beyaz ten herhalde beni farklı kılıyor.
- Sanki biraz vampire de benziyorsunuz…
- Ruj desen ruj, dişlerim bile hazır yani (Gülüyor).
- Hayatınız bir film olsa türü ve adı ne olurdu?
- Romantik komedi olurdu; adı da ‘Kırmızı Ruj’.
YÜZDE 97 BENİ İSTEDİ
Rexona bu sene daha genç kitleyi bilinçlendirmek istiyor. Bunun için bir araştırma yapıldı. Ankete katılanlar yüzde 97 gibi bir rakamla rol model olarak beni göstermiş. Markayla farklı şehirlerdeki üniversiteleri gezeceğiz. Reklam filmimiz de olacak.