Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 2005 00:00
Teknoloji geliştikçe, özel hayatımız da ağır tahribatlara yol açacak bombardımanlara açık kalıyor.Küçük kameralar, cep telefonları, minicik fotoğraf makineleri, internet...Hepsi birleşince her an hepimiz, ‘kısa metrajlı’ bayağı prodüksiyonların kurbanı olabiliriz.O kameralı cep telefonu kimi zaman podyumdaki mankenlerin etek altlarına tutuluyor, kimi zaman plajda tura çıkıyor, kimi zaman yatak odamıza giriyor.Sokakta, yürüyen merdivenlerde, alışverişte mini etekli kadınların görüntülerinin yer aldığı internet siteleri var.Sıradan partilerde çekilmiş göğüs dekolteli dans eden kızlar mail list’lerde geziyor.Ne fotoğraflarının çekildiklerinden haberi var, ne de neye ‘malzeme’ olduklarından...Acımasız bir oyunu oynuyoruz birbirimize. Herkes herkesin açığını arıyor, görüntülemek için.Formula 1’e giderken üç saat süren trafikte canlı şahidi oldum. Öndeki minibüsten inan üç yabancı genç kız ellerindeki tuvalet kağıtlarıyla çalılıklara doğru koştular.Belli ki ihtiyaçlarını giderecekler.Ama etrafta tek bir dikili ağaç yok, küçücük çalılıklar var sadece.Arabaların içinde sıkıntıdan patlayanlara eğlence çıktı.Herkes nasıl yapacaklarını merak ediyor.Üç kız tam bir yabancı rahatlığıyla trafikte bekleyen yüzlerce araca aldırış etmeden, biraz tepenin arkasına kıvrılarak çalıların arasına çömeldiler.Saydım, bir el kamerası, iki de cep telefonlu olmak üzere üç adam ‘çaktırmadan’ peşlerinden gidiyordu.Bu kızların ihtiyaç giderme anında çekilmiş görüntüleri en iyi ihtimal arkadaş masasına meze olacak.Ya da yarın öbür gün mail olarak bize de gelecek, belki de bir internet sitesinde göreceğiz.Bu işin son mağduru tam da evlenme hazırlığı yapan Gamze Özçelik.Cep telefonuyla çekilmiş görüntüler Gamze Özçelik iddiasıyla dolanıyor internette.Gamze midir değil midir, ayık mıdır baygın mıdır iddialar muhtelif.Birlikte olduğun bir kadını böyle ortalığa dökmek adı konulacak bir alçaklık değildir.Bu işlerin altına imza atan hep erkekler.Ben ne mankenlerin etek altına cep telefonu tutan bir kadın gördüm ne de sokakta ‘pornografik paparazzilik’ yapan...İhtiyaç gidermeye koşan kızların peşindekiler de kadın değildi.Şantaj, ihanet, terk edilme, intikam... Adını ne koyarsanız koyun affı olmayan bu gizli seks görüntülerini ortalığa saçanlar da hep erkekler.Galiba belli, hayatı çirkinleştirenler..Arena muhteşemBu sezon İstanbul yeni bir konser mekanı kazandı. Cuma akşamı Şebnem Ferah ve MFÖ’yü seyrettiğim Kuruçeşme Arena’nın önümüzdeki sezon İstanbul’un en iyi konser mekanı olacağı kesin.Açıkhava’dan da güzel, Rumelihisarı’ndan da...Yanınızda Boğaz, karşınızda Kuleli, muhteşem bir manzara eşliğinde konser dinliyorsunuz.
Beşiktaş Kültür Merkezi ve Beşiktaş Belediyesi’nin ortaklaşa işlettiği Kuruçeşme Arena’da, bu sezonki konserler ‘demo’ niteliğinde.Eylül’de de dört-beş konser olacakmış ama asıl önümüzdeki sezona hazırlanıyor Arena.İstanbul’a böyle bir konser alanı kazandırdığı için BKM’ye tebrikler.Cem Yılmaz’ın saati Japonya’dan gelecekCem Yılmaz’ın saatinin sette kaybolduğunu yazınca, Seiko’nun Türkiye distribütörlüğünden bir açıklama gönderdiler.İlker Acunal, ‘Cem Yılmaz’ın Opet reklam filminde kullandığı özel saat, Seiko Watch Corporation / Japonya firmasının ürettiği Pulsar markalı PBU003J referans nolu saattir’ diyor.Saat 2000-2002 yılları arasında ithal edilmiş, 2003’te ise üretimden kaldırılmış.Firma Yılmaz’a hediye edilmek üzere Japonya’ya sipariş ettiği saati bekliyor şimdi.Promosyona devamBülent Ersoy-Deniz Baykal olayında yapımcı Ali Özbir’in açıklamalarıyla iş boyut değiştirdi.Özbir, reklam amacıyla Bülent Ersoy’un bu işi yaptığını söylüyor.Bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.Ama cumartesi akşamı Bülent Ersoy’un programında yaşananlar bana resmen reklam gibi geldi.Bülent Hanım, Ceyhun Yılmaz’a Ece Gürsel’le nasıl birlikte olduğunu soruyor.‘Onun boyu, senin boyun, nasıl erişiyorsun, nasıl yapıyorsun’ derken muhabbetin nereye gideceği belliydi.Sonra yapılan yarışmada laf Pamela’ya geldi.Bülent Ersoy, ‘Bak onun boyu sana uygunmuş, onu rahat becerirsin’ diyerek, Ece Gürsel muhabbetinde söylemek isteyip de söyleyemediğini bu kez söyledi.40 yıldır sahnede olan, hadi yaptığı programları bırakın katıldığı canlı yayın sayısını kendisinin bile hatırlamayacağı Bülent Hanım, böyle bir ‘pot’u nasıl kırar?Tane tane konuşan, ne dediğini bilen, bu kadar tecrübeli biri, muhabbetin tehlikeli sularda gezindiğini fark etmez mi?Kaldı ki muhabbeti oraya ısrarla iten de kendisi.Bu yüzden bu pot değil olsa olsa promosyondur...TARİHTE BUGÜN1 YIL ÖNCE29 Ağustos 2004İkisi de olmadıatv’de kadın programını Esra Ceyhan’ın yerine Gülben Ergen, Çarkıfelek’i ise Mehmet Ali Erbil’in yerine Deniz Seki-Emel Müftüoğlu sunmaya başladı.10 YIL ÖNCE29 Ağustos 1995Anan Güzel mi?Tarkan, Sezen Aksu’dan ‘Hepsi Senin mi’ gibi bir şarkı isteyince Sezen Aksu, ‘Senin için Anan Güzel mi diye bir şarkı yazdım’ dedi.
button