Hayata ‘geniş açıyla’ bakıyor

Güncelleme Tarihi:

Hayata ‘geniş açıyla’ bakıyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2004 22:23

O, dünyaya hep fotoğraf makinesinin objektifinden bakmayı sevdi. Resmin bütününe değil, ayrıntılarına odaklandı. Fotoğraf sanatçısı Merih Akoğul, farklı işlere girip çıksa da sanatçı kimliğinden vazgeçmedi.

Bugün, fotoğraf sergileri açıyor, sanat dergilerinde yazılar yazıyor, Eyüboğlu Koleji’nde, Fotoğrafevi’nde ve Marmara Üniversitesi’nde fotoğraf dersleri veriyor. Mimar Sinan Üniversitesi Fotoğraf Bölümü mezunu. 1985’te üniversiteyi bitirdikten sonra serbest fotoğrafçılık yapmaya başlıyor. İki arkadaşıyla bir fotoğraf stüdyosu ve reklam ajansı kuruyor. ‘Ajans macerası’ üç yıl sürüyor. 1992’de dil öğrenmek ve ‘nefes almak’ için bir yıllığına Londra’ya gidiyor, fotoğrafı bırakıyor, ‘tazeleniyor’. Türkiye’ye döndüğünde Günaydın FM adlı radyonun kuruluşunda yer alıp yayın müdürü oluyor. İşi sekiz ay sürüyor. Ardından, Hür FM ve Capitol FM’de sanat ve müzik programları yapıyor. Bu dönemde fotoğrafla barışıyor.

Reklam ajanslarında metin yazarlığı yapıyor. 1995’te Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf bölümüne eğitimci olarak giriyor. İlk kişisel sergisini 1998’de ‘Dönüşümler’ adıyla açıyor: ‘Detaylar çekiyorum. Bir şeyin bütünü beni sıkar. Çünkü bütünü kavramanız mümkün değildir.‘

İMKB’de açtığı ‘Filim’ isimli sergi büyük yankı uyandırıyor. Sergiler sürüyor. ‘Zamanın Belleği’, ‘Bronz Askerler’, ‘Aşkküre’, ‘Klasikler/Neo-Klasikler’, ‘Sehayatname’, ‘Başarmak’, ‘Güzergah Edebiyat’, ‘İki Dünya Arasında’, ‘Viyana’nın Renkleri’ adında sergiler açıyor. Fotoğrafları Avusturya, Bulgaristan, Güney Afrika, İngiltere, Fransa ve Japonya’daki sergilerde yer alıyor. Selanik’te ilk yurtdışı kişisel sergisini açıyor.

Akoğul, Türkiye’de fotoğrafa büyük ilgi gösterildiğini ama bu ilginin bilinçli olmadığını söylüyor: ‘Dijital fotoğrafçılık kargaşa yaratıyor çünkü herkes kendini fotoğrafçı sanıyor. Her topa vuran ne kadar futbolcuysa, her denklanşöre basan o kadar fotoğrafçıdır.‘

Merih Akoğul 9 Mart- 9 Nisan arasında Bebek’teki PG Art Gallery’de ‘30 Kuş’ adlı bir sergi gerçekleştirdi. Sergide, Akoğul’un 2001-2003 yılları arasında çektiği büyük boy renkli fotoğraflar yer aldı. Akoğul, bu serginin temasının ‘basitin arkasında yatan anlam’ olduğunu söylüyor. Sergi ismini Simurg Efsanesi’nden almış. ‘Simurg’ Farsça ‘30 Kuş’ demek. Akoğul, bu serginin ardından 1 Mayıs-21 Mayıs arasında Fotoğrafevi’nde ‘Geçen Yaz Viyana’da’ adlı bir sergi açtı. Akoğul geçen yaz Avusturya Hükümeti Başbakanlık Sanat Bursu ile Viyana’ya gitmişti. Bu sergi onun Viyana’da çektiği siyah beyaz resimlerden oluştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!