Güncelleme Tarihi:
Şehir hayatından ve onun yarattığı stresten bunalıp, bir dağ kasabasına ya da sahil kasabasına yerleşme fikri çoğu kişinin aklına düşer ama herkes bunu gerçekleştiremez. Fakat ne mutlu ki bunu yapabilmeyi beceren ve bu konuda başkalarına da umut olan insanlar var.
Karşımıza gelen örneklerden bir tanesi ise adını duyduğumuzda öncelikle soğuk, sonrasında da efsanevi tren yolculuğu rotasından başka pek bir şey gelmeyen Sibirya’da yaşanmış.
Hayatını uçuş görevlisi olarak sürdüren Zoya Lipnyagova, sekiz sene önce eşi Gennady ile beraber iki çocuğunu da yanına alıp o günlerde ikamet ettiği Sibirya’nın Krasnoyarsk şehrini, köyde yaşamak için terkediyor.
Köyde 19. yüzyıldan kalma bir ahşap evde yaşayan aile yıllar içerisinde 7 tane daha öksüz çocuğu evlatlık edinerek köy yaşamını aileden koloniye doğru büyütüyor. Bu süre zarfında geçimlerini hayvancılıkla sağlayan aile 2010 yılında ise lisans alarak bunu ticarete dönüştürüyor.
Zoya, devletten iş kadını olabilmek için lisans ve yaklaşık 18 bin lira tutarında teşvik alıyor bunu da sermaye olarak kullanıyor. Neticede o gün sadece 3 tane olan keçilerinin sütünden elde ettiği peynir miktarını artırmayı hedefliyor. 4 yılda geldiği nokta ise şaşırtıcı, ilham verici: 120 tane keçisinden süt sağıp peynir imal ettiği, üretimini artırmak için bölüm bölüm yeni ekipman alarak yatırımlarını sürdürdüğü bir çiftliği var. Bu ürünleri de bir süre önce yaşamayı bıraktığı Krasnoyarsk’taki dükkanlara satıyor.
Zoya ve ailesi, başta çobanlık yapan çocukları olmak üzere keyifli hayatlarını başka hayatlara ilham verecek şekilde yaşamayı sürdürüyor.