Yorgunluktan bayılıp çenemi kırınca aydınlandım

'İyi yaşam’, artık şık bir paket olmaktan çok öte, kendi dünyasını, gurularını, girişimcilerini yaratmış bir tür inanç hali. 

Bir süredir yazdığı kişisel gelişim kitaplarıyla, başarılı bir kariyeri, sağlığa, bilgeliğe, ‘mucize’ye bağlayan medya patronu Arianna Huffington, haber sitesi The Huffing-
ton Post’la ilişkisini tamamen koparıp ‘sizi stresten arındırmaya gelen’ Thrive Global’ı kurdu. Farkındalığı yüksek, yeni sürüm Arianna Huffington, format atılmış kadar duru, dinlenmiş, bilge ve sizi iyileştirmeye kararlı.

Huffington Post’u bırakma kararı aldığınız ana dönmek istiyorum. Ne oldu, nasıl gelişti? Bir tür ‘Ben kimim, ne yapıyorum’ muhasebesiyle mi başladı?

- 2007’ye dayanır aslında bu ‘aydınlanma’nın başlangıcı. Kontrolsüzce çalışıyordum. 48, 62 saat gözüme uyku girmeden, durmaksızın çalıştığım bir tempo içindeydim. Bir gün, mesai sırasında yorgunluktan, uykusuzluktan bayıldım. Düşerken çene kemiğimi kırdım. İşte o gün aydım, uyandım!

‘Thrive’ (Başarı İçinizdedir) ve ‘The Sleep Revolution’ (Uyku Devrimi) gibi kişisel gelişim/sağlıklı yaşam kitaplarınız, bu dönem sonrasına denk geliyor değil mi?

- Uykunun ve stresin insan hayatında ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Bu işlere kafa yormaya, araştırıp konuşmaya başladıkça önce kitaplar geldi. Gelen yorumlar sonrası insanların nasıl da derinden değişmek ve daha iyi, daha sağlıklı yaşamak istediklerini gördüm. İşi daha da ileri taşıyıp, farkındalığı artıracak, insanların günlük hayatlarında kullanabileceği bilgiler ve ürünler sunabileceğimiz bir girişimciliğe soyundum, ‘Thrive Global’ı kurdum.

- Sağlıklı hayata dair insanın ihtiyaç duyduğu her türlü bilgi, yazı, atölye, ders ve ürünü bir şemsiye altında toplayan bir platform bu. Onlarca diyetisyen, doktor, eğitmen ve ‘iyi yaşam’ uzmanıyla işbirliği halindeyiz. Amerika’dan Japonya’ya, Kenya’dan İrlanda’ya  beş farklı kıtada ‘iyi yaşam’ eğitimiyle ilgili işbirliklerimiz var. 

Huffington Post, kendi adınızı verdiğiniz bir başarı hikâyesi. Kopması güç olmalı...

- Kademeli gelişti. Thrive Global ilk başladığında, ikisini aynı anda yürütebileceğimi düşünmüştüm. Fakat, ‘Thrive’ bir fikir olmaktan çıkıp gerçeğe, pratiğe dönüştükçe iki şirketi aynı anda götürmenin imkânsız olduğunu fark ettim. Bir kez daha çeneyi kırmaya niyetim yoktu. Huffington Post’un artık oturmuş bir ekibi, tıkır tıkır işleyişi var. Benim için kolay bir geçiş süreci oldu.

BAŞARI İÇİN İLLE DE TÜKENMEN GEREKMİYOR

Dönüp geriye baktığınızda pişmanlık duyduğunuz kararlarınız, seçimleriniz var mı?

- Önceliklerimi belirlemenin kıymetini keşke kariyerimin başında öğrenseymişim diyorum. Sağlığımı, sevdiklerimi çok ihmal ettim. 

Etmeseydiniz yine bu kadar sıkı bir kariyer çıkarabilir miydiniz sizce?

- Tabii ki, yine aynı başarıyı elde ederdim. En azından başarıdan zevk alarak, mutlulukla yapardım bu kariyeri. İş hayatında şöyle bir yanlış kanı var: Kariyer dediğin fedakârlık gerektirir. İşini özel ilişkinden, hatta sağlığından bile ön sıraya koyacaksın. Bu gerçek değil. Ancak, iş mesain, kendine ayırdığın zaman ve sevdiklerinle geçirdiğin vakit arasında bir denge olursa gerçek başarıya ve mutluluğa ulaşırsın.

Milenyum kuşağının tarihin en stresli ve mutsuz jenerasyonu olduğunu iddia ediyorsunuz. Yeni kuşak, bu bahsettiğiniz dengeyi iyi beceremiyor mu?

- Evet, hiç olmadığı kadar stresli bir kuşak bu. Bunun üzerine yapılmış birçok araştırma var. Psikolojik bir vakaya dönüştü, adı bile var: Burnout Syndrome (Tükenmişlik Sendromu).

Buradan ne tavsiye verirsiniz onlara?

- Başarı için beyni yakmalı, tükenene kadar çalışmalı, stresi kabullenmeli fikrinden bir an önce vazgeçmeliler. Daha kariyerlerinin başında böyle bir yükü normal olarak algılayıp yüklenmeleri, toplumun tüketim hızını anormale çıkarıyor, aşırı hızlı bir kültür kaymasına neden oluyor. Yanmadan, harap olmadan da başarılı ve mutlu bir hayat mümkün.

ARTIK HAYATTAKİ ÖNCELİĞİM UYKU

Uykuyu incelediğiniz son kitabınız, ‘The Sleep Revolution’ (Uyku Devrimi) çok sattı. Peki siz rahat, derin bir uyku çekebiliyor musunuz?

- Uyku düzenim eskisine göre çok daha iyi. Hayattaki önceliğim artık uyku. Diğer her şey, ondan sonra geliyor...

Kaliteli uykunun basit bir sırrı var mı?

- Kural bir: Cep telefonunu yatak odasının dışında bırak. Yapmamız gerekenlerin listesi, sorumluluklarımız, kaygılarımız... Her şey, o küçük cihazın içine sıkışmış durumda. Kaliteli bir uyku için, zihni bir süreliğine de olsa dinlendirmek için bu ‘depo’yla bağını koparmalı.

Kural iki?

- Uyku ritüelinin olması çok önemli. Her gece yatmadan epsom tuzu ve sıcak suyla küveti dolduruyorum, sıcak bir banyo yapıyorum. Daha sonra da ya biraz okurum ya da yazı yazarım.

Güzellik uykusu diye bir şey gerçekten var mı?

- Uykunun insanı güzelleştirdiği bilimsel araştırmalar tarafından kanıtlanmış bir gerçek. Dinlenmiş insanlar, toplumda daha çekici bulunuyor. Çizgiler için hiç boşuna krem kullanmayın. Bol bol uyuyun.

BASKILAR BİZİ DAHA YARATICI YAPAR

Trump sonrası stres seviyeniz ne durumda?

- Seçim sonrası birçok insan uyumakta zorluk çekiyor, bizzat biliyorum. Trump tarafından hakaret edilenler, zorlukla karşılaşanlar şunu asla unutmamalı: Yaşananları kontrol edemeyebilirsin fakat nasıl tepki vereceğin, senin elinde.

İnsan, ülkesinde yaşanan politik travmalarla nasıl başa çıkabilir, sakin kalabilir?

- Ruh sağlığını korumak için yaşananları görmemezlikten gel demek doğru değil. Kendini toplumsal bir kasırganın ortasında bulduysan önce bir adım geri at, fırtınanın nispeten sakin bir köşesini bul. Yeniden güç toplamak için kendine zaman tanı. Yaşadığın zorlukların, baskıların seni daha etkili, dayanıklı ve yaratıcı birine dönüştürdüğünü hatırla.

HUFFİNGTON’DAN DAHA ÜRETKEN, MUTLU VE YARATICI BİR GÜN İÇİN FORMÜL

- Uyku kadar önemli bir husus daha var: Arada kestirmek.

- Öğle yemeği için mutlaka iş ortamından uzaklaşın. Gün içinde asla masanızda yemek yemeyin.

- Gün boyunca teknoloji molaları verin. Bilgisayardan, telefondan uzaklaşın. Etrafta dolaşın, dergi-kitap karıştırın, çevrenizdekilerle laflayın.

HERKES GAZETESİNE SAHİP ÇIKMALI, DESTEKLEMELİ

Politik dünya hiç olmadığı kadar çalkantılı, hareketli. Bağımsız medya kanallarının duruşu ve çıkardığı işler, kritik önem taşıyor. Böyle bir ortamda Huffington Post ofisini özlemiyor musunuz? Arada yogadan, meditasyondan sıkılıp eli kaşınmaz mı insanın?

- Şu an yaptığım işi, ürettiğim içeriği çok seviyorum. Günbegün, anbean politika takibini, sıcak haber üretimini inan özlemiyorum. Huffington Post’un son derece yetenekli, üretken ve çalışkan takımıyla çalışmayı ve gündemi onlarla konuşmayı özlüyorum, o ayrı. Şanslıyım ki hâlâ çoğuyla yakın temas halindeyim.

Bugünün devlet başkanları medyayla amansız bir savaş halinde. Trump çağında bağımsız, dijital bir medya kanalı nasıl ayakta kalacak?

- Bugüne kadar yaptığına aynen devam ederek. Yani, bildiği yoldan şaşmadan, sadece doğru olana ve gerçek insanların hikâyelerine yer vererek. Bağımsız gazetecilik, sesini duyuramayanın sesi olarak varlığını sürdürmeli. Gerçek bilgi, saldırı altında. Gazeteciliğe, tarihte hiç olmadığı kadar ihtiyaç var. Burada her vatandaşa görev düşüyor. Herkes, gazetesine sahip çıkmalı, desteklemeli.

ADIM ADIM MEDYA PATRONİÇELİĞİNE GİDEN YOL

2000

- İlk internet sitesi denemesi yayında: Resignation.com. Kuruluş sebebi, Bill Clinton’ın istifasını istemek.

2001

- İlk haber blog’u denemesi yayında: Ariannaonline.com 

2003

- Kaliforniya Valiliği için seçimde adaylığını koydu. Arnold Schwarzenegger’e karşı kaybetti.

2005

- Haber sitesi The Huffington Post’u kurdu. Kurduğu yeni model sayesinde içeriğin daima özgün ve taze kalmasını sağladı.

2009

- The Guardian’ın ‘dünya medyasına yön verenler’ listesinde.

2011

- Aylık 26 milyon tekil trafiğiyle internetin en değerli markası Huffington Post’u 315 milyon dolara AOL’e sattı.

2014

- Forbes dergisinin hazırladığı ‘Dünyanın en güçlü 100 kadını’ listesinde 52’nci.

2016

- Huffington Post’tan ayrıldığını, iyi yaşam platformu ‘Thrive Global’a yoğunlaşacağını açıkladı.