Güncelleme Tarihi:
1- Belediye otobüslerinde açık cam – klima sorunsalı
Klima dediğimiz makinenin bir ortamı soğutabilmesi için dışarıdaki hava ile teması olmaması lazım. Buraya kadar tamam. Ama insan dediğimiz makinenin de özellikle belli bir yaştan sonra vücudu istiyor ki camlar açılsın ve içeriye serinlik girsin. Bu ikilemin savaş meydanı da belediye otobüsleridir. Camcılar ve klimacılar başlarsa itiş-kakışa, bilin ki yaz geldi.
2- Evden çıkarken ısrarla ‘şapka tak’ diyen anne
Anneler ne derse doğrudur. Bu doğruluğu kanıtlamak için de aynı şeyi yüzlerce kere söylerler ki, o artık bir cümle olmasın, havada asılı kalan bir doğruluk bulutu olsun. Yaz mevsimi geldi mi kapıya, annelerin bulutsu cümleleri de başlar dökülmeye. En garibi de saatlerce şekil vermek için kıvrandığımız saçlarımızın üzerine şapka takmamızı öneren kümülüstür.
3- Yürürken birden kolunuzdan aşağı süzülen ter damlacığı
Havadaki sıcaklık bizleri ufak ufak pişirmeye başlar. Aksi gibi de yürüyerek gidebileceğiniz bir mesafede işiniz çıkar. Neyse dersiniz, başlarsınız adımları sıralamaya. Daha 10-15 adım olmadan kalbinizin ritmi hızlanır, yüzünüze bir sıcaklık hakim olur. Derken sırt bölgenizde bir ıslaklık, gömleğinizde bir renk değişimi olur. Tam geldim derken, dirsekten aşağı karınca hızında bir damla ter kardeş süzülür naifçe. İşte yaz geldi diyen 3. selef-i muadiye.
4- Bastıramadığınız denize atlama isteği
İş çıkışı atlamışsınız vapura, püfür püfür eve dönüyorsunuz ya da hafta sonu toplanmışsınız bir sahil kenarı dolgusu üzerine, vermişsiniz gönlünüzü mangala. En iç kaşıyanı da nispetşinaz arkadaşların gittikleri tatillerden paylaştığı cibil cibil mayolu fotoğraflardır. Bütün bu psikolojik savaşın içinde bir yerlerde zihninizden hep şu düşünde geçer: ‘Atlasam ne olur ki?
5- Yanakları kızarmış beyaz tenli arkadaşlar
Malum güneş tepemizde kızgın ütü gibi bakıyor mübarek. Resmen her hafta şehirde kaçma yarışı düzenleniyor. Ama giden aynı gelmiyor. Daha dolgunlaşmış saçlar, sakinlemiş yüz hatları ve anlatacak bir dolu hikayeler ile geri geliyorlar. Tenleri birkaç ton koyulaşmış oluyor bazılarının. Ama bazı arkadaşlarımız tam ton atmaya başlamışken pazartesi gelmiş oluyor ve o güzel yanaklarında yarım kalmış deniz sefasının izlerini ofise sürüklüyorlar. Tatil çanları size çalıyor.
6- Asfalt kamyonu ve ekürisi silindir
Yaz geldi mi, belediye fen işleri dairesi dediğimiz, bu memleketin en çalışkan insanlarının çalıştığı kurumda tam bir asfalt aşkı başlar. İsterler ki delikli yol kalmasın. Bir kamyon, birkaç işçi ve sevimli bir silindir makinesi ile dökülürler şehrin irili ufaklı caddelerine. Bizlere de bir şerit açık bırakmayı unutmazlar. Siz de yanlarından geçerken bir ‘kolay gelsin’ demeyi esirgemeyin.