Güncelleme Tarihi:
Hepsi, 2005 yılında ilk albümü “Bir”i çıkardığında “Olmaz Oğlan” ve “Yalan” şarkıları ile müzik listelerinde ilk sıralara yükseldi. Eren Bakıcı, Cemre Kemer, Yasemin Yürük ve Gülçin Ergül’den oluşan grup, 4 albüm yayınladı ve kendine güçlü bir hayran kitlesi edindi.
Fakat Ergül’ün ayrılmasından bir süre sonra, 2014 yılında tamamen dağıldılar. Hepsi üyelerinden Yasemin Yürük, müzik ile yolunun nasıl kesiştiğini şöyle anlatıyor:
“İstanbul’da büyüdüm. Yazları Büyük Ada’da paten ve bisiklet üzerinde geçirdi. Daha sonra tenis oynayıp yüzmeye başladım. Ardından ‘klasik bale yapacağım’ diye tutturdum. Kemik ve kas yapıma bakıldı, konservatuvar sınavlarına hazırlandım.
97 yılında ortaokulda yetenek sınavı ile kazandığım konservatuvara girdim. Hiç şarkı söylemişliğim yoktu Hepsi’ye katılmam için teklif gelene kadar.”
Yürük, Hepsi’yle tanışmasını şu sözlerle dile getiriyor:
“İlk 94 yılında tanıştık. Ben onlardan küçüktüm. Üst kat komşumuzun kızı konservatuvara gidiyordu ve onlara gidip gelirken kızlarla tanıştım. Daha sonra ben de okula girdim. Hep birlikte arkadaş olduk.
Günün birinde Cemre yanıma geldi, ‘Annem seninle bir şey konuşmak istiyor’ dedi.
Grup kuracaklarını anlattılar ve çalışmak isteyip istemediğimi sordular. Kayda girmeden önce sesime baktılar, şan dersi aldırmak için. Sesim olacak iş değildi...
Bir buçuk sene şan dersi aldım. Ondan sonra toparladım. Ses telleri bir kas olduğu için onlar da eğitilebiliyor. Ses rengim güzeldi ve zaman içinde kullanmayı öğrendim. O şekilde Hepsi grubunda yer aldım.”
Kafamıza göre asla
hareket edemezdik
Hepsi’nin bütün üyeleri 2007 yılında “Hepsi1” adlı televizyon dizisinde yer alıyor. Yasemin Yürük, o dönemi şöyle anlatıyor:
“Hep beraber dizide rol aldık. Aslında o dizi ile daha da çok tanındık. Dizi ile beraber birçok hanenin içinde yer almaya başladık. Bunun hem artısı hem de eksileri vardı. Grup olmanın da getirdiği eksiler tabii. Tek başımıza hareket edemiyorduk. Kafamıza göre bir şey yapamıyorduk. Diğer 3 kişiyi de düşünmek zorundaydım. Mesela birçok marka o zamanlar bikini ile görülmemizi istemezdi.”
Kelebek’e çıktığımızda
ünlü olduğumuzu anladım
Yasemin Yürük, bu kadar popüler olacaklarını hayal bile etmediğini söylüyor:
“O zaman 14-15 yaşlarındaydım. Bizi sokakta tanıyacaklar, ünlü olacağız gibi düşüncem yoktu. Sahneye çıkıp Spice Girls gibi şarkı söyleyeceğiz hayalleri vardı. . İlk albümü elime aldığımda önce algılayamadım, rüya sandım. İlk konserimizi Taksim Meydanı’nda vermiştik. Elim ayağım titriyordu. Mikrofonu nasıl tutacağımı bile bilmiyordum. Kostümler üzerimizde durmuyordu. 18 yıl geçmiş aradan...”
Yürük, “İlk ünlü olduğunuzu nasıl anlamıştınız?” sorusuna şu yanıtı veriyor:
“İlk Kelebek’e çıkmıştık. ‘Türkiye’nin Spice Girls’ü geldi’ diye bir başlık atılmıştı. Bu haber sonrası bale öğretmenleri beni sınıftan attı. Bale dersleri normal dersler gibi olmadığından... Benimle de biraz uğraştılar. Yanlış anlaşılmak istemem ama klasik bale biraz dar görüşlü. Derslerde çok sertler. Bale öğretmenleri farklı bir şey yapmana izin vermeyen bir görüşe sahip. O yüzden bıraktım ve üniversiteden sonra devam etmedim. Daha sonra işler iyi gitmeye başlayınca ‘konsere gelelim mi’ diye sormaya başladılar.”
Antrenör olarak
yola devam ettim
Yasemin Yürük, 2015 yılında koçluk eğitimleri almaya başlıyor:
“Ben biraz daha fiziksel şeylerden hoşlandığıma karar verip eğitmen olmak istedim. Eğitim alıp fonksiyonel antrenör oldum. ‘Yasemin Yürük bir hocadır’ durumunu oturtmam da 5 yılımı aldı. Çünkü ben günün sonunda Hepsi kızıyım. Hepsi kızı olmak kötü bir şey değil. Fakat Hepsi artık yok. Tek başıma da var olmak istiyordum.”
Yürük, “Geriye dönüp baktığınız zaman pişman olduğunuz şeyler var mı?” sorusunu şöyle cevaplıyor:
“Hayır... Yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim. Hepsinin bir sebebi vardı. Kendi farkındalığım yükseldi. Neyi isteyip istemediğimi buldum. Hayat bazen seni yalnızlaştırması gerekiyor ki bir şeyler öğrenebilesin.”
2009’a gelindiğinde Gülçin Ergül, Hepsi’den ayrılıyor, 2014’te ise grup tamamen dağılıyor. Yasemin Yürük, Hepsi’nin bitişini şu sözlerle dile getiriyor:
“Gülçin gittikten sonra istediğimizi yani müzik yapmaya devam ettik. Soner Sarıkabadayı ile bir şeyler yapmak istedik. Hatta Edis, ‘Benim Ol’ şarkısını bize yazmıştı. Ama yavaş ilerledi Soner. 2014 yılıydı ve ‘artık yapmayalım’ diyerek grubu bıraktık. O şarkı da Edis’in kısmetiymiş. Çok da güzel oldu ona.”
Yürük, “Popülerliğin gittikçe azalmasıyla boşluğa düştünüz mü?” sorusunu şöyle yanıtlıyor:
“Ne yapacağım diyerek 2 yıl bunalıma girdim. Eren’le Yılmaz Erdoğan’ın oyunculuk atölyesine girdim. Orada ‘Mutfak’ ve ‘Çok Güzel Hareketler’ ekibi ile çalıştık. Daha rahat hareket ediyor olmak çok güzel bir şeydi. Egosu yüksek bir insan olmasam da sonuçta bir dönem çok fazla ilgi görüyorduk. O ilgi azaldı. Ardından farklı bir hayat yaşadığımızı kendime hatırlattım. Yapacak bir şey yok, hayat bir şekilde devam ediyor. Sözleşmelere bağlı olmadan yaşamak aşırı güzel bir şeydi. İlk sözleşmemiz 6 yıl gibi uzun bir süre olduğu için illallah gelmişti bana o yaşta. Daha sonra fobi oluştu. Sözleşme imzalamıyorum, imzalarsam da maksimum bir yıllık.”
Gülçin’in ayrılmasına
çok kırgındım
Hepsi neden birleşmiyor sorusundan asla kurtulmayız. Hepimizin arası iyi ve herkes birbiri ile konuşuyor. Özellikle Gülçin’le uzun süre konuşmadık. Daha sonra konuşmaya başladık.
Yaşlar büyüdükçe bazı şeylerin anlamı kalmıyor ve husümet olmaması gerektiğine de inanıyor insan. O yüzden çocukluk yapmanın bir anlamı yok.
Gülçin’in ayrılmasına önce çok kırgındım. ‘Neden böyle bir şey yaptı’ diye düşündüm. Ama olması gerekiyormuş. Hepimizin hayatı daha başka bir şekilde evrildi. Şu an herkes hayatından memnun. Hiçbir şey nedensiz olmuyor.
Hepsi çok popülerdi. Şu an algılıyorum onu. Düşeceksin ki kalkacaksın bu hayatta.
Bu geçtiğimiz bir yıl benim için zordu. İlişki açısından da o dönemde tek başıma bir şeyler yapmak zorunda kaldım. “Oradan sıyrıldım ya her şeyi yapabilirsin” diyerek ilerledim.
Sözümü sakınmam
Yasemin Yürük, şimdilerde ise eğitmenliğe devam ediyor ve müziğe de geri döndü.
Şarkıcı, prodüktör Selami Bilgiç ile yaptığı “Düştüm Gülüşüne” şarkısını seslendirdi.
35 yaşındaki Yürük, yeniden şarkı söyleme isteğini uyandıran duyguyu şöyle tarif ediyor:
“Arkadaşlarıma ‘Kimler neler yapıyor, ben neden yapmıyorum’ diyordum. Sonra Yasemin Şefik, ‘Selami’nin bir şarkısı var, okusana’ dedi. 10 yıldır şarkı söylemiyordum ve bir anda stüdyoya girdim. Kendimi hatırlatmak için bir kapı olabilirdi. Bu tek şarkı ile kalmayacak. Şarkı söylemeye devam edeceğim. Oyunculuğa da dönmek istiyorum.”
Şarkıcı, sahneleri de özlediğini söylüyor:
“Sahneyi özlüyorum. Oradaki duygu hayattaki hiçbir şeyle değişmez. Herkes tek bir yürek olup sizin şarkılarınızı söylüyor olması ya da o insanlara dokunmuş olmanız bambaşka bir şey. Hayatta hiç değişmeyeceğim en büyük hazlardan biridir. Hiç tek başıma sahneye çıkmadım. Zaten klip çekiminde ‘Kızlar nerede’ dedim. Ama insan her şeye alışıyor.”
Yürük, “Karşımızdaki nasıl bir Yasemin” sorusuna şu yanıtı veriyor:
“Ben sözümü sakınmam, beni seveceklerse öyle sevsinler. Bir hevesle dönmedim. Şarkıların devamı da gelecek. Z kuşağını bir şekilde yakalayacağım. ‘Düştüm Gülüşüne’ şarkısının akustik versiyonu da yakında yayınlanacak.”