Güncelleme Tarihi:
Önceki gün Muğla'nın Bodrum ilçesinde hayatını kaybeden Burak ve Toprak Sergen kardeşlerin babası Semih Sergen için Ankara Küçük Tiyatro'da tören düzenlendi.
Törene sanatçının ailesi, dostları ve sevenleri katıldı. Burak Sergen, törendeki konuşmasında üzüntüsünü dile getirerek, "O hep hocamızdı. Şimdi babacığımı yolcu etmek için buradayız.’ O 'boş kubbede hoş bir sada olsun’ dediği zaman ben tam şurada oturuyordum. İlk okuldaydım. Sersem Kocanın Kurnaz Karısı'nı oynuyordu. Şimdi yine aynı sahnede; burada oynamıştı çünkü. Aynı sahneden onu sonsuzluğa yolcu ediyoruz. Ama ben bana bıraktığı mesleği ve o onurlu ’Sergen’ soy adını yaşadığım sürece bütün sahnelerde yaşatacağım. Söz veriyorum. Elveda babacığım" ifadelerini kullandı.
Toprak Sergen - Semih Sergen - Burak Sergen
HEP ÇOK YAKIŞIKLIYDI
Semih Sergen'in vefatıyla büyük üzüntü yaşayan Burak Sergen'in eski eşi Işıl Sergen duygularını sosyal medyada dile getirdi.
"Hep çok yakışıklıydı, oğlanları nal toplardı onun yanında... Muhteşem bir giyim zevki vardı, tam bir yürüyen karizmaydı.
Bir anda sindirmek çok zor. 18 yaşımdaydım, şimdi 42 oldum. Dile kolay 24 senelik beraberlik Semih’imle, 'babacım' derdim ona. Yanında geçen her dakika büyük dersti.
Anılar akıyor iki gündür... 5 evladı var ve 3 tane gelini o zaman. 'En güzel gelinim sensin' derdi bana diğer gelinlerine de söylediği gibi... Öyle gönlü hoş tutmayı bilirdi yaşımıza bakmaksızın.
Çok istedi, beni kendi yazdığı oyunda oynatmayı. Birkaç kez prova aldık. Hep konuştuk ama uzaklıklardan bir türlü gerçekleştiremedik. Hatta 3-4 sene önce Bodrum'da tiyatro açtım “hadi gel oyna” dedi. Biz o oyunu bir türlü yapamadık.
Benim tatlıyla aram çok yoktur. Bir gün bize yemeğe gelirken bana harika bir yaş pasta almış. Ben de abarta abarta yedim onu. Sonraki yıllarda benim pastamı bulmadan, almadan asla gelmedi.
Son yıllarda çok konuştuk telefonda. Bir ay öncesine kadar sık sık aradı beni, hiç yaşın büyükmüş benden küçükmüş bakmazdı. Seviyorsa bırakmazdı, arardı hep... “Kız sen sahnede olmasın” dedi hep bana.
Şimdi düşünüyorum yaşarken bu kadar zor muydu zaman bulmak, bu dev aktör, dev yönetmenin oyununda rol almak?
İnsan geçince buruk bir pişmanlıkla yolculuyor, hep içinde bir ah’lar kalıyor.
Güle güle git canım. Gittiğin yeri de aydınlatacaksın, alkışlara boğacaksın"
SEMİH SERGEN KİMDİR?
Tiyatro sevgisi çocukluk yıllarında oluşan Semih Sergen, eğitim gördüğü okulun tiyatro kolu başkanı olarak bir bakıma tiyatro hayatına başladı. Daha sonra ailesinin isteğiyle girdiği bahriyelik sınavını kazandı. Ancak aynı zamanda gizlice konservatuvar sınavına da girdi. Yıl 1949'da Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Nurettin Sevin, Mahir Canova, Cüneyt Gökçer gibi ustaların öğrencisi oldu.
Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Yüksek Bölümünü birincilikle bitirdikten sonra, aradan geçen yıllar içinde pek çok önemli karakteri canlandırdı.
Tiyatroda 100’ün üzerinde başrol oynadı, 40’ın üzerinde oyunu sahneye koydu. Oyunlarını topladığı 11 kitabı ve 17 de şiir kitabı vardır. Türkiye’de ilk 45’lik şiir plağını o hazırladı. Bunu çeşitli kasetler ve CD’ler izledi. Türkiye’de çevrilen ilk fotoromanda Işık Yenersu ile başrolü paylaştı. 1958’de "Duvaklı Göl" adlı filmle Yeşilçam’la tanıştı.
Başta “Milli Kültür” dergisi olmak üzere, pek çok gazete ve dergiye yazılar yazan Sergen'in Türk Dili dergisinde şiir ve hikâyeleri kabul edilip yayınladı. Uzun süredir Bodrum'da yaşayan Semih Sergen, kendi ismiyle kurduğu Semih Sergen ve Dostları Tiyatrosu'nu yönetmekteydi.